İşçi mektubu: Porsiyonlar daha ne kadar küçülsün
“Ben geçmediğim yolun, gitmediğim tünelin sizin için yapılan yazlık sarayın paralarını, zaten bir hiç olan asgari ücretimden ödemek istemiyorum.”
Fotoğraf: DHA
İşçi Gizem
İstanbul
Merhabalar ben Gizem, iki çocuk annesiyim ve çocuklarıma bakan olmadığı için de çalışamıyorum. Emine Erdoğan’ın dediği “Porsiyon küçültme” cümlesini hiç anlamış değilim. Zaten bizim evimizde küçültecek porsiyonlarımız kalmadı.
Bir çeşit yemeği zor yapar olduk. Eskiden çocuklarımıza ‘Bugün hangi sebzeyi yedirelim’ derdik, şimdi onu bile alamaz olduk. Manav, market, pazar yüzü göremiyoruz. Meyve artık bizim için bir lüks oldu. Biz bir tabak makarnaya ‘Bugün de doydu çocuklarımız en azından aç yatmayacak’ derken porsiyon küçültmekten bahsediyorlar. Emine Erdoğan, ejder meyvesinden vazgeçti mi ya da o lüks ithal kumaşlarından koluna taktığı binlerce liralık çantasından feragat etti mi? Tabii ki etmedi. Çünkü her şey onlara hak, bize haram.
Biz bir tabak yemeği zor önümüze koyarken onlar altın kaplama saraylarında kristal bardaklarında hayatlarından ödün vermeden yaşıyorlar ama hâlâ gözler günde 12 saatten fazla çalışıp üç kuruş maaş alan bizlerin sofrasında. Bu ülkede babalar çocuklarına bir şey yediremiyor, borçlardan kurtulamıyor diye intihar ediyor. Üniversite öğrencisi birçok genç iş bulamadığı emeklerinin karşılığını alamadığı için intihar etti.
Çünkü artık insanlar bu haksızlığı kendine yediremiyor. Ben çocuklarımı alıp bir markete giremiyorum, bir manavın önünden geçemiyorum çünkü istedikleri her şeyi alabilecek konumda değilim. Yani sizler bizim olmayan porsiyonlarımıza takılacağınıza saraylarınızdaki lüks hayatınızdan biraz ödün verin. Milyon dolara yaptırdığınız yazlık saraylarınızdan vazgeçin ya da ömrüm boyunca hiçbir zaman göremeyeceğim Kanal İstanbul’dan vazgeçin. Çünkü yaptığınız her şey yine bizim üzerimizden aldığınız paralarla ödeniyor. Ben geçmediğim yolun, gitmediğim tünelin sizin için yapılan yazlık sarayın paralarını, zaten bir hiç olan asgari ücretimden ödemek istemiyorum. Bize porsiyonları küçültün diyenlerin yandaşları özel uçaklarında şarap içip kendilerine bunu hak olarak görmekten vazgeçerse biz porsiyonlarımızı küçültmek zorunda kalmayız.
