07 Temmuz 2021 10:00

TTB: Sağlık hizmetleri herkes için eşit, nitelikli, parasız ve ulaşılabilir olmalı

TTB, Türkiye’de pandemi döneminde sağlık erişimi sorunu yaşandığını söyleyerek, "Sağlık hizmetleri herkes için eşit, nitelikli, parasız ve ulaşılabilir olmalıdır" dedi.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) her çarşamba düzenlediği Pandemi Bültenlerinin sekizincisi “Pandemi Dönemi COVID-19 Dışı Sağlık Hizmetlerine Erişim Sorunu” başlığıyla çevrimiçi olarak gerçekleşti. Bülteni sunan TTB Merkez Konsey üyesi Çiğdem Arslan, ertelenmiş sağlık hizmetlerinden ölümlerin Covid-19 hastalığına bağlı meydana gelen ölümler gibi önlenebilir ölümler kapsamında olduğu belirtti. Covid-19 dışı hastalıkların takip edilememesinin olumsuz sonuçlarının önümüzdeki yıllara da yansıyacak nitelikte olduğunu ve sağlıklı yaşam hakkı ihlali yönünden de değerlendirilmesi gerektiğini belirten Arslan, “Gerekli kaynaklar ayrılarak eşitsizliklerin giderileceği şekilde topluma ekonomik ve sosyal destek sağlanmalıdır. Sağlık hizmetleri herkes için eşit, nitelikli, parasız ve ulaşılabilir olmalıdır” dedi.

TTB Merkez Konsey üyesi Çiğdem Arslan, Türkiye’de pandemi döneminde sağlık erişimi sorunu yaşandığına dikkat çekti.  Kronik hasta takipleri, kanser taramaları ve rehabilitasyon gibi bir sağlık hizmeti sunumunun ertelendiğini vurgulayan Arslan, “Resmi veriler paylaşılmamak ile birlikte sahadan gözlemlerimiz ve araştırmalarımız sağlık erişimindeki sorunların toplumun sağlığını etkileyen önemli bir etken olduğunu düşündürmektedir. TÜİK’in ölüm verilerin açıklamayı ertelediği gün Sağlık Bakanı, yaptığı açıklamayla ertelenmiş sağlık hizmetlerinden ölümlerin fazlalığına değindi. Bu açıklamanın gizlenmiş olan Covid-19 ölümlerinin üzerini tamamen örtme çabasının da bir parçası olduğu değerlendirilmektedir. Ertelenmiş sağlık hizmetlerinden ölümler de doğrudan Covid-19 hastalığına bağlı meydana gelen ölümler gibi önlenebilir ölümler kapsamındadır” diye konuştu.

“YURTTAŞLAR ÖZEL HASTANELERE GİTMEK ZORUNDA KALDI”

TTB üyelerinden alınan bilgiler doğrultusunda salgın süresince kamu hastanelerine başvuruların yüzde 30-40, özel hastanelerde yüzde 10-20 azalma gözlemlendiğini kaydeden Arslan, “Sağlık Bakanlığı 2020 Faaliyet Raporu’na göre MHRS randevu sayıları 2020 yılında 2019’a göre 30 milyondan fazla azalmıştır. Şehir merkezlerindeki birçok hastanenin kapatılması, nüfusa uygun cıvid-19 dışı sağlık hizmetlerini güvenli bir şekilde verebilecek kamu hastanelerinin olmaması, yurttaşların koşullarını zorlayıp ciddi bedeller ödeyerek Covid-19 ve Covid-19 dışı hastalıkların önlenmesi için özel hastanelere gitmek zorunda kalmasına neden oldu. Kamu hastanelerinin hizmet sunumunda yaşanan ciddi sorunlar sağlığa erişimdeki eşitsizlik durumu, halkın tamamlayıcı sağlık sigortasına yani özel sağlık sigortasına yönelmesine yol açmıştır. Türkiye Sigorta Birliğinin verilerine göre tamamlayıcı sağlık sigortasında sigortalı sayısının 2019 Haziran döneminde 1 milyon 2 bin 187 kişiden 2020 Haziran ayı itibarıyla yüzde 49,8’lik artışla 1 milyon 501 bin 425 kişiye ulaşmıştır” diye konuştu.

5 MİLYONDAN FAZLA KİŞİ GENEL SAĞLIK SİGORTASINI ÖDEYEMİYOR

Arslan, “Parası olan kişiler özel hastaneden hizmet alabilse de  Genel Sağlık Sigortası (GSS) prim borcu  bulunan 10 milyon 541 bin kişi için yapılandırma düzenlemesi dikkate alındığında; yoksul kesimden  5 milyondan fazla kişinin  GSS prim borcunu dahi ödeyemediği belirtilmektedir. Ekonomik kriz ve zengin ile fakir arasındaki uçurum, salgın ile birlikte daha da derinleşti. Gelir eşitsizliği TÜİK verilerine göre son 11 yılın en yüksek seviyesine geldi.  DİSK-AR’a göre geniş tanımlı işsizlikte salgın döneminde artış oranı yüzde 27,4’ü buldu. Türkiye’de salgın ile birlikte artan işsizlik, yoksulluk, sosyal güvencesizlik çalışma yaşamında derin sömürü, kötü beslenme ve barınma, uygunsuz yaşam ortamı, ulaşım ve iletişim sorunları, toplumsallığın yitimi, şiddet gibi etkenler artan sağlık sorunlarına;artan sağlık sorunları da artan sağlık hizmeti gereksinimine neden olmaktadır” diye konuştu.

“2020 ÖLÜM VERİLERİ HALEN YAYINLANMADI”

Fazladan ölümlerin, Covid-19 ölümleri ve covid-19 dışı ölümler olarak ayrıldığında, TÜİK verilerine göre dolaşım sistemi hastalıklarından 2019’da 160 bin 263 ölüm  olduğunu aktaran Arslan, “Salgın süresince Türkiye’de 48 merkezin katıldığı bir çalışmada kalp kriz başvuruları 2019 yılının aynı dönemine göre yüzde 47,1 azaldı. Belirtilerin başlangıcından itibaren hastaneye geliş süresi ise yüzde 20’den fazla arttı. 2020 ölüm verileri halen yayınlanmadı. İyi ve kötü huylu tümörden ise 2019’da 80 bin 186 ölüm gerçekleşti. Sağlık Bakanlığının Faaliyet Raporu’na göre birinci basamakta kolorektal kanser, serviks kanseri ve meme kanseri taramaları 2020 döneminde, 2019’a göre yüzde 70’ten fazla azaldı. TTB Aile Hekimliği Kolu Aralık ayı anketinde salgın döneminde ASM’lerdeki  kanser taramalarının yüzde 90 azaldığı sonucu çıktı. daha çok kanser hastalarının başvurduğu Onkoloji Hastanesinde de 2020 başvuru oranları 2019’a göre yüzde 30’dan fazla azaldı” dedi.

Arslan, “Mevcut eşitsizliklerin derinleşmesi,iktidar tarafından uygulanan sokağa çıkma yasağı ve yaşa dayalı ayrımcılık,65 yaş üstü vatandaşın izinle hastanelere başvurma şartı,devletin sorumluluk vatandaşta vurgusu, salgın dönemine ilişkin bir sağlık örgütlenmesi politikasının olmaması,neoliberal sağlık politikalarıyla daha da zayıflatılan birinci basamak sağlık hizmetlerinin salgına cevap verememesi,Şehir Hastanelerinin açılmasıyla il merkezlerindeki daha ulaşılabilir hastanelerin kapatılması,sağlık kurumları içinde salgına yönelik düzenlemelerin yeterli olmaması, salgın yönetimine yönelik güvensizlik ile ortaya çıkan kaygılar sonucu bu dönemde sağlık hizmetlerine erişim sorunu yaşandı.Olumsuz sonuçlar önümüzdeki yıllara da yansıyacak nitelikte olup sağlıklı yaşam hakkı ihlali yönünden de değerlendirilmesi gerekmektedir” diye konuştu.

“SAĞLIK HİZMETLERİ HERKES İÇİN EŞİT, NİTELİKLİ, PARASIZ VE ULAŞILABİLİR OLMALI”

Bu aşamadan sonra hızla yapılması gerekenleri sıralayan Arslan, “Gerekli kaynaklar ayrılarak eşitsizliklerin giderileceği şekilde topluma ekonomik ve sosyal destek sağlanmalıdır. Sağlık hizmetleri herkes için eşit, nitelikli, parasız ve ulaşılabilir olmalıdır. Salgının alevlenmesine neden olan yanlış salgın politikalarından vazgeçilmelidir. Toplumdaki aşı tereddütleri giderilerek, hızlı bir şekilde toplum bağışıklığı sağlanmalıdır. Salgının sahada baskılanabilmesi için etkin filyasyon yapılmalıdır. Sağlık tesislerinin ortamları ve sağlık çalışanlarının çalışma düzenleri salgına uygun hale getirilmelidir. Şehir Hastanelerinin açılması ile birlikte kapanan şehir merkezindeki hastaneler yeniden açılmalıdır. Birinci basamak sorunları giderilerek, özellikle kanser taraması ile ilgili kampanyalar yapılmalıdır. Sağlık hizmetlerine gereksinimin artmasıyla kamu istihdamı; birinci basamak sağlık hizmetleri alanı başta olmak üzere genişletilmeli; sağlık emek gücü artırılmalı, güvenlik soruşturmaları ve KHK nedeniyle işlerinden edilen sağlık çalışanları işlerine dönmelidir” dedi. (Ankara/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Mardin'de askeri araca saldırı düzenlendi, 1 asker hayatını kaybetti

SONRAKİ HABER

Myanmar'da askeri darbeye karşı protestolar devam ediyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa