Müsilaj alınmayan önlemlerin sonucu
Arıtımı yapılmayan yığınla pisliği Marmara’ya boşaltanlar müsilajın asıl sorumlularıdır.
Fotoğraf: Ali Atmaca/AA
Ceren TAŞKIRAN
İstanbul/Tuzla
Marmara Denizi’nde müsilaj, denizin dengesi bozulduğunda alglerin ve mikroskobik canlıların durumu düzeltmek için aşırı üremesi sonucu strese girip ürettikleri salgı. Biz müsilajı suyun üstünde oluşan tabaka kısmı kıyıya vurduğunda fark ettik. Ancak uzmanlar kasımdan beri fark etmişler, uyarmışlar önlem alınmamış. Önlem alınması için denizin güzelliğinden mahrum kalmamız gerekmiş.
ÖNLEM ALMAK İÇİN NEDEN BEKLENDİ?
Bir deniz betona benzetilecek kadar kötü kullanılamazdı. Eskiden denize bakmak, yakınında olmak ya da deniz manzaralı bir evde oturmak iyi hissettirirdi, şimdi kötü hissettiriyor. Müsilajın geldiği son aşamada suyun üzerindeki tabakalaşmış kısım suyla hava arasındaki bağlantıyı kesiyor ve suyu ısıttığı için denizin altındaki canlıların ölmesine yol açıyor. Şu an tabaka temizlenmeye başlasa da Karadeniz ve Ege’de de az da olsa görülmeye başladı. Dedikleri gibi üstteki kısım sadece buzdağının görünen kısmı, asıl korkulması gereken şey suyun altında üremeye devam etmesi. Biz ne kadar temizlersek temizleyelim tekrar tekrar oluşmaya devam edecek. Bizlerin önce suyun dengesini bozan etkenleri ortadan kaldırmamız gerek. Arıtımı yapılmayan yığınla pisliği Marmara’ya boşaltmamakla başlayabiliriz mesela. Çünkü o deniz bir avuç insanın daha fazla kar etmek için kullanacakları bir çöplük değil. Çöpleri görünmesin diye suyun ortasından boşaltmaya çalışanların gizleme planlarını müsilaj alt üst etti. Ve Marmara’da ilk olarak 2007 ve 2009 yıllarında müsilaj görüldükten sonra önlem alınması gerekirdi. Önlem almak için neden tekrarlanması beklendi?
Marmara Denizi’ni hepimiz öldürmedik. Böyle bir şey olacağını bile bile hala atıkların denize atılmasına izin verenler öldürdü. Üzerlerinde kurulan baskıyı suçu bize yükleyerek hafifletmeye çalışıyorlar. Bu ciddi bir felaket. Beklemek tam anlamıyla denizin sonunu getiriyor. Artık bu mesele insanların kişisel inisiyatiflerinden ziyade arıtma tesisleri kurarak, kalıcı önlemler alınarak çözülebilir.