02 Temmuz 2021 00:45

Türkiye'de kadın voleybolu: Başarı çok, destek yetersiz

Türkiye'de kadın voleybol takımlarının başarısı ortada. Peki, başarılı olmak görünür olmak için yeterli mi? Evrensel'e konuşan Spor Yorumcusu Banu Yelkovan, ilgi ve desteğin yetersiz olduğunu söyledi.

A Milli Kadın Voleybol Takımı Milletler Ligi'nde üçüncü oldu | Fotoğraf: Türkiye Voleybol Federasyonu/AA

Paylaş

Duygu AYBER GÜLTEKİN
İstanbul

Türkiye’de kadın voleybol takımları, elde ettikleri başarılara hep yenisini ekliyor. Son olarak A Milli Kadın Voleybol Takımı, Milletler Ligi’nde Japonya’yı yenerek dünya üçüncüsü oldu. Takımın tarihinde Avrupa ikinciliği, Akdeniz Oyunları şampiyonluğu gibi pek çok başarı var. Bu yıl da Avrupa kıtasını temsil eden tek takım. Ama tüm bu başarı hikayelerine rağmen Türkiye’de voleybol hâlâ görünürlükte futbolun gölgesinde. EURO 2020'den eli boş dönen futbol takımı bile, kadınların voleyboldaki başarısından daha fazla konuşuldu. Ülkemizde voleybolun, “kadın sporu” denilen diğer branşlara kıyasla medyada kendine daha çok yer bulduğunu söyleyen Spor Yorumcusu Banu Yelkovan, yine de ilgi ve desteğin yetersiz olduğunu vurguladı.

Türkiye Kadın Voleybol Takımı çok önemli başarılar elde ediyor ama yeterli ilgi ve desteği görüyorlar mı sizce?
Tabii ki hayır. Voleybol “kadın!” sporları arasında en bilinen, medyada kendine en çok yer bulan, sporcuları göreceli olarak daha fazla bilinen branş olsa da tabii ki voleybolda kadın takımlarımızın elde ettiği başarılarıyla kıyaslandığı zaman hâlâ ilgi de destek de yetersiz.

SPORUN KADINI ERKEĞİ YOK

Türkiye’de erkek voleybol takımı ile kadın takımları eşit şartlarda mı sizce? Ücret, koşullar, sponsor desteği açısından...
Bence sporların kadını erkeği yok. Ortada bir spor var, o sporu yapan insanlar var. Sporların başına cinsiyet konmasından, sınıflandırılmalarından, bu her ne kadar kadınlarla erkekler ayrı kulvarlarda yarışsa ve sporun doğası gereği cinsiyete göre ayrılsa da pek hoşlanmıyorum. Türkiye’de belki voleybol erkek takımı kadın takımlarıyla eşit şartlarda olmayabilir, bu denge kadın takımları lehine bozulmuş olabilir, bu açıdan diğer sporlarla karşılaştırıldığında bu bir ilk de olabilir. Sponsorlardan beklentilerimizi de gözden geçirmeliyiz belki de. Sonuçta bunlar spora yatırım yapma amacı taşıdıkları kadar yaptıkları yatırımlardan geri dönüş almak isteyen şirketler, hayır kurumu değiller. Federasyonların görevlerini de üstlenmediler. Kendi hedefleri ve marka kimlikleriyle ilişkilendirebilecekleri, iletişimini yapabilecekleri, geri dönüş alabilecekleri spora yatırım yapmak kendi tasarruflarında. Ayrıca Türkiye’de “kadın sporu”na, bu spor ne olursa olsun, yatırım yapmanın sportif başarı kadar sosyal sorumluluk tarafı da var. Bu anlamda eğer bir sporda bu denge değişmişse benim için sorun yok.

BAZI SPORLAR KADINLARA ‘YAKIŞTIRILMIYOR’, OYSA BU FİİLİN SPORDA YERİ YOK!

Bir demecinizde “Voleybol kız çocuklarına yakıştırılan bir spor” demiştiniz. Bunu biraz açabilir misiniz?
Ülkemizde spor hiçbir zaman sadece spor değil. Bazı sporları yapmak, hatta konuşmak bile kadınlara uygun görülmüyor, tırnak içinde söylüyorum, yakıştırılmıyor. Oysa yakışmak fiilinin sporda yeri yok. Sporu amatörce yapabilirsiniz, sağlıklı yaşam için yapabilirsiniz, profesyonel  hedeflerle yapabilirsiniz ama “yakışıyor” diye yapmazsınız. Bazı şeyleri söyleye söyleye normalleştiriyorlar, insanların aklına sonradan klişeye dönüşen fikirler sokuyorlar. Yurt dışında ‘Bu spor bana yakışıyor’ derseniz size en iyi ihtimalle gülerler.

Yıllardır basında “filenin sultanları”, “potanın perileri” gibi cinsiyetçi ifadeler kullanılıyor, eleştirilere rağmen. Bu dilde ısrar niye? Sadece kolaya kaçmak olarak açıklanabilir mi?
Kolaya kaçmak diyebilirsiniz, alışkanlıklar diyebilirsiniz, “Biz onu hiç o niyetle söylemiyoruz diyebilirsiniz” ama bu konularda farkındalık oluşmadan hiçbir şey değişmeyecek maalesef. Bana sorarsanız kadınlara “sultan” ve “peri” rolü biçmek kadar erkeklere de dev rolü biçmek de kötü. Devler de masalların en tatliş karakterleri değil sonuçta ve iyilikleriyle tanımıyoruz onları. Zaten bu sıfatlar ve roller üzerinde iyi düşünülmesi gereken şeyler. Futbolculara “bizim çocuklar” dediğinizde “Diğer sporcular kimin?​” sorusu ortaya çıkıyor. İletişim çağımızda bir bilim, böyle isimler düşünürken uzmanlardan tavsiye ve destek almaları lazım.

DEĞİŞİM İÇİN FARKINDALIK OLUŞMALI

Türkiye’de kadın voleybolu sadece turnuvalar olduğunda, milli takım başarı elde ettiğinde daha çok medyada yer buluyor. Aynı şeyi futbolda görmüyoruz. Her koşulda daha fazla haber, yorum vs. yapılıyor. Nedeni ne sizce?
Onlara sorarsınız futbolun daha çok ilgi çektiği, okunduğu, izlendiği için diyeceklerdir. Medyamızda anlayış hiçbir zaman içerik ve hikayecilik üzerinden olmadı. Ama hem medya hem medyayı tüketenler hem de tüketildiği mecralar değişiyor. Şu an şikayetçi olduğunuz konu her neyse hemen onun içinde ondan konuşacağınız bir sosyal medya mecrası yaratabilirsiniz. Ben hiçbir zaman olumsuz tarafta değilim, her şey olumsuz olduğunda bile bunu fark edip çözüme odaklanmak bir şeyleri değiştirmenin ilk adımı olacaktır.

EŞİTLİK OLMAZSA AYRIMCILIK SÜRER

Başarılı olmanın görünür olmak için tek başına yeterli olmadığını gördük. Peki nasıl değişecek? Kısa vadede çözüm için ne önerirsiniz?
İlgi ve desteğin artması için başarılı olmanın tek başına yeterli olmadığını kanıtlıyor milli takım. Sporun cinsiyetçi kalıplara sokulması da (futbol erkek, voleybol kadın oyunudur gibi) toplumsal bir sorun aslında. Ülkede gerçekten eşitlik olmadığında bu ayrımcılık da sürecek ne yazık ki, tıpkı spor dışındaki alanlarda olduğu gibi. Sistem değişmeden çözüm olmayacağını düşünüyorum ama örneğin ilkokul eğitiminden başlayarak çocukların cinsiyetine göre sporlara yönlendirilmemesi gibi önlemler alınabilir.

ÖNCEKİ HABER

Turizm sektörü pandemi ve müsilaj kıskacında: Çevre olmazsa turizm de olmaz

SONRAKİ HABER

İstismara uğrayan Elmalı'daki iki çocuk devlet korumasına alındı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa