Yenidüzen gazetesinden Kutlu Adalı yazıları: Katili tanıyoruz! Hepimiz Adalı'yız
Yenidüzen gazetesi yazarları, 25 yıl önce bugün suikastle öldürülen Kıbrıslı gazeteci Kutlu Adalı için yayımladıkları köşe yazılarında "Katili tanıyoruz" dedi.
Yenidüzen gazetesi kupürü
Kıbrıslı Gazeteci Kutlu Adalı'nın 6 Temmuz 1996 gecesi evinin önünde düzenlenen suikastla katledilmesinin üzerinden tam 25 yıl geçti. Adalı, KKTC’nin geleceğini Rumlarla sağlanacak barışta gören bir aydın olduğu; kirli politikaların, usulsüzlüklerin üzerine giden bir gazeteci olduğu için defalarca hedef gösterilmişti. İşlenen cinayetin üzeri örtüldü, suikast dosyası 'meydana çıkarılamadı' olarak tasnif edildi. Adalı suikastı ve cinayetin mafya-devlet ilişkileri ile bağı, geçtiğimiz günlerde Sedat Peker'in iddiaları ile yeniden tartışıldı. Kutlu Adalı'nın gazetesi Yenidüzen'in yazarları cinayetin yıl dönümünde Adalı ile ilgili yazılar kaleme aldı.
"KATİLİ TANIYORUZ!"
Cenk Mutluyakalı, "Katili tanıyoruz" başlıklı yazısında şu ifadeleri kullandı:
"Bir ülke karanlıktır, eğer iradesi kuşatılmış, demokrasisi hiçleştirilmiş, kimlik yitimine uğramış, geleceği ışıksız bırakılmışsa...
Bir ülke karanlıktır, eğer bir sokağında, bir aydın-araştırmacı-yazar katledilmişse ve katilleri yaşıyorsa...
Bir ülke karanlıktır, orada yaşayan insanlar seçtikleri tarafından yönetildiklerine inanmıyor ya da kendini yönetenleri kendisi seçemiyorsa…"
Kutlu Adalı bir gece yarısı katledildi.
Kimi zaman mesele kişisel bir yerden okunuyor ve sanki Kutlu Adalı'nın bedeni hedef alınmış gibi bir görüntü oluşuyor.
Adalı'nın düşünceleri katledilmek istendi.
Çünkü Kutlu Adalı, özgürlüğü, kardeşliği, dayanışmayı anlatıyordu.
Kıbrıs'ın kimliğini, kültürünü, sesini çoğaltıyordu Kutlu Adalı...
Ada yarısında ne kadar kir varsa üzerine bayrak çekildiğini, ne kadar hile varsa milliyetçilikle örtüldüğünü, umudun ve yarının çürütüldüğünü anlatıyordu.
Kıbrıs'ın bölünmüşlüğü üzerinden rantı anlatıyordu, talanı anlatıyordu, hukuksuzluğu anlatıyordu, bataklığı anlatıyordu.
...
Utanç biriktirmek zorunda bırakılan biz değiliz.
Katili tanıyoruz!
Gencecik gazeteci Metin Göktepe’yi öldüren katille aynı kişidir Kutlu Adalı’nı katili; çok daha gerilere gidelim, Kıbrıs’ı bir bütün düşleyen Fazıl Önder’i, Muzaffer Gürkan ve Ayhan Hikmet’i katledenlerle aynıdır.
Katilden kahraman yaratan derin devlet, şiddetin ve cinayetin açık adresini yazdı bir sokağın orta yerine…
Biz barışın yazmak için sözleşiyoruz."
Yazının tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
"HEPİMİZ ADALI’YIZ"
Sami Özuslu ise "Hepimiz Adalı'yız" başlıklı yazısında cinayetin mafya-devlet ilişkisine ve sorumluluğu olanların hesap vermesi gerektiğine işaret etti:
"Peker kardeşlerin itiraf ve ifşaatları sonrası verilen beyanatlar, ortaya dökülen bilgiler ‘Adalı cinayetinin Türkiye bağlantılı bir derin devlet işi’ olduğunu büyük ölçüde netleştirdi.
Net olmayan unsur, tetiği kimin çektiği ve talimatı kim(ler)in verdiğidir. Bu konuda da orta yerde henüz hayatta olan isimler vardır ve bu isimler üzerine gidilmesi halinde sır perdesinin aralanması mümkündür.
Mesele o perdenin kaldırılmak istenip istenmediğidir.İstanbul’da bir soruşturma açılmıştır ama şu ana kadar Atilla Peker dışında birinden ifade alındığı açıklanmış değil.Kıbrıs’ta ise polis de, savcılık da, hükümet de tam anlamıyla sessizlik içindedir. Bir şey yapılıp yapılmadığı bile kamuoyundan saklanmaktadır.
Kıbrıslı Türklerin yakın tarihindeki bu en karanlık olayın aydınlatılması ihtimali varken, yetkisi olduğu halde bunu kullanmayanlar elbette tarih önünde hesap vereceklerdir.
Ama asıl mesele tarihin yeniden yazılıp yazılmayacağıdır."
Yazının tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
(HABER MERKEZİ)
Amaç hakları genişletmek olsaydı...
'İç cepheyi güçlendirelim' çağrısı, muhalefet ve emek güçlerine arkamızda hizalanın çağrısıdır!
ABD medyasının ‘değerli ve değersiz kurbanları’
İsrail devleti terörü neleri örtüyor?
“Sınır hattı çok sıcak”
İsrail’le uzlaşıp anlaşma mı, mücadele mi?
