"1 Temmuz’da elektrik, doğalgaz ve LPG’ye yapılan zamları yenileri izleyecek"
EMO, ESM ve Makine Mühendisleri Odası, son zamlara tepki göstererek, "Bir çok işletme maliyetleri arttığı gerekçesi ile ürün ve hizmet fiyatlarını artacaktır" dedi.
Fotoğraf: a_roesler/Pixabay
Elektrik Mühendisleri Odası (EMO), Enerji, Sanayi ve Maden Kamu Emekçileri Sendikası (ESM) ve Makina Mühendisleri Odası elektrik ve doğal gaza yapılan zamları eleştirdi, "Son elektrik ve doğalgaz zamları sonrasında, birçok ticari ve sınai işletme maliyetlerinin arttığı gerekçesi ile ürün ve hizmet fiyatlarını artıracaktır" dedi. Elektrik fiyatlarına son 2,5 yıl içinde yapılan zammın yüzde 70 olduğu belirtilen açıklamada 2020’nin ilk 9 ayında, borçtan dolayı 107 bin konut elektrik abonesinin ve 51 bin konut doğalgaz abonesinin sözleşmelerinin feshedildiği ve elektrik ve gazlarının kesildiği hatırlatıldı. Açıklamada zamların nedeninin iktidarın ithal fosil yakıtlara dayalı ve özel şirketleri kollayan dışa bağımlı enerji politika ve uygulamaları nedeniyle yapıldığı vurgulanarak "Kriz koşulları sona erene kadar zor durumdaki tüm yurttaşların ve kapanan küçük işletmelerin elektrik, su, doğal gaz, internet ve telefon hizmet bedelleri kamu tarafından karşılanmalıdır." denildi.
Elektrik Mühendisleri Odası (EMO), Enerji, Sanayi ve Maden Kamu Emekçileri Sendikası (ESM) ve Makina Mühendisleri Odası ortak açıklama yayımladı.
Siyasi iktidarın 20 yıl süresince, çok sayıda ithal kömür ve doğalgaz yakıtlı santralin kurulmasını teşvik ettiği ve enerjide dışa bağımlığını artırdığı belirtilen açıklamada "Plansız, programsız uygulamalarla, yenilenebilir enerji kaynaklarına elektrik üretimini destekleme görüntüsüyle, bir tarafta özel şirketlere bedeli yurttaşlar tarafından ödenen milyarlar aktarılırken; küçük HES’lerle dereler insandan, yaşamdan, doğadan koparılmış; verimli tarımsal arazilere kurulan GES’lerle, deşarjlarını bilim ve tekniğin kurallarına uygun olarak yapmayan JES’lerle, seragazı salımları kontrol edilmeyen, kullanılmış lastik ve ithal plastik çöpleri yakan biyokütle santrallarla halkımıza ve doğal çevreye her türlü zararlar verilmiştir" denildi.
ÖZEL ŞİRKETLERE “GÜZEL” DESTEKLER
Elektrik üretiminin özelleştirilmesinden sonra şirketlere verilen ek desteklerin, YEKDEM, kapasite mekanizması, yüksek fiyatlı alım garantileri vb. yöntemlerle, piyasa fiyatının üzerinde bedel ile elektrik alımı, özel doğalgaz yakıtlı santrallara BOTAŞ tarafından maliyetinin çok altında fiyatlarla doğalgaz satışı yapıldığı hatırlatılan açıklamada; çevreye her türlü zararı vermeyi kendilerine hak gören özel şirketlere ödül gibi, çevre mevzuatına uyumda esneklik tanındığı ve çevre izni teşviklerinin dağıtıldığı vugulandı.
ELEKTRİĞE SON 2,5 YILDA YÜZDE 70 ZAM
Elektrik fiyatlarına son 2,5 yıl içinde yapılan zammın yüzde 70 olduğuna, TÜİK’e göre enflasyonun ise yüzde 35 düzeyindeyken elektrik ve doğalgaz fiyat artışlarının bu rakamın iki katı düzeyinde olduğuna dikkat çekilen açıklama şöyle devam etti:
"Ülkemizde enerji yoksulluğu sorunu giderek ağırlaşmaktadır. Toplam istihdamın üçte birinden fazla bir bölümünün sosyal güvenlik sistemi dışında sigortasız ve yüzde 60’ından fazlasının asgari ücret düzeyinde ücretle çalıştığı günümüz Türkiye’sinde, geniş anlamda işsiz sayısı 10 milyonu geçmiştir. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in TBMM’de verdiği bilgilerden, 2020’nin ilk dokuz ayında, toplam tutarı 101 milyon TL ödenmemiş borçtan dolayı 107 bin konut elektrik abonesinin; 399 milyon TL ödenmemiş borçtan dolayı da; 51 bin konut doğalgaz abonesinin sözleşmelerinin feshedildiği ve elektrik ve gazlarının kesildiği anlaşılmaktadır. Oysa, ortalama borç tutarı bin liranın altında olan 107 bin konutta oturan 400 binden fazla yurttaş karanlığa; borçları sekiz bin liradan az olan iki yüz bin yurttaş soğuğa mahkum edilmeyebilir, toplam 500 milyon TL kamu kaynaklarından karşılanabilirdi.
"İKTİDAR BAL TUTAN PARMAKLARI YALAYAN KÜÇÜK BİR AZINLIĞA ODAKLANIYOR"
Son elektrik ve doğalgaz zamları sonrasında, birçok ticari ve sınai işletme maliyetlerinin arttığı gerekçesi ile ürün ve hizmet fiyatlarını artıracaktır. İktidar, bal tutan parmakları yalayan yandaş küçük bir azınlığa odaklanmakta, kredi kartlarının borçlarını, kiralarını, elektrik, doğalgaz, su, telefon, internet faturalarını ödeyemeyen, açlıkla, yoklukla boğuşan milyonların yaşadığı sıkıntıları yok saymaktadır. Kâr garantili projelerde şirketler her türlü cezadan muaf kılınır ve kazançları güvence altına alınırken; işsizlik ve pahalılıkla boğuşan milyonlarca emekçi, emekli, esnaf ve işsizin sorunlarının çözümü için tek bir adım atmadan, hiçbir ekonomik destek vermeksizin evlerine kapatılan, aylardır salgından bunalmış kitlelere sabır ve tevekkül önerilmesinin yorumunu kamuoyuna bırakıyoruz.
"KRİZ SONA ERENE KADAR BEDELLER KAMU TARAFINDAN KARŞILANMALI"
Covid-19 salgını nedeniyle, daha önce de işsiz olup şimdi iş bulma umudunu tümüyle yitirenler, salgın nedeniyle işyerlerinin daralma, küçülme ve kapanması nedeniyle işten çıkarılanlar, asgari ücretin yarısına bile varmayan düşük ücretlerle çaresiz çalışanlar, kapanan/kapatılan çok sayıda küçük işyerinin sahibi ile sayıları on milyonu geçen işsiz yurttaşlar, küçük üreticiler, düşük emekli maaşları ile yaşamlarını sürdürmeye yeterli olmayan emekliler, bütün bu kesimlerden milyonlarca yurttaş; elektrik, doğal gaz, su, telefon, internet faturalarını ödeyememekte, elektrik ve gazlarının kesilmesi ile enerji yoksulları arasına katılmaktadır. Bu durumu önlemek için kriz koşulları sona erene kadar zor durumdaki tüm yurttaşların ve kapanan küçük işletmelerin elektrik, su, doğal gaz, internet ve telefon hizmet bedelleri kamu tarafından karşılanmalıdır. (EKONOMİ SERVİSİ)