Yolboyu köylüleri: Eysim Madencilik geldi geleli biz fakirleştik onlar zenginleşti
Eysim Madencilik'in kuvars işletmesine komşu şekilde tarım ve hayvancılık yapmaya çalışan Yolboyu köylüleri, "Bu şirket geleli biz fakirleştik onlar zenginleşti" diyor.
Fotoğraf: Özer Akdemir/Evrensel
Özer AKDEMİR
İzmir
Yolboyu, Aydın Çine’nin birkaç kilometre uzağında bir mahalle. Eysim Madencilik işletmesi ise köyün içinde sanki! Yedi yıl önce Yolboyu köyüne gelen maden işletmesi o günden bu yana köylülerin kabusu olmuş. Dağlardaki maden ocaklarından getirilen kuvars ham maddesinin depolanıp öğüterek paketlemesinin yapıldığı maden işletmesi ile kapı komşusu bir halde hayvancılık ve sebzecilik yapmaya çalışan köylüler maden işletmesinin sebze ve meyvelerine, hayvanlarına ve sağlıklarına etkisini anlattı.
KENDİ SÜTÜMÜZÜN KAYMAĞINI YİYEMİYORUZ
Maden işletmesine 15-20 metre mesafede süt üreticiliği yapan Necla Genç, kendi hayvanlarından aldığı sütün kaymağını yiyemediğinden yakındı.
Eysim tesislerinden çıkan tozun bütün ürünlerine, araç gereçlerine olduğu kadar süt tankına aldıkları süte de bulaştığını belirten Genç, “Günde iki üç kere silmeme rağmen maden tozu ile baş edemiyorum. Süt tankının ağzına bez koymama rağmen toz yine de giriyor. Kendi kaymağımı ben yiyemiyorsam başkaları neden yesin” diye sordu.
Eşi Mustafa Genç de maden tozunun traktörlerine, hayvanların yemlerine sindiğini belirterek, büyükbaş hayvanlarının olduğu ahırın yanına ektiği mısırların ve yetiştirdiği zeytinlerin de toz nedeniyle gelişmeyip kuruduğunu söyledi.
Yaşadıkları sıkıntıyı defalarca Eysim Madencilik yetkililerine anlattıklarını, jandarmaya şikayette bulunduklarını söyleyen Genç, “Şirket zararı karşılarız diyor ama hiçbir zaman bunu yapmadı. Jandarma ise bakanlıklara başvurun diyor. Maden herkesin ağzını kapatıyor. Köylülere bayramdan bayrama bir kutu çikolata vererek onları susturuyor. Bizim geçim kapımız bu bahçeler ve hayvanlar. Bizim zararımız ne olacak? Maden şirketi gün geçtikçe zenginleşiyor, holdingleşiyor, biz sürekli fakirleşiyoruz” dedi.
MADEN KAMYONLARI SU KANALETLERİMİZİ DE KIRDI
Komşuları Erol Tosun da madenin hemen yanında tarlaları olduğunu ve toz nedeniyle ürünlerinin gelişmediğini belirterek, “Üstelik maden kamyonları kanaletleri kırdığı için tarlalarımızı sulayamıyoruz. Yer altından su çekerek sulamak zorunda kaldık onun da elektrik parası ile baş edemiyoruz. Maden elektrik paramızı versin bari diyoruz ama ona da yanaşmıyorlar” dedi.
Tarlasının yıllardır kendi geçimleri için yettiğini, iki çocuğunu bu tarlanın gelirleri ile evlendirdiğini aktararak, “Şimdi ise kendimizi geçindiremiyoruz. Ürünler olmuyor. Şirket de zararımızı karşılamıyor” dedi.
Maden işletmesinin köyü Aydın-Çine kara yoluna bağlayan yolu kapattığını ve tesislerini yolun üzerine kurduğunu ileri süren Tosun, “Yolu açın diye defalarca başvurduk ama biz yolu satın aldık diye reddettiler. Yem, gübre kamyonları buraya giremediği için yükü başka yere yıkıyorlar ve oradan parayla buraya taşıtıyoruz” dedi.
KÖYDEN SADECE İKİ KİŞİ ÇALIŞIYOR
Eşi Emir Ayşe Tosun, 2 yıl madende işçi olarak çalıştığını, sonrasında ise hiçbir bahane sunmadan kendisini işten çıkardıklarını aktardı.
Tosun, “İş vermiyorlar, ürünlerimiz de bu maden nedeniyle olmuyor. Biz nereye gideceğiz, ne yiyip içeceğiz” dedi.
Maden işletmesi köylerine ilk geldiğinde ‘İşçileri bu köyden alacağız’ sözü verdiğini belirten Tosun, “150-200 işçinin çalıştığı işletmede bizim köyden sadece iki kişi çalışıyor. Pazarda Yolboyu’da üretilen ürünleri almıyorlar artık. Bize zarardan başka hiçbir faydası yok bu madenin” dedi.
Köylüler zararlarının karşılanması için maden işletmesine dava açmaya hazırlanıyorlar.