Çiğli Harmandalı’da çöpün yarattığı hasar büyüyor
Harmandalı Atık Depolama tesisinde, yaklaşık 3 ay önce derin çatlaklar ve toprak kayması oluşması sonucu bölgedeki 6 ev kullanılamaz duruma geldi.
İzmir’in Çiğli ilçesine bağlı Harmandalı mahallesinde yıllardır çözülmeyen çöp problemi gün geçtikçe büyüyerek devam ediyor. Harmandalı Düzenli Atık Depolama tesisinde yaklaşık 3 ay önce derin çatlaklar ve toprak kayması sonucu bölgede toplamda 6 ev kullanılamaz duruma geldi. 2019 yılında İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından büyük vaatlerle kurulan biyogaz elektrik üretim tesisinin yapılmasından sonra da durum değişmemiş oldu.
“GECE UYURKEN AYAĞIMIZIN ALTINDAN YER ÇEKİLİYORMUŞ GİBİ HİSSEDİYORUZ”
Evi hasar gören ve boşaltmak zorunda kalan 3 çocuklu Çeliktaş ailesi, 3 aydır kiracı. Hasarın sebebinin heyelan olmadığını belirten anne Yadigar Çeliktaş, “Heyelanın ne olduğunu biliyoruz biz, bu heyelan olsa bir kere akar geçer. Ama sinsice ilerliyor bu kayma. Gece uyurken böyle ayağının altından yer çekiliyormuş gibi hissediyorduk. Suyun yüzeyinde kayığın içinde oturuyormuşsunuz gibi düşünün. Gece biz uyurken çöplükte kapakları açıyorlar. Çöp suları zemini yumuşatarak kayma yapıyor. 2019’dan beri çöplükten kaynaklanan kaymayla ilgili sinyaller verilmeye başlandı. Yetkililer hiç mantıklı açıklama yapmadılar” dedi.
“ÇÖPTE PATLAMALAR OLUYOR”
Çöpte patlamaların olduğunu ifade eden Yadigar Çeliktaş, “Çöp suyuna baktığın zaman taşlardan dere kanallar yapılmış. Peki o dere kenarı yapıldığı zaman yetkililer suyun toprağa karıştığını akıl edemiyor mu? Bunu nasıl düşünemezler. Orada biriken sıvıyı tankerlerle alıp logara döküyorlar. Kışın Harmandalı içerisinde mahallelerin logar kapakları köpük köpük oluyor, leş gibi kokuyor. Hepsi kimyasal maddeler. Doğaya, hayvana, insana zarar veriyor. Bunun sonucuna kim katlanıyor, yine biz yine vatandaş” diyerek duruma tepki gösterdi.
‘’EMEKLERİMİZ YOK OLDU’’
10 yıldır hasar gören evde oturduklarını belirten baba Serhat Çeliktaş ise, “Çiğli Belediyesi tahliye kararı çıkartıyor ‘bu evde oturulamaz’ diye kapıya yazı asıyor. Bizim haberimiz yok yazı asıldığından. Ben işteyim, eşim evde yok, çocuklar evde. Çocuklar demiş ki ‘büyükler evde yok.’ Ne muhtarın onayı var bu kararda ne bizim. Biz hukuki işlemlere yeni başladık. Biz burayı inşaattan almıştık. Benim evimde dış yalıtım yok diye oturma ruhsatımı vermemişlerdi onu yaptırdık. Yolları yaptırdık, kuruşuna kadar ne istiyorlarsa verdik. Tüm emeklerimiz şu an yok oldu. Çocuklarımızın geleceği de yok oldu. Biz şu an kirada oturuyoruz” diyerek geçim sıkıntı yaşadıkların anlattı.
‘’MAĞDURİYETİMİZ SİYASİLEŞTİRİLDİ’’
Yaşadıkları mağduriyetin siyasileştirildiğini ve particilik mevzusuna çevrildiğini belirten Çeliktaş, “Bizim bu halimizi fırsat bilip de çok fazla yararlanmaya çalışan insanlarda oldu. Ben bunun farkındayım ve bu oyuna da gelmek istemiyorum açıkçası. İnsanların mağduriyeti çarpıtılıyor, yok CHP’lisin yok AKP’lisin. Kimsenin maşası olmak istemiyorum. Çiğli Belediyesi, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Çevre Bakanlığı, AFAD vs. baktığın zaman hiçbir yetkilinin net açıklaması yok. Bizimle direkt diyalog kurup sağlıklı bir açıklama yapmıyorlar” dedi.
“BURADAKİ İNSANLARIN SESİNİ NİYE DUYMUYORLAR?”
Evinin tekrardan aynı yere yapılıp yapılmayacağı konusunda net bir durum olmadığını ifade eden Çeliktaş, “Bir yetkili gelsin, bir mühendis gelsin açıklama yapsın şu şudur diye. Burayı kamulaştırıp kendi yararına kullanmak istiyorlar. Bu bölgeyi heyelan alanı ilan edecekler 1.etap 2.etap diye. Sonra rant alanına açacaklar. Eskiden satabileceğim bir mülkiyetim vardı ama artık yok. Çevre Bakanlığının, meclisin, Tunç Soyer’in, Kemal Kılıçdaroğlu’nun neden sesi çıkmıyor. Buradaki insanların sesini niye duymuyorlar. Artık aynı şeyleri söylemekten yorulduk” diyerek yetkililerin bu soruna çözüm bulmasını talep etti.
“BURANIN SEBEBİNİ DEPREME BAĞLAMAK İSTİYORLAR”
Evlerinden taşınmak zorunda kaldıklarını belirten Çeliktaş, “11 bin lira civarı yardım geldi taşınma parası için. Taşının nereye giderseniz gidin, sonuç yine hüsran yine hüsran. 6 aile bu mağduriyeti yaşıyor burada. 3 kere tespit davası verilmiş 3’ü de reddedilmiş. AFAD şunu söylemiş duyum ama bu; ‘Harmandalı bizimle ilgili değildir Büyükşehir’in ihmalidir, mağdur olan herkesin hakkını sağlamalıdır.’ Buranın sebebini depreme bağlamak istiyorlar. Halbuki İzmir depreminde benim evimde ne bir çatlak oluştu ne bir iğne yere düştü. Bizim isteğimiz yıpranma payından tutun psikolojik hasarımızı, bahçemizdeki ağaca kadar ne kadar zarar ziyan varsa versinler” diye ekledi. (İzmir/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et