30 Haziran 2021 00:19

CMS işçileri: Bu enflasyon oranları düşük zammı kaldırmaz

MESS sözleşmesini ve Türk Metal’in anket çalışmasını konuştuğumuz CMS işçileri, yapılan anketlerde çoğu kişinin yüzde 30 ve üzeri şıkkını işaretlediğini anlattı.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Emre GÖKMEN
İzmir

Türkiye’nin ilk jant fabrikası olan CMS Jant ve Makine AŞ, 1980 yılında Pınarbaşı’da kuruldu. Fiat ve Ford markalarına jant üretimiyle başlayan CMS; Renault, Audi, Mercedes ve BMW başta olmak üzere 22 otomobil firmasına jant üretimi yapıyor.

Pınarbaşı fabrikasının ardından 2003’te ve yakın zamanda açılmış olmak üzere iki tesis Çiğli’de, 2012’de Gaziemir Serbest Bölge’de olmak üzere İzmir’de toplamda 4 tesise sahip. Tüm fabrikalarda toplamda 3 bin 500 işçi çalışıyor.

Yaklaşık 1000 işçinin çalıştığı CMS Pınarbaşı fabrikasının yıllık üretim kapasitesi ise 3 milyon civarında. Bugüne kadar 100 milyon jant üreten CMS, 140 milyon dolarlık ihracatla geçtiğimiz aylarda açıklanan Ege’nin Yıldızları listesine birinci sırada girdi.

MESS sözleşmesi kapsamındaki CMS’nin Pınarbaşı fabrikasında çalışan işçiler sözleşmeden umutlu değil. İşçiler, sendikanın yaptığı anketlerin formaliteden olduğunu ve sonuçların zam oranıyla aynı olacağını beklemediklerini söyledi. Anketleri sendika temsilcilerinin bilgisayara kaydettiğini söyleyen bir işçi, “Anket sonuçlarının gerçek haliyle yayımlanacağını bile düşünmüyorum. Alacakları zam oranına göre bir anket sonucu yayımlayabilirler” dedi.

"ÇOĞUNLUK YÜZDE 30 VE ÜZERİNİ İŞARETLEDİ"

Fabrikadaki işçilerin anketi çok önemsemediğini düşünen CMS işçisi şöyle konuştu: “Önceki dönemlerden de biliyoruz, sendika temsilcilik seçimlerinden de biliyoruz. Bunlar hep formalite işler. Anketi doldurduk ama orada talep ettiğimiz şeylerin hayata geçeceğini düşünmüyorum. Çoğunluk anketteki ‘Yüzde kaç zam olmasını istersin’ seçeneğini yüzde 30 ve üzeri olarak işaretlemiş. Genel olarak böyle olduğunu biliyoruz ama anket sonuçlarını daha düşük bir yüzdeyle açıklasalar da bizim elimizde kanıt olmadığı için bir şey diyemeyeceğiz. Bir ara da birkaç işçiyi çağırıp ‘Kaç lira zam olsa iyi olur’ diye sormuşlar. 400 diyen de olmuş 1000 diyen de. Anket sonuçlarına dair henüz bir bilgi vermediler. ‘Sözleşme sonucunun bilgisini nereden almak istersiniz’ sorusuna da ‘Sendika temsilcisinden isterim’ diye işaretledim. Sonuç neden böyle oldu diye sorabilmek için.”

"PAZARDA ENFLASYON NEYSE ZAMDA DA ÖYLE OLMALI"

Sendika yetkililerine önerilerde bulunduğunu söyleyen işçi, “Sözleşmeye eklemeleri için zamdan öte vergi dilimine girmemesinin daha önemli olduğunu söyledim. Ama önemseyeceklerini hiç sanmıyorum. Aslında birçok işçi bunu istiyor. Çünkü maaşımızın vergilerle erimesini istemiyoruz” diye konuştu.

“Bana kalırsa zam 750-800’den aşağı olmamalı” diyen işçi şöyle devam etti: “Enflasyon oranlarına bakınca bayağı yüksek bir zam almamız lazım. Çarşıda pazarda enflasyon neyse biz de ona göre zam almalıyız. Ama her sene olduğu gibi Türk Metal’in bir bahane uydurup düşük zammı açıklayacağını düşünüyoruz. Yüzde 10 enflasyon, yüzde 10 normal zam alıp yüzde 20 zam aldık deyip alkışlayarak duyuracaklar” dedi.

"İŞÇİLERİN ZAMDAN BEKLENTİSİ YOK"

İşçilerin, “Zam yüksek olsa iyi olur” diye düşündüğünü ama mücadele etmeye eğilimli olmadığını belirten bir işçi de “Bizim fabrikada birliktelik durumu da zayıf. Mesela Gaziemir’deki fabrikada bantta birisiyle samimi olsan hemen seni başka bir bölüme, vardiyaya veriyorlar. Samimi ilişkiler kurulmasını istemiyorlar. Sendika da ne zam verilse kabul edileceğini biliyor. İşçilerin de zamdan bir beklentisi kalmıyor bu haliyle” diye konuştu.

"SENDİKA TALEPLERİMİZİ GEÇİŞTİRİYOR"

Fabrikada kumbara sisteminin olduğunu söyleyen işçi orada bile zamların düzgün yapılmadığını belirtti. “Kumbara sisteminde devamsızlık yapmazsan, müşteri şikayeti gelmezse, disiplinli çalışırsan ekstradan 110-150 lira arası para yatırıyorlar. Ama müşteri şikayeti sürekli geliyor diyorlar. Fabrikaya güvenemiyoruz bu konuda, çünkü hangi şikayet ne zaman geliyor bilmiyoruz. Bu sistem ilk çıktığında altı ayda bir çeyrek altın veriyorlardı. Şimdi aylığa döndüler. 6 ay boyunca o parayı alsak şimdi çeyrek altın parası etmiyor. Enflasyon artışlarına göre zamlanacak dediler. Sonra da hiç zam yapılmadı. Sendikaya söylüyoruz bu durumu, söyledik deyip geçiyorlar. Sendika ve patron arasında bir durum. Almak için bastırdıklarını hiç sanmıyorum” diye konuştu.

"BİZİM PARAMIZLA BİZİ BORÇLANDIRIYORLAR"

Evli, çocuklu, evine tek ücret girenlerin çok zorlandığını, yeni evlenen ve küçük bebeği olanların daha da zorlandığı ve borçtan kurtulamadığını söyleyen başka bir işçi de “Bir yerden alıp başka bir yere veriyoruz. Kartları doldurup onu tekrar harcıyoruz. Kredi çekip onları ödüyoruz. Bizi hem parasız bırakıp hem de sözde kredi imkanları sunup bile bile borçlandırıyorlar. Bizden aldıkları vergileri bize geri borç olarak veriyorlar. Kısa çalışma ödeneğini bile işsizlik fonundan verdiler. Fabrikada işçiler genelde kripto paradan umut bekliyor. Ama kaybeden de çok. Bunun için kredi çekenler var. Benim param olsa ben de yatırırdım” dedi.  

"TEMEL İHTİYAÇLARIMIZ İÇİN HER ŞEYDEN VAZGEÇİYORUZ"

“İşçiler yurt dışında yaşayanların hayatlarını gördükçe imreniyor. Adam evinin, garajının önünde oturmuş keyif yapıyor. Bizim işçiler aynısını yapmaz ama yine de bir kere olsun o rahatlığı yaşamak istiyorum diye söylüyorlar” diyen işçi şöyle devam etti: “Bende de önceden bir Playstation vardı. Eskiden almıştım. Psikolojik olarak rahatlamama yardımcı oluyordu oyun oynamak. Zaman geçirip biraz kafa dağıtabiliyordum. Ama onu satmak zorunda kaldım. Temel ihtiyaçlarımı karşılamak için özel olan ne ihtiyacımız, hobimiz varsa vazgeçmek zorunda kalıyoruz. Ve eminim bunu herkes yapıyordur. Herkesin psikolojik olarak çöküşte olduğunu düşünüyorum. Yine de mücadele etmekten geri duruyor herkes. Çünkü sivrilirse işinden olacağını düşünüyor. Herkes borç içinde işten çıkmayı göze alamıyor” dedi.

"ZAMLAR MAAŞIMIZI ERİTİYOR"

2015’de Bursa’da başlayan Metal Fırtına’nın İzmir’deki rüzgarını Çiğli CMS işçisinin başlattığını hatırlatan bir işçi de metal fırtınadan sonra daha iyi sözleşmeler yapıldığını söyledi. Ancak bunların yeterli olmadığını söyleyen işçi, “Bugün gıda malzemelerine baktığımızda gelen zamların oranı ortada. Sözleşmelerde verilen zam oranları da ortada. Bunun yeterli olduğunu kim söyleyebilir” diye konuştu.

Üstelik vergi dilimi nedeniyle hâlâ net ücreti konusunda bile kafasının karışık olduğunu ifade eden işçi, “İyi görünen zamlar zaten vergi dilimi ve temel tüketim maddelerine gelen zamlarla cebimize girmeden geri alınıyor. Eylül ayında başlayacak sözleşme süreci öncesi yapılan anketlerde işçiler doğal olarak en yüksek veya en olumlu şıkları işaretledi, fakat bugüne kadar anketlerin sonucunun gerektirdiği bir sözleşme imzalanmadı ve yine imzalanacağını düşünmüyorum” dedi.

"HEDEFLİ VE ÖRGÜTLÜ BİR MÜCADELE ŞART"

İşçi şunları söyledi: “Daha düne kadar temsilci seçimleri bile yapmayan sendika Metal Fırtına’nın etkisiyle temsilci seçimleri ve sözleşme talep anketleri gibi demokratik gözüken yöntemlere başvuruyor. Fakat bunun hakkını veren ne bir çaba ne de niyet içindeler. Metal Fırtına’nın etkisiyle Türk Metal’de gerçekleşen bu demokratik görünümün kalıcı hale gelebilmesi ve hakkıyla gerçekleştirilebilmesi için tıpkı Metal Fırtına’da olduğu gibi hedefli, kararlı ve örgütlü bir mücadele vermemiz gerekiyor.”

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

ETF’de TİS görüşmeleri tıkandı işçiler eyleme başladı

SONRAKİ HABER

Sivas Katliamı'na dair AYM'ye yapılan bireysel başvurunun görüşülmesi ertelendi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa