Müzisyen Mustafa Keklikçi: Giderler gelirin 2-3 katı, işimize engel olmasınlar
Müzisyen Mustafa Keklikçi'yle pandeminin sektöre etkilerini ve müzik yasağını konuştuk.
Mustafa Keklikçi | Fotoğraf: Evrensel
Hilmi MIYNAT
Denizli
Pandemi emekçiler açısından zor bir süreç oldu. Holdingler büyüdü, emekçiler, esnaflar yoksullaştı, kepenk kapattı. Zenginler villalarına kapandı, emekçiler fazla mesailere zorlandı. Sosyal aktiviteler yoksullar açısından kısıtlandı. Hadi Özışık şahsında gibiler kafede nargile içebilirken, emekçiler çay ocağında dahi soluklanamadı, fabrikalar çay molalarını kaldırdı.
‘Sektör’lerin kâr marjı artarken, ezilen; ‘iş kolları’nda çalışan işçiler oldu. Bu adaletsiz dağılım tablosunda müzisyenler de üst sıralardan listeye girdi. Mekanlar kapalı, konserler yasak, düğünler iptal… MESAM, MSG, MÜYORBİR vb. örgütlerin sessizliği hatta 1000’er liralık yardımları müjdevari karşılamaları tepki topladı.
Denizli’de 22 yıldır düğünlerde ve çeşitli organizasyonlarda sahne alan Müzisyen Mustafa Keklikçi ile sorunlarını ve taleplerini konuştuk. Aynı zamanda 4 yıldır çay ocağı da işleten Keklikçi, hem müzisyen hem esnaf olarak iki kat mağduriyet yaşadığını söyledi.
"70 BİN LİRALIK BORÇ 140 BİN LİRA OLDU"
Genç yaşta müzisyenliğe başlayan Keklikçi, 15 yaşında başladığı müzisyenlik hayatının 22’inci yılını doldurduğunu söyledi. Düğünlerde ve çeşitli organizasyonlarda sahne aldıklarını ifade eden Keklikçi, “Pandemiye girmeden önce cihazları yeniledim. Senet karşılığı borçlandım, ‘Nasılsa düğünler olacak’ diye hesap ettik. Programımız da büyük ölçüde hazırdı. Düğünler yasaklanınca 70 bin lira borç kaldı. Krediyi krediyle kapatmaya çalışırken iki katına çıktı. Ödeyemeyince 70 bin liralık borç 140 bin lira oldu” diye konuştu.
"ESNAF DESTEĞİ, KİRAYI KARŞILAMIYOR"
Keklikçi, işlettikleri çay ocağının kendi üzerine olduğunu söyleyerek hem müzisyen hem de esnaf olarak iki kat mağduriyet yaşadığını ifade etti. Keklikçi, “Pandemide destek temennimiz vardı, o da olmadı. Esnaf desteği verdiler, kirayı karşılamıyor. Bu ülke şartlarında giderler gelirin 2-3 katı, baş edemiyoruz. İnsanlardan borç isteyecek yüz kalmadı. Cihazları koyduğum deponun da kirası var. Ev kira, dükkan kira. Açılma olmazsa kaosa sürükleneceğiz. Çıkar yol kalmadı. Baş edemiyoruz” sözleriyle ekonomik zorluklara sitem etti.
"YETER Kİ İŞLER AÇILSIN"
Müzikli işyerlerine saat 24 kısıtlaması getirilmesine de değinen Keklikçi, “12’den sonra müzik olduğu zaman virüs daha mı çok yayılıyor? 12’ye kadar bulaşmayacak da 12’den sonra mı bulaşacak? Virüs saat mi seçiyor” sorularıyla tepkisini dile getirdi. Sokak düğünlerinin pandemi öncesinde de 11 buçukta sona erdiğini hatırlatan Keklikçi, “Farklı yerlerde sahneler olabiliyor. Kapalı mekanlar, barlar. Onların da düşünülmesi lazım. Yeter ki işler açılsın, elimiz kolumuz tutuyor. Bize engel olmasın yeter. Ortağım var. Kapalı mekanlarda çalışanlar var. Onlar da perişan durumda” dedi.
"SOKAK DÜĞÜNLERİ KÜLTÜRÜMÜZDÜR"
Keklikçi sokak düğünlerini hem kültürel hem ekonomik temellere dayandırarak şunları söyledi; “Türkiye’nin farklı illerinde düğünler yapılmaya başladı. Düğün salonları merasime açıldı. Salon tutacak insanlar var, tutamayacak insanlar var. Turizm sektörü açıldı. Oradan da ekmek parası kazananlar var. Açılmasın demiyorum ama onların federasyonları güçlü, sözü geçiyor. Küçük esnaf zor durumda. Çok müzisyen intihar etti. Sokak düğünleri kültürümüzdür. Hakkari’den, Edirne’ye kadar her kesimin ayrı kültürü var. Halayları var. Bu kültürlerin yok olmaması lazım.”
"MÜZİKSİZ HAYAT OLMAZ"
Son olarak adalet talebini dile getiren Keklikçi, “Adaletli bir şekilde açılım sağlasınlar. Bir tarafı açıp bir tarafı kapatarak değil. AVM, bankalar, vergi daireleri açık. Müzik yasak. Temennimiz bu işe el atmalarıdır. Daha fazla müzisyenleri mağdur etmemeleridir. İşimizi yasaklamasınlar. Müzik evrenseldir. Müziksiz hayat olmaz diye düşünüyorum” dedi.
