EMEP: Önce sefalet ücreti sonra işsizlik, işte AKP'nin pandemi desteğinin özeti
Emek Partisi, Kısa Çalışma Ödeneği'nin bitmesiyle büyüyecek işsizliğe dikkat çekti: "İşçileri işsizlik fonunun talanına karşı çıkmaya ve insanca yaşam ve çalışma koşulları için birleşmeye çağırıyoruz"
Fotoğraf: DHA
Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sedat Başkavak adına yapılan açıklamada, Kısa Çalışma Ödeneği’nin bitmesiyle beraber gelecek olan büyük işsizlik dalgasına dikkat çekildi.
Açıklamada, “Adı işçi ve küçük işletmelere destek olan bu uygulama ile patronların işçi başı maliyeti düşerken işçiler ise bir yandan işsizlik tehdidi ile düşük ücrete, ağır ve fazla çalışmaya diğer yandan işsizlik ile açlık ve sefalet dayatmasıyla karşı karşıya kaldılar” hatırlatması yapıldı.
Son gelen zamlara da dikkat çekilen açıklamada, “Bir yanda pandemi ve kriz ile artan enflasyon ve zamlar diğer yanda işsizlik, düşük ücret dayatması. AKP iktidarı işçilere ve ailelerine yoksulluk ve sefalette istikrar vaat ediyor” denildi.
Emek Partisi taleplerini şöyle sıraladı:
- “Kısa çalışma ödeneği ve ücretsiz izin uygulaması uygulanan işyerlerinde işten atmalar yasaklanmalıdır.
- Herhangi gelir girmeyen her eve, en az asgari ücret üzerinden ödeme yapılmalıdır.
- Elektrik, su, doğal gaz, telefon, internet faturalarında yapılan zamlar geri alınmalı, geliri olmayan ailelerin faturaları devletçe karşılanmalıdır.
- Başta asgari ücret olmak üzere, işçilerin eriyen ücretlerinin gerçek enflasyon oranında arttırılması için ek zam yapılmalıdır.”
Açıklamanın tamamı şöyle:
Pandemi nedeniyle uygulanan Kısa Çalışma Ödeneği, ücretsiz izin desteği ve işten çıkarma yasağı 1 Temmuz itibariyle son buldu. Sendikaların çaresiz devam etsin dediği, patronların ise büyük bir iştahla devam etmesini istediği Kısa Çalışma Ödeneği (KÇÖ), Nakdi Ücret Desteği (ücretsiz izin desteği) uygulamaları gerçekte ne işçilere ne de küçük esnafa yaradı. Adı işçi ve küçük işletmelere destek olan bu uygulama ile patronların işçi başı maliyeti düşerken işçiler ise bir yandan işsizlik tehdidi ile düşük ücrete, ağır ve fazla çalışmaya diğer yandan işsizlik ile açlık ve sefalet dayatmasıyla karşı karşıya kaldılar.
ÖNCE SEFALET ÜCRETİ SONRA İŞSİZLİK, İŞTE AKP'NİN PANDEMİ DESTEĞİNİN ÖZETİ BUDUR
Pandemide ilan edilen işten çıkarma yasağı sözde kaldı. Gerçekte yaygın bir “ücretsiz izin” uygulandı. Yani ücretsiz izin adı altında milyonlarca işçi, işten çıkarıldı. “Nakdi Ücret Desteği” adı altında “ücretsiz izin” kapsamına alınan 2 milyon 600 bin kişi önce günlük 39 liraya (nisan ayından itibaren de günlük 47 liraya) yaşamaya mahkum edildi. Kağıt üstünde ücretsiz izinli görünen milyonlarca işçi gerçekte işten atılmış oldu. Erdoğan iktidarı pandemide işten atmayı yasakladık diye reklam ededursun 2 milyon 600 bin işçi (normalde işsizlik maaşı alsalar evlerine daha çok para girecekken) aylık 1169 liraya son üç aydır da 1500 liraya yaşamaya mahkum bir şekilde çaresiz evlerinde beklediler.
Sonuç olarak; nakdi ücret desteği adı altında dayatılan ücretsiz izin ile patronlar için tazminat ödeme zorunluluğu ortadan kalktı. İşçiler hem işsiz kalıp hem de işsizlik ödeneğinden daha az ücret aldıkları için gelir kaybına uğradılar. 1 Temmuz’dan itibaren de pek çoğu, işsizlik maaşı için gerekli olan son üç yılda 600 gün prim ödeme şartını yerine getiremediklerinde işsizlik maaşından bile mahrum kalacaklar. Pandemi boyunca sefalet ücreti, normale dönüşte de işsizlik, açlık, sefalet. Milyonlarca işçi ve ailesine dayatılan budur.
KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİ İLE ARTAN YOĞUN SÖMÜRÜ ŞİMDİ İŞSİZLİĞE DÖNECEK
Patronların ücretsiz izne gönderemediği ve kısa çalışma ödeneğine mahkum edilen 1 milyon 200 bin kişinin bir kısmı uzun süre zaten kimseyi doyurmayan yasal asgari ücreti bile alamadılar. Başka bir kısmı ise işten atma tehdidi karşısında hem fiilen çalıştılar hem de kısa çalışma kapsamına sokuldular. İşçilere pandemi ve daralan ekonomiyi öne sürerek kısa çalışma ödeneğine başvuran metal, otomotiv ve petro kimya fabrikaları başta olmak üzere anlı şanlı işletmeler şimdi de geçtiğimiz yıl ne kadar büyüdüklerini ve kâr ettiklerini açıklıyorlar.
Gelinen nokta bugün şu veya bu zamanda ücretsiz izin kapsamına alınan 2 milyon 600 bin kişinin çok büyük kısmının işsizliği resmileşirken, Kısa Çalışma Ödeneği’nden yararlanan 1 milyon 200 bin kişinin ise bir kısmının işinden atılacağı gün gibi açıktır. Pandemi ile gelen Kısa Çalışma Ödeneği ile çalışma koşullarını ağırlaştıran, sömürüyü artıran patronlar şimdi de ‘küçülmeye gidiyoruz’ diyerek bir yandan işçi çıkarmayı diğer yandan yaklaşan TİS’lerde (toplu iş sözleşmelerinde) kazanılmış hakları gasbetmek ve ücretleri baskılamak istiyorlar.
İŞSİZLİK FONU PATRONLARI KURTARMA FONUNA OLARAK İŞLETİLİYOR
2020 başından 2021 Haziran’a kadar pandemi boyunca, işsizlik fonundan kısa çalışma ödeneği ve ücretsiz izin ödemesi olarak toplam 50,4 milyar lira ödendi. Aynı dönem başta teşvik ve destekler olmak üzere çeşitli isimlerde işsizlik fonundan patronlara ödenen miktar ise 36,4 milyar lira oldu. Patronlara vergi indirimi, borç silme, kredi, teşvik yetmedi şimdide işsizlik fonunu hortumluyorlar. İşçilerin, işsiz kaldığında alacakları işsizlik ödeneği için türlü zorluklar çıkarılırken işsizlik fonunda işçiler namına biriken milyarlarca lira, hiç hakkı olmayan patronlara aktarıldı. Bu yetmiyor GAP’tan banka kurtarmaya kadar aktarılan kaynaklar nedeniyle işsizlik fonu talan ediliyor.
Her geçen gün artan enflasyon ve ardı ardına gelen zamlar zaten işçinin cebindeki paranın alım gücünü düşürürken ekmeğini de küçültmektedir. İşten atmaları konuştuğumuz bu günlerde, elektriğe (ocakta gelen yüzde 6 zamma ek olarak) haziranda yapılan yüzde 15 zamla birlikte son üç yılda yapılan zam yüzde 100’ü aşmış oldu. Doğal gaza yıl içinde gelen yedinci zammın miktarı yüzde 12 oldu. Bir yanda pandemi ve kriz ile artan enflasyon ve zamlar diğer yanda işsizlik, düşük ücret dayatması. AKP iktidarı işçilere ve ailelerine yoksulluk ve sefalette istikrar vaat ediyor.
Emek Partisi olarak, işçileri işsizlik fonunun talanına karşı çıkmaya ve insanca yaşam ve çalışma koşulları için aşağıdaki talepler etrafında birleşmeye çağırıyoruz.
- Kısa çalışma ödeneği ve ücretsiz izin uygulaması uygulanan işyerlerinde işten atmalar yasaklanmalıdır.
- Herhangi gelir girmeyen her eve, en az asgari ücret üzerinden ödeme yapılmalıdır.
- Elektrik, su, doğal gaz, telefon, internet faturalarında yapılan zamlar geri alınmalı, geliri olmayan ailelerin faturaları devletçe karşılanmalıdır.
- Başta asgari ücret olmak üzere, işçilerin eriyen ücretlerinin gerçek enflasyon oranında arttırılması için ek zam yapılmalıdır.