06 Temmuz 2021 23:28

Gazetecilik öğrencileri gazetecilik yapmak istiyor

Gazeteler, özellikle yerel gazeteler donanımlı işçi çalıştırmak istemiyorlar, sorgulayan bir muhabir, editör istemiyorlar çünkü kaygıları haber vermek, gerçek bir gazetecilik yapmak değil.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Olcay AYTÜRK

Çukurova Üniversitesi

Çukurova Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencileri 2021 yılının son dönemini tamamlayıp mezun olurken kendilerini bekleyen işsizlik ile karşı karşıya kalıyor.  Geleceğin işsiz gazetecileri ile gelecek kaygıları, ülkenin gazete ve gazetecilik sorunları üzerine konuştuk. Gazetecilik bölümü öğrencileri kendi mesleklerini yapmak isterken kendilerini bekleyen işsizlik ve baskı ortamına karşı duydukları kaygıları dile getiriyor. Geleceğe dair yaşadıkları umutsuzluklar, öğrenciler üzerinde kara bulutlar halinde geziyor ve öğrencilerin tek istedikleri kendi mesleklerini özgürce yapabilmek oluyor.

“SANSÜR UYGULANMASI BENİ TEDİRGİN EDİYOR”

Deniz, bölümünü severek ve isteyerek yaptığını ancak ülkede özgür bir basın olmaması ve işsizlikle karşı karşıya kalmanın tedirginliğini yaşıyor. Deniz, “Gazetecilik alanında editör olarak çalışmayı planlıyordum, alanın içerisinde olmayı çok istiyordum. Gazeteciliği severek ve isteyerek bitirdim ama görüyorum ki bu mümkün olmayacak. Alanla ilgili sıkıntılar olduğunu görebiliyorum” diyor.

Alisa Ayten ise “Aslında planlarımı gerçekleştirebilmek için daha özgür ve yandaş olmayan bir medyaya ihtiyacım var. Bir gazeteci adayı olarak hâlâ konuşmalarıma ve yazılarıma sansür uygulanacağı gerçeği beni tedirgin ediyor. Muhabir olmayı düşünüyorum. Çünkü hedeflerimi gerçekleştirebilmek için adım atabileceğim en ufak basamak bu. Mesleğimde her dönemde sansüre, baskıya uğrayacağımı düşünüyorum. Ancak iktidar basın ve medyada özgürlük kavramının içini boşalttı. Yandaş medyada kendime çalışabilecek alan bulma sorunu yaşıyorum” diyerek kaygılarını dile getirdi.

“KAYGILARI HABER VERMEK, GERÇEK BİR GAZETECİLİK YAPMAK DEĞİL”

Deniz, kendi alanında donanımlı olduğunu ve iyi bir eğitim aldığını söyleyerek iş yaşamında bunların önemsenmediğini dile getiriyor ve ekliyor: “İş gerçeğe dönüştüğünde sektöre baktığımızda bunun mümkün olmadığını görüyorum çok acı veren bir şey. Bunun nedenleri; gazeteler, özellikle yerel gazeteler donanımlı işçi çalıştırmak istemiyorlar, sorgulayan bir muhabir, editör istemiyorlar çünkü kaygıları haber vermek gerçek bir gazetecilik yapmak değil. Amaçları basın ilan kurulundan bütçe alabilmek güç gösterebilmek, var olabilmek çoğu yerel gazete dışarıdan işçi çalıştırmaktansa daha deneyimli geçmişten gelen yerelde isim yapmış kişilerle çalışıyorlar. Diğer bir neden de gazetecilik alanında maddiyatın yetersizliği; gazeteler artık para kazanamıyor bizlere bir maaş veremiyor vermek istemiyorlar ya da sigorta yapmak istemiyor düşük maaşlarda çalıştırmak istiyor. Çok iş yaptırıp çok düşük maaşlarla çalıştırılmak isteniyor gazeteciler.”

Alisa Ayten ise, “Eğitimim mesleğimde doyurucu bir noktada değil. Çünkü her an öğrenmeye ve gelişmeye açık bir meslekte yer alıyorum. Dolayısıyla aldığım eğitim şu an bu havuz medya içerisinde fazlasıyla yeterli. Çünkü alaylıların olduğu bir ortamda mutlaka yer alacağız. Eğitimin önündeki en büyük engellerden biri teorik eğitimin pratiğe nasıl yansıyacağıdır. Benim gibi bu endişelere sahip kişiler olduğunu düşünüyorum” sözlerine yer verdi.

Elif, iletişim mezunlarının istihdam sorunu yaşadığını belirtiyor ve ekliyor: “Gazeteciliği yapabileceğime dair bir inancım yok. İletişim mezunlarına yeteri kadar iş istihdamı sağlanmıyor. Bu sektörde, iletişim fakültesinden mezun olmayan kişiler yer aldığı için bunların çok büyük engel olduğunu düşünüyorum.”

“KÖLE GİBİ ÇALIŞTIRIYORLAR”

Geleceğe dair ekonomik kaygılar yaşadığını dile getiren Deniz, “Ulusal medya kuruluşları çok deneyimli işçi çalıştırmak istiyorlar bunun olabilmesi için yeni mezun olanların işe başlaması gerekiyor ama bunu sağlamıyorlar sağlasa da köle gibi çalıştırıyorlar. Muhabirlik yaparken temizlik de yapabiliyorsun bulaşık da yıkayabiliyorsun senin görevin olmayan işleri de yapabiliyorsun” dedi.

Kübra, 30 bine yakın borçla mezun olduğunu ve düzen kurmasının uzun yıllar alacağı belirtirken Ayten ise “Geleceğe dair en büyük kaygım gazeteciliğin her dönem iktidarın boyunduruğunda kalabileceği gerçeğidir. Çünkü eski dönemlere döndüğümde ve günümüze baktığımda tarihi öldürülen, tutuklanan ve yurt dışına gönderilen gazetecilerle dolu. Türkiye bu konuda karanlık bir geçmişe sahip. Bu karanlıkta kalabileceğimizi düşünüyorum” dedi.

“ÖZGÜR OLAMADIKTAN SONRA ALANLA İLGİLİ BİR GELECEKTE GÖREMİYORUM”

Deniz bağımsız gazetecilik hakkında, “Bağımsızlık asla söz konusu değil gazetelerin siyasi yakınlığı etkiliyor üreteceğiniz haberlere engeller konuluyor bu şartlar altında çalışılamayacağı için gazetecilik etiği olarak değerlendirdiğimizde bir gazetecinin çalışmaması gerektiğini düşünüyorum özgür olamadıktan sonra alanla ilgili bir gelecekte göremiyorum” dedi.

Ayten ise: “Gazetecilerin yasal, hukuki ve sosyal hiçbir ihtiyaçlarının karşılandığını düşünmüyorum. Bu konuda karanlık bir geçmişe sahibiz. Öldürülen, susturulan, tutuklanan, gözaltına alınan gazeteciler geçmiş dönemde kalmadı. Günümüz iktidarında da maalesef devam etmektedir.   Ve gazetecilere karşı toplum içerisinde bir takım ön yargıların devam ettiğini gözlemlemekteyim. Her gazetecinin bir gün yandaş olabileceği ya da toplumsal, siyasî ve sosyal konularda susabileceği öngörülmektedir. Gazetecilik günümüzde gelişen medyayla birlikte artık interneti ve telefonu olan herkes tarafından yapılabilmektedir. Online ihbar hatları, sosyal medya hesapları, bir takım online web siteleri habercilik yapmaktadır. Bu durum bilgi kirliliğine ve işinin ehli olmayan insanlar tarafından gündemin ele geçirilmesi demektir. Dönüşen gazetecilik eğitim alan kişileri tedirgin etmektedir” diyor.

“HER DÖNEMİN GÜNCEL PROBLEMİ”

Son dönemde gündem de olan Sedat Peker açıklamalarına ise öğrencilerin tepkileri şöyle: Deniz; Yandaş gazetecilik zaten uzun zamandır bizim ülkemizde var olan bir şey muhtemelen dünya basınında da var ama en fazla görünürlüğü Türk basınında. Gazeteci olmak için iletişim fakültesinden, gazetecilik bölümünden mezun olmak gerekmiyor bilindiği gibi yasal olarak lise mezunu birinin gazetecilik yapabileceği gerçeği var. Maalesef bundan dolayı başarılı olarak görülen ulusal gazetelere yandaş kişiler gazeteci olarak yetiştiriliyor” diyor

Alisa Ayten ise; “İşte tam olarak temel problemimiz bu. Bu konu güncel ve iktidarı tamamen ilgilendiriyor. Üzerine yapabileceğim bir yorum beni tehlikeye atabilir. Ancak yandaş davranıp. Sedat Peker'i sorgulamak yerine suçlarsam direkt kazanmış olacağım. Sedat Peker'in yandaş gazetecilerle ilgili konuştukları aslında güncel problemler değil. Her dönemin güncel problemi” diye belirtiyor

Elif de; “Haklı açıklamalar olduğunu düşünüyorum. Yandaş kelimesi kulağa başlı başına yanlış geliyorken gazetecilik mesleğiyle bunun bağdaşması çok daha içler acısı” derken Gül ise; “Kuyruğuna basılmış kedi olarak görüyorum. Kendi çıkarı için basını kullanıyor.”

ÖNCEKİ HABER

Erbil'de ABD askerlerinin de bulunduğu havaalanına SİHA'larla saldırı düzenlendi

SONRAKİ HABER

Düzce'de sağanak nedeniyle dere taştı, iki köye ulaşım sağlayan yol çöktü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa