01 Temmuz 2021 10:40
Son Güncellenme Tarihi: 01 Temmuz 2021 14:57

İstanbul Sözleşmesini fesheden Cumhurbaşkanı Erdoğan: Mücadeleyi sürdüreceğiz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden resmen çekildiği günde "Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele 4. Ulusal Eylem Planı Tanıtım Toplantısı"nda konuştu.

Fotoğraf: Mustafa Kamacı/AA 

Paylaş

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden resmen çekildiği günde, "Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele 4. Ulusal Eylem Planı Tanıtım Toplantısı"nda konuştu. Erdoğan, kadınların ve toplumun geniş kesimlerinin şiddeti önlemek için İstanbul Sözleşmesi'nin uygulanması talebine rağmen, "Bizim kadına yönelik şiddetle mücadelemiz İstanbul Sözleşmesi'yle başlamadığı gibi bitecek de değildir" ifadelerini kullandı. Devletin yükümlülük ve sorumluluklarını görmezden gelen Erdoğan, "Kadına yönelik şiddetin tamamen ortadan kalkması tüm kesimlerin inancı ve çabasıyla mümkündür" dedi. Erdoğan'ın çözüm olarak sundukları ise "yeniden değerlendirmek", "analiz etmek", "farkındalık yaratmak", "eğitim vermek" oldu.

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

"Son günlerde bazı çevreler 1 Temmuz itibariyle resmen çekildiğimiz İstanbul Sözleşmesi'yle ilgili kadına yönelik şiddetle ilgili bir geriye gidiş olarak yansıtmaya çalışıyor. Bizim kadına yönelik şiddetle mücadelemiz İstanbul Sözleşmesi'yle başlamadığı gibi bitecek de değildir"

"Sözleşmeden çekilme gerekçemizi zaten paylaştık. Bizim kadına yönelik şiddetle mücadele çerçevesinde yaptığımız düzenlemelerin, uygulamaların kadınların haklarına, onurlarına sahip çıkmamızın tek nedeni insan sıfatıyla kendilerine olan saygımızdır."

"Dün kadına yönelik şiddetle, kadınların insan olarak sahip oldukları haklarını kullanabilmesi konusunda nasıl mücadele ediyorsak bugün de yarın da mücadeleyi sürdüreceğiz. Kadına yönelik şiddetin tamamen ortadan kalkması tüm kesimlerin inancı ve çabasıyla mümkündür."

"Kadına yönelik şiddeti, tıpkı salgınla mücadelede olduğu gibi siyasi tartışmalara malzeme etmeden, samimiyetle ve objektif bir şekilde ele almamız gerekiyor." 

"Şayet ortada bir sorun yaşanıyorsa konunun bir tarafında erkek bir tarafında kadın vardır. Ailede kadın ne kadar sorumluluk sahibiyse erkek de aynı derecede mesuliyet sahibidir. Kadına şiddet meselesinde ortada bir mağdur varsa bir de fail mevcut demektir." 

"KADINA YÖNELİK ŞİDDET FARKLI DİNAMİKLERE SAHİP BİR OLGU"

Kadına yönelik şiddet pek çok faktörden etkilenen, genel şiddetten farklı dinamiklere sahip bir olgudur. Kadına yönelik şiddetin ortaya çıkmasına neden olan faktörlerin incelenmesi ve bertaraf edilmesi gerekiyor. Bu durum aile içinde vuku bulmuşsa, çocuklar da travmaya neden olabiliyor. Şiddeti bir davranış şekli olarak öğrenen çocukların yarının mağduru ve faili olarak karşımıza çıkma ihtimali artıyor." 

"Toplumsal sonuçları itibariyle şiddet depresyonun, suç oranlarının artmasına yol açıyor. Kadına yönelik şiddeti, salgınla mücadelede olduğu gibi siyasete malzeme etmeden objektif şekilde ele almamız gerekiyor. Kadına yönelik şiddet tüm ülkelerin sorunudur. Bu küresel sorunu tüm dünya gibi biz de yasal düzenlemeler, önleme, koruma ve kovuşturma alanlarında ihtisaslaşarak aşmaya çalışıyoruz. Sosyal politikalarımızı ilgili tüm kesimlerin desteğiyle kararlılıkla sürdürüyoruz."

"İlkini 2007 yılında hazırladığımız Ulusal Eylem Planımızı güncelleyerek bugüne kadar getirdik. Toplumsal, kültürel ve teknolojik değişimler çalışmaların geliştirilmesini gerektiriyor. Bugün sizlerle 4'üncüsünü paylaşacağımız eylem planımızda yeni başlıklar bulunuyor."

"Nedenleri ve sonuçları itibariyle değerlendirdiğimizde kadına yönelik şiddetle mücadelede çok yönlü ve bütüncül bir yaklaşıma ihtiyaç olduğunu görüyoruz. İlk idari ve somut adımı 2006 yılındaki başbakanlık genelgesiyle atmıştık. 3 ulusal eylem planını başarıyla uyguladık. Anayasal değişikliklerle mücadelenin hukuki zeminini güçlendirdik." 

"Türkiye en kapsamlı ve mevzuata sahip ülkeler arasında ilk sıralara çıkmıştır. Kanunun çok önemli mesafeler kat etmemizi sağladığına işaret ediyor. Kanun; ırk, renk, dil, din, statü gibi ayrımlar gözetmeksizin şiddete uğrayan veya uğrama tehlikesi bulunan kadınları, çocukları, erkekleri korumayı amaçlıyor. Geniş yelpazesiyle kanun herkesi koruma kapsamına alıyor."

"Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra çok sayıda düzenleme yapılmış, kurumsal yapı oluşturulmuştur. Bunlardan birisi de ŞÖNİM'lerin kurulmasıdır. 81 ilimizde kadına yönelik şiddetle mücadelede önleyici katkıları olduğuna inanıyorum. Yeni eylem planımızda mücadeleyi daha da güçlendiriyoruz"

5 ANA HEDEF AÇIKLADI

"Yeni eylem planımız 2021-2025 yılları kapsamaktadır. Eylem planımızı kamu kurumlarının, STK'ların, üniversitelerin, medya mensuplarının ve ilgili tüm paydaşlarla hazırladık. Oldukça hacimli bir kitap olarak ortaya çıkan planı 5 ana hedef, 28 strateji olarak yapılandırdık. Bu bütüncül politika dokümanını sizlere sunuyoruz."

"Kadına yönelik şiddetle mücadele 4. ulusal eylem planının ilk hedefini, şiddetle mücadele mevzuatının gözden geçirilmesi ve etkin uygulanması olarak belirledik. Amacımız mağdurun adalete erişiminin kolaylaşmasını, haklarını etkili kullanmasını ve şiddet eylemlerinin orantılı şekilde cezalandırılmasını sağlamaktır. 22 faaliyet bu başlık altında yer alıyor. Adalet, İçişleri, MSB, Sağlık Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı arasında protokoller imzalandı.

Kadına yönelik şiddetle mücadele il eylem planları 81 ilde hassasiyetle yürütülmektedir. Teknik kurul da oluşturulacak, 3 ayda bir toplanarak faaliyetini sürdürmektedir.

TCK'daki suç tipleri ile cezayı ağırlaştıran özellikler gözden geçirilerek, şiddet türleri konularının yeniden değerlendirilmesini planlıyoruz. Uyuşmazlıklarda haksız tahrik ve takdiri indirim müesseselerinin nasıl uygulandığının analizleri yapılarak gereken değişiklikler için harekete geçilecek.

İkinci hedef, şiddetle topyekün mücadele olarak 5 strateji belirledik. Politikaların uygulanması, şiddetin önlenmesi için kaynak, güçlü koordinasyon, 81 ilde planların yürürlüğe konması, çalışmaların dönemsel olarak izlenmesi şeklinde ifade edebiliriz."

"Üçüncü hedef, koruyucu hizmetlerin etkili sağlanmasıdır. Vaka bazlı özel müdahale programların hayata geçirilmesi, kolluk programlarını etkisinin artırılması, sağlık erişimine erişimin kolaylaştırılması, önleyici hizmetlerin hazırlanması stratejilerini uygulayacağız. Hayata geçireceğimiz faaliyet sayısı 65'i bulacaktır."

"Temelini oluşturan mağdurun korunması ve desteklenmesi ile kurumsal hizmetler daha da önem kazanmaktadır. Önlemek, kovuşturmak, ortadan kaldırmak doğru müdahaleyi gerçekleştirmek kurumsal yapılar ve programlarla mümkündür. ŞÖNİM'lerle beraber kadın konuk evlerinde kurumsal hizmetler yürütülüyor. Şiddetle Mücadele İrtibat Noktalarına mağdurların kolay ulaşabilmesini sağlıyoruz. Bu merkezlerde rehberlik ve danışmalık, hukuk, sağlık, istihdam ile çocuklara burslarla destek veriyoruz. Konuk evinden ayrıldıktan sonra psiko-sosyal destek vererek, mesleki eğitimlerden faydalanmalarını temin ediyoruz.

"ÖFKE KONTROLÜ EĞİTİMLERİNE BAŞLAYACAĞIZ"

Şiddeti gerçekleşmeden durdurmayı biliyoruz. Bu doğrultuda faillerin ve uygulama ihtimali olanların öfke kontrollerinin sağlanması için eğitimlere başlıyoruz. Alkol ve madde bağımlılığından kurtulması için çok ciddi faydalar elde edeceğimize inanıyorum. Denetimli serbestlik, tutukluluk, teknik takiple yürütülmesini planlıyoruz.

Konuk evlerinde; 682 bini kadın 54 bini erkek, 96 bini çocuk olmak üzere 833 bin kişiye hizmet verildi. Önümüzdeki dönemde 7 ilimizde kadın konuk evi daha açılacaktır. 9 ilimizdeki mevcut konuk evlerini dönüştürüyoruz. Özel güvenlik önlemleri alıyoruz. Barınma amacıyla kuruluşlarımıza müracaat eden kadınlarımıza gereken desteği veriyoruz. Hizmet kalitesini artırmak amacıyla rehber hazırladık. İletişim teknolojilerini de etkin bir şekilde kullanıyoruz. 183 destek hattı tüm kadın ve çocuklar için psikolojik, hukuki ve ekonomik danışma hattı olarak hizmet veriyor."

"ANALİZ YAPILACAK DEĞİŞİKLİKLER İÇİN HAREKETE GEÇİLECEK"

"Israrlı takip, zorla evlendirme, siber şiddet gibi şiddet türlerinin konularını yeniden değerlendirmeyi planlıyoruz. Haksız tahrik ve takdiri indirim nedenleri müesseselerinin nasıl uygulandığına dair analizler yapılarak gereken değişiklikler için harekete geçilecek."

"Kadına yönelik şiddetle mücadele aynı zamanda her biri canımızdan bir parça olan annemizin, eşimizin, kızımızın hakkını, hukukunu, onurunu korumanın da mücadelesidir" (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

TFF, maçlarda stadın yarı kapasitesi kadar seyirci alınacağını açıkladı

SONRAKİ HABER

TTB, aşı bilgilendirme ve onam formlarının yeniden düzenlenmesini istedi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa