Diljen Ronî: MESAM’ı kayyumlar değil, seçilen sanatçılar yönetmeli

İsmail AFACAN
İstanbul

Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliğinin (MESAM) Olağan Genel Kurulu yarın (30 Haziran) toplanıyor. Son dönemde antidemokratik uygulamalara maruz kalan MESAM kayyum tarafından yönetiliyordu. Olağan Genel Kurulda; Cahit Berkay başkanlığındaki “Demokrasi Grubu”, Recep Ergül başkanlığındaki “Değişim ve Adalet Grubu”, Sümer Ezgü başkanlığındaki “Birlik ve Yenilik Grubu” seçimi kazanmak için mücadele edecek. Demokrasi Grubunun Yönetim Kurulu Adayı Diljen Ronî ile MESAM seçimlerini konuştuk.

MESAM son dönemde antidemokratik uygulamalarla gündeme geldi. İktidarın MESAM’a karşı tutumunu nasıl değerlendirirsiniz?

İktidar her alanda olduğu gibi kurumların başında kendi yönetebileceği insanların olmasını istiyor. Kayyum atamasına gerekçe gösterdikleri daha önceki yönetim, mahkemede defalarca aklandı. MESAM’ın yukarıdan direkt kayyumlarla değil de demokratik yollardan seçilen sanatçılar tarafından yönetilmesi gerekiyor. Bizler demokrasiden ve seçimden yanayız ancak çok sesliliği de önemsiyoruz. Umarım bu seçim sonucu herkesin beklentisini karşılayacak şekilde sonuçlanır.

Nasıl bir mücadele hattı tarif ediyorsunuz?

Bizim amacımız MESAM’da daha adil, şeffaf ve çok sesli bir anlayış oluşturmak. Ayrıca biz bir tek eseri olan sanatçının hakkını popüler olan sanatçı kadar korumak amacındayız. Biz bu konuda eser ayrımı yapmadan, dil-din-ırk-tarz ayrımı yapmadan, bütün eserlere sahip çıkacağız. Daha önceleri yeterli araştırma yapılmadan anonim kaydedilen veya başkalarına mal edilen eserler var; biz bu eserler, gerçek sahipleriyle anılsın istiyoruz. İkilemde kalınan, yanlış kişilere kaydedilen şarkıların daha net araştırılmasını sağlayacağız. Bu sıkıntı en çok Kürtçe eserlerde yaşanıyor mesela. Umuyoruz ki eserlerimizi kültürümüze resmi olarak kazandıracağız.

Son dönemde iktidarın müzik yasaklarına ve yaşam tarazına müdahale çabalarına karşı neler söylemek istersiniz?

İşte kayyumla yönetilmek budur. Düşünün, iktidar gece 12’den sonra müzik yasağı getiriyor ama müzisyenlerin tüm haklarını savunan kurum MESAM’dan çıt yok. Herkes, MESAM buna bir tepki verecek mi diye bekledi, tepki gelmeyince de eleştirdi normal olarak. Böyle bir yasağa sessiz kaldılar. Halbuki ilk tepki MESAM’dan gelmeliydi. Ya da en azından tepki veren müzisyenlerden sonra onlara ‘Yalnız değilsiniz’i hissettirecek bir açıklama yapılmalıydı. İşte kayyumla yönetilen kurumların durumu budur: Tepkisizlik...  Biz en başta, bize, temsiliyet için verilen oyların hakkını vereceğiz. Zaten belli bir saatten sonra müziğin sesi kısılır, böyle bir uygulama halihazırda var. Ancak bu belli bir saatte sonlandırılmak üzere konulan bir yasaksa, kimse kusura bakmasın. Biz buna sessiz kalamayız. Hiçbir müzisyen dostumuzun da bu durumdan hoşnut olduğunu düşünmüyoruz.

MESAM üyelerine nasıl bir çağrı yaparsınız?

Kongre İstanbul’da yapılıyor. Türkiye’nin farklı şehirlerinde ve farklı ülkelerde yaşayan birçok sanatçımız var. Herkesin katılımını sağlamak hem çok masraflı, hem çok zahmetli olabiliyor. Özellikle pandemi sürecinde sanatçıların yaşadığı maddi kaybı da düşünecek olursak, bu seçimde daha da zor bu. Bu nedenle şu anki seçim sisteminin daha katılımcı, çoğulcu bir kongre olabilmesi için yeterli olduğunu düşünmüyoruz. Kazanırsak seçim sistemi ile ilgili değişikliğe gidilmesi konusunda girişimde bulunacağız. Oy kullanmanın daha kolay hale gelmesini arzu ediyoruz. Çünkü günümüz şartlarında kolaylığı, ulaşılabilirliği sağlamak mümkün. Üyelerimizin oyunu daha rahat, daha kolay ulaştırabilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bunun için teknolojinin imkanlarından yararlanılabilir. Bu konuda kesinlikle girişimimiz olacak. Tüm üye dostları MESAM kongresinde bulunmaya ve oy kullanmaya davet ediyoruz. Demokratik bir seçimin kayyumla ele geçirilmesine karşı bir tepkidir bu. Ve bu tepkinin verilmesi gerekir.

MESAM başkanlığına aday olan Cahit Berkay'dan çağrı: Bize olan güveninizi gösterin

MESAM'a kayyım atandı: Yavuz Bingöl de yönetimde!