02 Temmuz 2021 11:09

HAKİM Koordinatörü Biltekin: Hayvana tecavüze cinsel ilişki diyen bir iktidar var

Meclise sunulan Hayvanları Koruma Kanun Teklifini değerlendiren Hayvan Hakları İzleme Komitesi Koordinatörü Fatma Biltekin, "Hükümet hayvanları değil çıkar sahiplerini, rant sahiplerini koruyor" dedi.

Fotoğraf: Gülnaz Bingöl/csgorselarsiv.org

Paylaş

Eylem NAZLIER
İstanbul

AKP’nin uzun süredir beklettiği Hayvanları Koruma Kanun Teklifi nihayet Meclise sunuldu. Teklif metnini değerlendiren Hayvan Hakları İzleme Komitesi (HAKİM) Koordinatörü Fatma Biltekin, “Çok mükemmel bir yasa olarak gösteriliyor. Detaylara indiğimizde pek çok hayvanın göz ardı edildiği, pek çok alana dokunulmadığını görüyoruz. Burada hükümetin hayvanları değil çıkar sahiplerini, rant sahiplerini koruduğunu görebiliriz. Bizi kandırmaya çalışan bir yönetim var” dedi.

AKP'nin TBMM Başkanlığına sunduğu teklife göre, “sahipli” ve “sahipsiz” ayrımı kaldırılacak. Petshoplarda kedi ve köpek satışının önüne geçilecek. Kara ve su sirkleri ile yunus parklarının açılması ve işletilmesi yasaklanacak gibi olumlu başlıklar var. İktidarın yıllardır "Hayvan hakları konusunda en iyi yasayı biz çıkaracağız" diye övündüğü bu yasa gerçekten öyle mi?

Hayvan Hakları İzleme Komitesi (HAKİM) Koordinatörü Fatma Biltekin’le AKP’nin TBMM Başkanlığına sunduğu yasa teklifini konuştuk.

KÜRK ÇİFTLİKLERİ VE AVCILIK MESELESİ TASLAKTA YOK

Yıllardır bekledikleri bu yasada birçok maddenin göz ardı edildiğine, birçok konunun dahil edilmediğine dikkat çeken Biltekin, “Bu şekilde bir teklifin gelmiş olması anlamsız geliyor. Çünkü ortada bir Meclis Araştırma Komisyonu raporu vardı. Bu rapordaki bir sürü şeyin teklifte yer almadığını görüyoruz. Yasa koyucuların da AKP milletvekillerinin de söylediği pek çok şeyin bir şekilde bu teklifin içinde yer almadığını görüyoruz” diye konuştu.

İktidarın kürk çiftliklerini yasaklayacağını söylediğini hatırlatan Biltekin, “Geldiğimiz noktada kürk çiftliklerinden teklifte hiçbir şekilde bahsedilmiyor. Ya da avcılık meselesi. Avcılık meselesiyle ilgili de hiçbir şekilde teklifte madde yok” dedi.

"KATALOGDAN HAYVAN SEÇİP ÜRETİM ÇİFTLİKLERİNDEN SATIN ALINACAK"

Tek tek maddelerden bahseden Biltekin, petshoplarda kedi ve köpek satışının yasaklandığını söylendiğini ama diğer hayvanların satışının yasaklanmadığını belirtti:

“Petshoplardan katalog üzerinden hayvan seçip üretim çiftliklerinden bu hayvanlar satın alınabilecek. Bu hiçbir şekilde sorunu çözmüyor. Üretim çiftlikleri var olmaya devam edecek. Petshopda hayvan satışı bitti gibi haberler yapılıyor. Ama petshopda hayvan satışı bitmemiş olacak. Çünkü kuşlar, balıklar egzotik hayvanların hepsi satılmaya devam edecek aslında. Yani petshoplarda kedi, köpek olmaması iyi bir gelişme olabilir ama üretim çiftliklerinde olmaya devam edecek bu hayvanlar değişen bir şey yok aslında.”

Tehlikeli ırklar konusuna da değinen Biltekin, “Tehlikeli ırkları Bakanlık belirleyecek, diyorlar. Bu da çok tehlikeli bir durum. Mevcut yasada pitbull gibi hayvanlar yasaklı ırk. Bu yasaklı, tehlikeli ırkların genişletilme ihtimali var. Bunun detayları teklifte yer almamış. Ne kadar sürede toplanacak, kimler yer alacak, Bakanlıkta kimler karar verecek gibi bir detay teklifte yer almamış. Burada tehlikeli olarak söyleyecekleri hayvanları neye göre belirleyeceklerini bilmiyoruz” dedi.

Yerel yönetimlere mali destek verileceğini aktaran Biltekin, "Gerçek ve tüzel kişiler Bakanlığa ya da yerel yönetimlere destek olabilecekler deniliyor. Burada dönecek usulsüzlükleri Türkiye gibi bir ülkede birazcık öngörebiliyorum. Bu paralar nereye gidecek, bu mali destekler nasıl bir şeffaflıkla işlenecek, bunları göreceğiz. Türkiye gibi bir ülkede şeffaf işlemeyeceği ortada zaten” diye konuştu.

"DOĞAL YAŞAM PARKLARININ HAYVANAT BAHÇELERİNDEN FARKI YOK"

Kamu kuruluşlarının belediye kanununda hayvanat bahçeleri açabildiğini söyleyen Biltekin, “Ya da yunus parkı açabiliyor bununla ilgili bir düzenleme var: ‘Hayvanat bahçeleri açılamayacak serbest dolaşım imkanı sağlayan doğal yaşam parkları olacak’ diyorlar. Bu aslında hayvanat bahçelerinin isimlerinin değiştiği anlamına geliyor. Yeni hayvanat bahçelerine hayvan alımı yapılacak mı? Var olan hayvanat bahçelerinde ilgili bir düzenleme yapılacak mı? Hiçbir detay yok" dedi.

Hayvanat bahçelerinin yasaklanmadığını vurgulayan Biltekin, "Böyle bir yasağın olmadığını görüyoruz. Doğal yaşam parkı dediklerinin aslında hayvanat bahçelerinden hiçbir farkı olmadığını da biz biliyoruz. Yani en son Antalya doğal yaşam parkından gelen bir görüntü var elimizde. Bir boz ayı yaşadığı stres ve kapatılma yüzünden anormal davranış gösteriyor" diye konuştu.

Amerika’daki doğal yaşam parklarını örnek gösteren Biltekin, "Çok büyük alanlar bunlar, şehir kadar yerler hayvanlar rahat rahat dolaşıyorlar. Aslında kendi doğal yaşamlarında var olabiliyorlar. Türkiye’de böyle bir şeyin olması mümkün değil zaten. Bu yerler aslında hayvanların kapatıldıkları yerler olacak. Hükümete şunu sormak lazım, bir boz ayı 1300 kilometre alanda yaşıyor. Böyle bir şeyi bir boz ayıya sağlayabilecek mi hükümet? Doğal yaşam parkı dediğiniz yerler böyle yerler olmalı. Aslında hayvanları kapatmamıza gerek yok. 21. yüzyıl Türkiye’sinde bir utanç kaynağı bu. Değiştirilmesi gerekiyor ama hükümet bunu değiştirmeyecek belli ki” diye konuştu.

"ŞİKAYET HAKKIMIZ ELİMİZDEN ALINDI"

Biltekin, teklifteki en olumsuz şeylerden birinin de soruşturma yapılması için Tarım Bakanlığının il ve ilçe müdürlükleri tarafından cumhuriyet başsavcılığına yazı göndermesinin şart koluşması olduğunu söyledi:

"Yani diyorlar ki suçüstü olmayan durumlarda soruşturma yapılabilmesi Tarım Bakanlığının cumhuriyet başsavcısına yazılı baskı yapmasına bağlıdır. Bu şu demek, ‘Sizin şikayet hakkınızı elinizden alıyoruz’. Açık açık bunu elimizden alıyorlar ve Tarım Bakanlığına veriyorlar."

"ÜLKEMİZE SİRK GİRİŞİ YASAKLANMADI"

"Kara ve su sirklerinin kurulması yasaklanacaktır" maddesine değinen Biltekin, "Türkiye’de hayvanlı sirk yok aslında. Biz yasa koyuculara yıllardır şunu söylüyoruz: Türkiye’de kurulmasını yasaklayın ama ülkeye girişinin de yasaklamanız lazım. Çünkü buraya başka ülkelerden sirkler geliyor. Teklifte böyle bir şey göremedim. Sadece kara ve su sirklerinin kurulması yasaklanacak diyorlar, böyle bir durumda yurt dışından hayvanlı sirk gelebilecek, zaten bunun önüne geçilmesi gerekiyordu” dedi.

"BU KURULUŞLARA BU CEZA HİÇBİR ŞEY"

Biltekin, Yunus parklarına verilecek cezalara dair "Yunus parklarının yenilerinin açılmasına izin verilmeyecek diyorlar. Mevcut yunus parkları açık kalmaya devam edecek. Çok fazla yunus parkı var Türkiye’de. Bir de yönetmelik getirecekler. Bu çok korktuğumuz bir şey. Yunus parklarına yönetmelik getirilmemesi için bas bas bağırıyoruz. Bu yerlere yönetmelik gelirse bu yerler kapatılmaz. Şu an illegal bir şey yapıyorlar. Yaptıkları şey legalleşecek. Bunun önünü açmayın diyoruz yıllardır. Yasaklara uyulmazsa hayvan başına 25 bin lira ceza kesilecek. Zaten bu parklar deli gibi para kazanan yerler. Bu kuruluşlara bu ceza hiçbir şey” ifadelerini kullandı.

"HAYVANA TECAVÜZE CİNSEL İLİŞKİ DİYEN BİR İKTİDAR VAR"

Diğer cezalara da eğinen Biltekin, "Nesli tehlike altında olan hayvanı öldürmek 1 yıldan 5 yıla kadar; öldürmeye 6 aydan 4 yıla kadar; tecavüze 6 aydan 3 yıla kadar; işkenceye 6 aydan 3 yıla kadar; dövüştürmeye 3 aydan 2 yıla kadar ceza öngörülüyor. Hâlâ hayvana tecavüz demeyen bir iktidar var. Yasa teklifinde dün Mahir Ünal’ın açıklamalarında da ısrarla 'hayvanla cinsel ilişki' deniliyor, cinsel ilişki diye bir şey olamayacağını defalarca anlatmamıza rağmen. Bunu bilinçli olarak kullanmayan, tecavüze tecavüz demekten korkan bir yapı var karşımızda. Korkutucu bir şey. Tecavüze 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası diyorlar. Türkiye de 3 yılın altındaki cezalar para cezasına çevrilebiliyor, bu cezalar ertelenebilir, ertelenemeyecek olanlar para cezasına çevrilebilir. Burada TCK’de bir düzenleme yapılacak mı? Bu durumda bu cezaların hiç bir anlamı yok. Failler hapse girmeyecek gözüküyor” dedi.

"BİZİ KANDIRMAYA ÇALIŞAN BİR YÖNETİM VAR"

Biltekin son olarak şunları söyledi:

“Çok mükemmel bir yasa olarak gösteriliyor bu yasa ama detaylara indiğimizde pek çok hayvanın göz ardı edildiğini, pek çok alana dokunulmadığını, rant sahiplerinin alanlarına dokunulmadığını görüyoruz. Hayvan deneyleri ile ilgili hiçbir şey yok. Burada hükümetin hayvanları değil çıkar sahiplerini, rant sahiplerini koruduğunu görebiliriz. Bizi kandırmaya çalışan bir yönetim var. Mesela Yunanistan geçtiğimiz yıl sanırsam hayvana şiddetin cezasını 10 yıla çıkardı. Dünyanın hiç bir yerinde hayvanların haklarını tam anlamıyla koruyan yasalar yok. Ama Türkiye’de hiç bir şekilde korunmuyor.”

ÖNCEKİ HABER

Prof. Dr. İlhan: 50 yaş altına 3'üncü doz süreç içinde değerlendirilecek

SONRAKİ HABER

Mithat Sancar: AKP'yle uzlaşma anlamına gelecek bir girişimin içinde yer almayız

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa