01 Temmuz 2021 09:31

Memur Sen’den kadın düşmanı rapor: İstanbul Sözleşmesi’nin ruhu da feshedilsin

Memur Sen'in hazırladığı raporda İstanbul Sözleşmesi’nden çıkmanın yetmeyeceği, sözleşmenin ruhen de mevzuattan ayıklanması gerektiği savunuldu.

Fotoğraf: Memur-Sen

Paylaş

Memur Sen tarafından hazırlanan bir raporda İstanbul Sözleşmesi’nden çıkmanın yetmeyeceği, sözleşmenin ruhen de mevzuattan ayıklanması gerektiği savunuldu. Memur Sen Kadın Komisyonu tarafından sunulan raporun künyesindeki 12 isimden sadece birinin kadın olması dikkat çekti.

Cumhurbaşkanı kararnamesiyle Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çıkacağı bugün kadınlar Türkiye’nin dört bir yanında sokaklara çıkarken, Memur Sen hazırladığı raporla İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin yetmeyeceğini, izlerinin de silinmesi gerektiğini savundu. Memur Sen Kadın Komisyonu tarafından kamuoyuyla paylaşılan “Aile ve Kadın Politikalarına Yeni Bir Paradigma” başlıklı raporun yazarları Doç. Dr. Emir Kaya, Avukat Serdar Bülent Yılmaz, Semra Türkmen Yılmaz olduğu belirtildi. Raporun künyesinde yayın kurulu da dahil tek kadının Semra Türkmen Yılmaz olması dikkat çekti.

SÖZLEŞMENİN ‘RUHEN DE FESHEDİLMESİNİ’ İSTEDİLER

Raporun kamuoyuyla paylaştığı basın toplantısında konuşan Memur-Sen Kadınlar Komisyonu Başkanı Sıdıka Aydın, İstanbul Sözleşmesi’nin toplumsal rahatsızlık iddiasıyla Cumhurbaşkanı tarafındn feshedildiğini savunarak, olumlu bir adım olduğunu söyledi. Aydın, “Karşı karşıya olunan temel problem şudur: Türkiye İstanbul Sözleşmesi’nin şeklen feshiyle yetinecek midir? Yoksa ruhen de feshini sağlamaya yönelik adımlar atarak, cinsiyet ve aile konularında özgün, özgür, toplumsal değerlerle barışık ve dengeli bir yaklaşımla yeni çözümler üretmeye mi çalışacaktır?​” dedi. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin yeterli olmadığını belirten Aydın, mevzuatın ve kurumların “sözleşmenin ideolojik ruhundan ve zihniyetinden arındırılması” gerektiğini söyledi.

Bugün, Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü vizyonundan, kadına yönelik şiddetle mücadele ulusal eylem planlarına, halen yürürlükte olan Kadının Güçlenmesi Strateji Belgesi ve Eylem Planından, 6284 Sayılı Kanun’a değin toplumsal cinsiyet paradigması halen mevzuattaki etkin durumunu muhafaza etmektedir. Şu bir gerçektir ki; Türkiye, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmekle, derin bir kültürel işgal badiresini atlatmıştır. Ancak görüldüğü üzere toplumsal cinsiyet ideolojisini ana akımlaştırmayı hedefleyen yaklaşım varlığını sürdürmektedir.

"AİLE DOSTU VERGİLENDİRME"

Şiddet olgusunun sağlıklı tartışılmasının önündeki en büyük engelin, şiddetle mücadeleyi İstanbul Sözleşmesi’ne indirgeyen ideolojik yaklaşım olduğunu savunan Aydın’ın sıraladığı önerilerden bazıları şöyle;

  • İstanbul Sözleşmesi’yle aynı frekansta olan, toplumsal cinsiyet ideolojisine dayalı bütün mevzuat ayıklanmalı ve tasfiye edilmelidir.
  • İstanbul Sözleşmesi’nin ulusal uygulama yasası olan 6284 sayılı Kanun ilga edilmelidir. Şiddetle mücadelede dengesizlik oluşturmayacak, kapsamlı, probleme bütüncül ve yapısal yaklaşan yeni ve daha etkili bir yasa çıkarılmalıdır.
  • Evlilik teşvikinden aile yardımına, doğum izninden süt iznine, bakım hizmetlerinden aile dostu vergilendirmeye kadar bütün alanlarda aileyi güçlendirecek politikalar geliştirilmelidir.
  • Evlenmenin sözleşme hukuku kapsamına alınması, Medeni Kanun’un da bu mantıkla hazırlanması devletin atması gereken en önemli adımlardandır. (Ankara/EVRENSEL)
Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Düşünce Tarihi Işığında Muhasebe Felsefesi

SONRAKİ HABER

CHP Genel Başkan Yardımcısı Akın: Enerji zamları domino etkisi yaratacak

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa