HÜKÇAT’tan kadınlar mücadeleden vazgeçmiyor!
İstanbul Sözleşmesi’nin feshine karşı çıkmak için düzenlenen eyleme katılan HÜKÇAT’tan arkadaşlarımızla neden orada olduklarını, neler hissettiklerini konuştuk.
Fotoğraf: Ekmek ve Gül
Suna ŞAHİN
Hacettepe Üniversitesi
1 Temmuz günü iktidarın İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesinin karşısında olduğumuzu göstermek, kararı tanımadığımızı söylemek için Hacettepe Üniversitesi Kadın Çalışmaları Topluluğu üyeleri olarak Ankara’da Sakarya Caddesi’ndeydik. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme tartışmalarının başlangıcından beri iktidar tarafından geliştirilen tüm baskı ve yıldırma çalışmalarına rağmen sözleşmenin uygulanması talebini ısrarlı biçimde seslendiren biz kadınlar, bugün bu koşullarda mücadeleyi bırakmayacağımızı, haklarımızdan ve hayatlarımızdan vazgeçmeyeceğimizi haykırmak için alandaydık. Eyleme katılan arkadaşlarımızla da neden orada olduklarını, neler hissettiklerini konuştuk.
ALANDA BİRLİKTE OLMAK BAMBAŞKA
Eyleme katılan arkadaşlarımızdan Şeyma KÖKSAL, eylemde olmanın bambaşka bir duygu olduğunu ifade etti. “Öncelikle şunu söylemeliyim ben ilk defa bir eyleme katılıyorum ve anladım ki alanda olmanın duygusu bambaşka. Evet evden de sürekli sosyal medya aracılığı ile destekte bulunuyordum ama burası gerçekten bambaşka. Evden bizleri destekleyen herkesi harekete geçmeye davet ediyorum.” Eylem alanını herkesin deneyimlemesi gerektiğini söyleyen Şeyma, “Korkmayın burası öyle bir ortam ki herkes beraber ve birbirine destek oluyor. Hepinize yetecek kadar yer var yeter ki siz isteyin” dedi.
BU DÜZENİ YIKANA KADAR ALANLARDAYIZ!
Eyleme katılan diğer arkadaşımız Didem Arzu ÖZAY, “Ülkenin asla durağanlaşmayan gündemi içerisinde, her gün vuku bulan vahşetler, alınan radikal ve bağnaz kararlar neticesinde ne yazık ki bu alanları hak savunması gerçekleştirmek adına dolduruyoruz. Bize verilmeyen hakları bir araya gelerek talep ediyoruz” dedi. Ardından tüm bunlara sebep olanın eril ve vahşi düzen olduğunu belirterek yıkılıncaya kadar da alanlarda yer almaya devam edeceğini söyledi.
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ BİZİMDİR!
Bir diğer arkadaşımız Ayşe Nur EKİCİ de alana doğru yürüyüşünde hem endişe hem de büyük bir güç ve heyecanla yürüdüğünü ifade etti. Sebep olarak Onur Yürüyüşü’nün iki gün önce engellendiğini söyleyen Ayşe, “Ama polis barikatının ardında güvenli alanımın olduğunu, öfkemizin birliğinin yarattığı gücün olduğunu, çığlığımızın barikatları yıkabildiğini biliyordum. Biz çoğulumuzdan çıkan ses ile asla eril zihniyete ve eril şiddete geçit vermeyecektik o alanda. Ve geçit vermeyeceğiz, İstanbul Sözleşmesi bizimdir” dedi.