02 Temmuz 2021 10:12

12. İstanbul Opera Festivali gala konseriyle başladı

12. İstanbul Opera Festivali, 1 Temmuz akşamı ‘Gala Konser’ ile başladı. Konserde, sürpriz bir şekilde dünya çapında tanınan Tenor Murat Karahan’ı da dinleme imkânı bulduk.

Fotoğraf: Özlem Ertan

Paylaş

Özlem ERTAN 

Sanatın, müziğin, konserlerin sadece internet üzerinden erişilebilir olduğu uzun bir dönemin sonunda 12. Uluslararası İstanbul Opera Festivali başladı. Yine İstanbul Arkeoloji Müzelerinin bahçesinde, Gala Konser’le… 1 Temmuz akşamı pek çok sanatsever gibi heyecan ve mutlulukla müzeye gittim, yerime oturdum ve heyecanla konserin başlamasını bekledim. Sonuçta beklediğimize değen, güzel ve sürprizli bir konser izledik.

İstanbul Devlet Opera ve Balesi Orkestrası’nı genç ve başarılı şef Can Okan yönetti. Türkiye’nin farklı illerinde görev yapan deneyimli opera sanatçıları Bas Umut Tarık Akça, Soprano Birgül Su Ariç, Bariton Caner Akgün, Soprano Hande Soner Ürben, Bas Gökhan Ürben, Mezzosoprano Ferda Yetişer, Tenor Faik Mansuroğlu, Mezzosoprano Aylin Ateş, Bariton Murat Güney, Tenor Şenol Talınlı, Soprano Perihan N. Artan, Bas Zafer Erdaş, Soprano Gülbin Günay ve Soprano Ayten Telek ise İtalyan ve Fransız opera repertuarının sevilen aryalarını icra etti.

VERONA’DAN SONRA İSTANBUL’DA…

Aslında başarılı ve deneyimli Tenor Efe Kışlalı da konserin solistlerinden biriydi, ancak sesiyle ilgili bir rahatsızlık yaşayan sanatçı son anda sahneye çıkamayınca Devlet Opera Balesi Genel Müdür ve Sanat Yönetmeni, dünya çapında tanınan değerli Tenor Murat Karahan, İstanbul Devlet Opera Balesi Müdürü Suat Arıkan’ın davetiyle Giacomo Puccini’nin ‘Manon Lescaut’ operasından ‘No! No! Pazzo Son’ aryasını seslendirdi. Böylece çok değil, birkaç gün önce İtalya’da, Arena di Verona’da, Pietro Mascagni’nin ‘Cavalleria Rusticana’ operasında başrol Turiddu’yu başarıyla yorumlayan Tenor Murat Karahan’ı sürpriz bir şekilde İstanbul’da da canlı canlı dinlemek imkânına sahip olduk. Provasız ve plansız sahneye çıkmasına rağmen çok başarılıydı. O pırıl pırıl ve güçlü sesiyle tüm dinleyicileri etkisi altına aldı.

Diğer solistler de son derece başarılıydı aslında. Hepsini severek dinledik. Ancak icralarıyla ve seçtikleri aryalarla bende en çok iz bırakan sanatçılar Soprano Hande Soner Ürben, Bas Gökhan Ürben ve Soprano Gülbin Günay oldu. Hande Soner Ürben, Fransız besteci Charles Gounod’nun ‘Faust’ operasından ‘Mücevher Aryası’ olarak da bilinen ‘Je ris de me voir’i seslendirdi ve bu zor, inişli çıkışlı aryada akılda kalıcı bir performans sergiledi. Bas Gökhan Ürben’den ise aynı operadan Mephistopheles’in yani Şeytan’ın aryası ‘Le veau d’or est toujours debout’yu dinledik. Gökhan Ürben çok güçlü bir ses ve Mephistopheles’in karakterine uygun, sarsıcı bir yorumla karşımızdaydı. Soprano Gülbin Günay Puccini’nin ‘Tosca’ operasından Floria Tosca’nın aryası ‘Vissi d’arte’yi yorumladı. “Ben sanat için yaşadım, aşk için yaşadım,” diyen Floria Tosca’nın naifliğini, tutkusunu şiir gibi bir müzikle anlatan bu aryayı hatasız, hiç detone olmadan, pırıl pırıl icra etti Gülbin Günay.

RICHARD WAGNER’LE BAŞLADI

Bu arada Şef Can Okan’ın orkestraya ve müziğe hâkimiyeti de takdire şayandı. Konserin, operaya “Müzikli Dram” kavramını armağan eden, destansı eserleriyle opera sanatını birkaç adım öne götüren efsane Alman besteci Richard Wagner’in ‘Nürnbergli Usta Şarkıcılar’ operasının uvertürüyle başladığını da belirtmeliyim. Ne yazık ki bugüne kadar Türkiye’de Wagner’in sadece ‘Uçan Hollandalı’ ve ‘Tannhauser’ operaları sahnelenebildi. Çünkü bestecinin teknik ve artistik açıdan zorluklar içeren, bazıları beş saati bulan uzun yapıtlarını sahnelemek hiç kolay değil. Umarım en azından konserlerde Wagner’in müziğini daha sık duyabiliriz.

12. Uluslararası İstanbul Opera Festivali’nin Gala Konseri bu akşam (3 Temmuz), 19.30’da yine Arkeoloji Müzesi’nin bahçesinde sanatseverlerle buluşacak. Bilet bulabilirseniz bu kez kaçırmayın derim.

BAROK KONSERDEN ‘SARAYDAN KIZ KAÇIRMA’YA…

12. Uluslararası İstanbul Opera Festivali, 4 Temmuz akşamı, İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nde verilecek Barok Konser’le devam edecek. İstanbul Devlet Opera ve Balesi Orkestrası’nı Şef Paolo Villa’nın yöneteceği konserde Soprano Otilia İpek, Bariton Kevork Tavityan, Mezzosoprano Elif Tuğba Tekışık, Kontrtenor Kaan Buldular ve Bas Suat Arıkan, Barok dönem müziğinin güzel örneklerini seslendirecek. Mozart’ın ‘Saraydan Kız Kaçırma’ operası ise Caner Akın’ın rejisiyle 8, 10 ve 11 Temmuz akşamları yine müze bahçesinde sanatseverlerle buluşacak. Orkestrayı Murat Cem Orhan’ın yöneteceği eserde Hale Soner Kekeç, Ceren Aydın, Erdem Erdoğan, Ufuk Toker, Tuncay Kurtoğlu, Umut Tingür, Nazlı Deniz Süren, Işılay Meriç Karataş, Evren Işık, Serkan Bodur, Berk Dalkılıç ve Onur Turan dönüşümlü olarak sahne alacak.

ÖNCEKİ HABER

Peker'in videolarında anlattığı Nadir Salifov cinayetine dair 4 kişi gözaltına alındı

SONRAKİ HABER

Adalet Bakanı Gül: Faile değil fiile bakarak karar verin, kampanyalardan etkilenmeyin

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa