Yetiş Seyfo!..
Gebze'den bir işçi: "Biz ayın sonunu borçsuz getirebiliyor muyuz? Hayır. Bizler bıraktık ayın sonunu getirmeyi diğer aya borçlanmadan çıkamıyoruz."

Fotoğraf: Pixabay
İLGİLİ HABERLER

Mercedes ilk on beşte, işçisi borç içinde!
Gebze’den bir işçi
Çalıştığımız fabrikalarda yaptıkları işlerde ustalaşmış, hünerli işçi arkadaşlarımız vardır. Tornada, frezede, preste, matkapta, kaynakta, montajda, boyahanede… Say sayabildiğin kadar. Bizim fabrikada da böyle işçi arkadaşlarımız var. Ama Seyfo’nun hüneri bir başkadır. Eline hiç kimse su dökemez. Hünerinden dolayı lakabı ‘Yetiş Seyfo’dur. Aslında bizim fabrikanın bahçıvanıdır. Börtü böcekten, çayır-çimen işlerinden iyi anlar. Fabrikadaki ağaçlara, çiçeklere gözü gibi bakar. Suyunu, gübresini, çapasını eksik etmez. Ama patron gün boyunca çayır-çimen işinde tutar mı Seyfo’yu! Üretimde nerede açık bir iş varsa; Seyfo orada. Yetiş Seyfo iş seni bekler!
Ama yakınması da meşhurdur. “Ulan gece gündüz demeden çalışıyorum her işe yetişiyorum, bi’maaşı yetiştiremiyorum.” Aslında hepimizin sesidir Seyfo. Cebinde hiç yalansız 3 bankanın kredi kartı vardır. Kartların hep asgarisini öder, borca takla attırma da üstüne yoktur bizim Seyfo’nun. Üstelik kirada, 2 çocuk babası, 3 bin 650 lira maaş. Çayı şekersiz içer. Elinde sarma sigara. Günde 1 paket sigara içer, eşi 3 günde 1 paket içtiğini bilir. Bu yüzden gönlünde kocaman bir yara. Sarma sigaranın en ucuzu 5 lira.
Hafta sonları en sevdiği bağ bahçe işini yapar. Ama kendi bahçesinde değil, zenginlerin villasının bahçesini temizler, bakar, paklar… 3 kuruş daha kazanayım diye.
Çok hoş sohbettir bizim Seyfo. Konuşmaya başladı mı durdurabilene aşk olsun. Anlatır da anlatır. “Arkadaşlar duydunuz mu memlekette her gün müjdeli bir haber geliyor.” Valla Seyfo, biz bi’şey duymadık. “Duymazsınız tabii, başınızı işten kaldırdığınız yok ki.” Sen de başını işten kaldırmıyorsun Seyfo. “Tamam da ben en azından memlekette ne olup bittiğini takip ediyorum. Sizin gibi uyur gezer değilim. Bakın doğal gaz bulduk, ekonomi şahlandı, kanal İstanbul’un temelini atıyoruz yeni zam ve vergilere hazır olun, aya çıkıyoruz. Gerçi aya çıkan çıksın da biz değil ay sonu ayın ortasını bile getiremiyoruz.”
Biz işçiler için ayın sonunu getirme mücadelesi de her geçen gün zorlaşıyor. Elimize geçen 3 kuruşla o da çalışıyorsak, işsiz değilsek, en düşük kira neredeyse maaşın yarısı. Doğal gaz, elektrik, su etti mi sana elinde kalanın yarısı. Geriye kalan günlerde yer misin, içer misin, üstüne başına bir şeyler mi alırsın, çoluk çocuğuna mı bakarsın bu durumda ayın sonunu nasıl getireceğiz. Ama yine de bizler ayın sonunu getirebilmek için çabalar dururuz. Ek iş, fazla mesai yapmaya çalışırız ama yine de yetmez. Doğal gazı bu ay az kullanıp, elektrikten de biraz tasarruf yaptık mı bu ayı kurtarırız derken bir de bakarız doğal gaz ve elektriğe zam gelmiş. Yahu nereden çıktı şimdi bu zam? Tam ayın sonunu getirecekken, daha az kullanıyor daha çok ödüyoruz. Yok bu böyle olmaz. En iyisi faturaları kredi kartından ödeyip, mutfak masrafından biraz kıstık mı iş tamam. En ucuz marketlere gidelim, hanıma söyleyelim pazara akşam saatlerinde gitsin. Hoppala çarşı-pazar da ateş pahası. Ne kadar kısarsan kıs elindeki maaş en kısılmış haline bile yetmiyor. Ee diğer ay kredi kartına da para yatırman lazım, neyse onun da kolayı var diğer kredi kartını kullanırız. Bu ay kirayı ödeyemezsek diğer aya iki aylık kira birikecek, bu da 1 aylık maaş demek. Hadi faturaları kredi kartından ödedik diyelim, önümüzdeki ay ne yapacağız? Daha çocuklara üst baş da alamadık.
Bu durumda ayın sonu gelir mi? Takvim olarak evet. Peki biz ayın sonunu borçsuz getirebiliyor muyuz? Hayır. Bizler bıraktık ayın sonunu getirmeyi diğer aya borçlanmadan çıkamıyoruz. Önümüzdeki her aya daha borçlu ve yoksul giriyoruz deyip gür sesiyle haykırdı bizim Seyfo: ÖDEMİYORUZ.
Seyfo’nun hışmından çekinen bizler soramadık. Hiç olmazsa size soralım dedik: NEYİ ÖDEMİYORUZ?
Evrensel'i Takip Et