Hababam Ataşehir'de

Kadir İNCESU

Ataşehir Belediyesinin her yıl “Bi Dolu Etkinlik” sloganıyla gerçekleştirdiği kültür sanat etkinlikleri Ataşehir’in parklarında açık havada, ücretsiz ve pandemi koşullarına uygun olarak sanatseverlerle buluşmaya başladı. Bu kapsamda “Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı” film gösterimi yapıldı.

Ertem Eğilmez’in yönettiği, sinema tarihimizin en çok sevilen ve izlenen, Rıfat Ilgaz’ın aynı adlı romanından filme çekilen “Hababam Sınıfı” serisinden “Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı”nın ilk gösterimi Ataşehir Buhara Parkı’nda gerçekleştirildi. Yüzlerce Ataşehirlinin de izlediği film öncesi “Hababam Sınıfı” ile tanınan Tuncay Akça, Ahmet Arıman ile Teoman Ayık da filmle ilgili anılarını anlatıp, izleyicilerin merak ettiği soruları yanıtladı. Üçlü daha sonra “Hababam Sınıfı” filmlerinden aşina olunan şarkıları parkı dolduran yüzlerce kişi ile birlikte söyledi.Sanatseverler,  Tuncay Akça, Ahmet Arıman ile Teoman Ayık’ın da katılacağı “Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı”yı  bugün İçerenköy Mahallesi Meskenler Parkı, 12 Temmuz Pazartesi Kayışdağı Mahallesi 80. Yıl Cumhuriyet Parkı, 14 Temmuz Çarşamba Küçükbakkalköy Mahallesi Nâzım Hikmet Parkı ve 16 Temmuz Cuma Mustafa Kemal Mahallesi Deniz Gezmiş Parkı’nda 20.15’ten itibaren izleyebilecekler… Buhara Parkı’nda yapılan ilk gösterim öncesi sevilen oyuncular Tuncay Akça, Ahmet Arıman ve Teoman Ayık ile konuştuk.

KAHKAHAYLA BAŞLAYAN SERÜVEN

“Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı” ve “Hababam Sınıfı Uyanıyor”da oynayan, kahkahası ile milyonların sevgisini kazanan Tuncay Akça 45 yıl önce başlayan sinema sevdasının azalmadan sürdüğünü, halkın kendilerini çok sevdiğini, bu sevginin kuşaktan kuşağa geçtiğini belirterek başlıyor sözlerine… İlkokulda bir sınıf arkadaşının “Artistler gelmiş haydi oraya gidelim” demesiyle Adile Sultan Kasrı’nın yolunu tutarlar. Akça, Ertem Eğilmez kamera arkasında Adile Naşit’e el kol hareketleriyle bir sahneyi anlatırken, kahkahasıyla seti inletir. Çok komik bulduğu bu durum sonrası dakikalarca güler, engel olamaz kendisine… Ertem Eğilmez, “Stop!” diye bağırır biraz kızgın şekilde… Tuncay kaçar.Ortalık sakinleştikten sonra yaşananları şöyle anlatıyor Akça: “Ertem Ağabey beni çağırdı. Çekine çekine yanına gittim. Terledim, yüzüm kıpkırmızı oldu. Yönetmenin, filmin ne olduğunu bilmiyorum. Ayakkabısını sandığımın üzerine koydu ‘boya’ dedi. Boyamaya başladım, ama kafamı utancımdan hiç kaldıramıyorum.  ‘İş yapıyoruz burada, bak senin yüzünden kaç metre film yaktık’ dedi. O gülüşüm Ertem abinin hoşuna gitmiş. Bir gün Ertem ağabey okuyup okumadığımı sordu. Evet deyince, ‘Yarın okul kıyafetlerini çıkarmadan, çantanla birlikte sete gel’ dedi. Ertesi gün büyük bir heyecanla okul sonrası koşa koşa sete gittim. Ertem Ağabey beni karşısına alarak ‘Geç şunların önünden ve gül!’ dedi. Adamları tek ayak üzerine dikmişti. Başladım kahkaha atarak yürümeye. Daha önce ilkokuldaki tiyatrodan başka bir deneyimim yok. Bilgim de yok. Belki de hiçbir şey bilmemek benim için bir şans oldu. Kendi kendimi oynadım haliyle. Normal şekilde yürüdüm. Geçtim ve güldüm. İki prova yaptı bir seferde de çekti. Baktı ki bende yetenek var. Sonrası da geldi.”

Akça, o anın heyecanını yaşar gibi anlatmaya devam ediyor yüzünü kaplayan gülümsemesiyle: “Ağzım kulaklarımda. Çok mutlu oldum. Kolay mı, dönemin en önemli yönetmenlerinden birisi sadece bir kez duyduğu kahkahamla bana filminde yer veriyordu. O gün havamdan geçilmedi dersem abartmış olmam. Ertesi gün de yağmur altındaki o meşhur sahne çekildi. Çekim öncesi müthiş bir heyecan oluyordu, fakat çekim başlayınca da her şey normalleşiyordu. Film değil de sanki gerçek hayattı. Tüm samimiyetimle söylüyorum Tuncay Akça’yı oynuyordum. Bir ay boyunca severek, neşeyle, coşkuyla sete gidip geldim.”

ÖNCE KAMP SONRA FİLM

1970’li yıllarda dergilerin düzenlediği sinema yarışmalarına katılıp finale kalan Teoman Ayık da sete gittikleri ilk gün Ertem Eğilmez’in söylediklerini unutamadığını söylüyor: “Hepimiz gençtik. Ertem Eğilmez, ‘Çocuklar sizler amatörsünüz. Filmde değerli, tecrübeli sanatçılarımız var. Önce onlarla oturup sohbet edin, yemek yiyin, vakit geçirin. Birbirinize alışın’ diyerek bizi filmin çekildiği yerde kamp aldı. Filmin başarısında bu olayın da rolü oldu. Münir Özkul bir baba gibiydi. Hafize Ana’mız Adile Naşit gerçekten de bir ana gibiydi. Kendi çocuğuymuşuz gibi her şeyimizle ilgilenirdi…”

“Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı” ve “Hababam Sınıfı Tatilde”de oynayan Ayık, Eğilmez’in kendisine ‘Yakışıklı’ dediği için adının da öyle kaldığını hatırlatarak, “Unutmamak gerekir, Rıfat Ilgaz da efsane bir eser yazmış. Hababam Sınıfı’nın Melih Kibar’ın yaptığı müzikleri de çok değerlidir. Müzik hızlıyken neşeleniyorsun, ağırlaşınca da bir hüzün kaplıyor, üzülüyorsunuz,” şeklinde konuşuyor.

HAYTA İSMAİL ANLATIYOR

Müzisyen olan Ahmet Arıman, Arzu Film gazetelere “Yeni çekilecek filmde oynayacak tipler aranıyor” diye bir ilan verdiğinde Münir Özkul ile turnededir. Turne bittikten bir süre sonra, org çalan Ahmet Arıman’a Münir Özkul “Ahmet’i özledim, gelsin!” diye haber gönderir. Gümüşsuyu’da bir home ofise gittiğinde, içeride Münir Özkul, Adile Naşit, Müjde Ar, Şener Şen, Tarık Akan da vardır. Aradan beş dakika geçmeden birisi Ahmet Arıman’a sarılarak, “Sen benim Hayta İsmail’imsin” der. Şaşkın bir şekilde “Hayta İsmail kim?​” dediğinde ise “Hababam Sınıfı’nı filme çekiyorum. Adile Sultan Kasrı’na gel, yıllar sonra Hababam Sınıfı’ndan lakap almanın ne kadar önemli olduğunu göreceksin. Seni Hayta İsmail yaptım,” yanıtını alır Ertem Eğilmez’den. Bütün “Hababam Sınıfı” filmlerinde rol alan Arıman, “18 yaşlarında çocuklardık, herkesin hayattan ümidi vardı,” derken biraz hüzünleniyor ve devam ediyor: “45 sene geçti aradan, yaşlandık, ömrümüzü bitirmişiz, vay anasını… Az önce küçük bir hayranımız ‘Siz kendinizi ölümsüzleştirdiniz’ dedi. Haklı, Hababam’da emeği olan herkes ölümsüzleşti.”

Tuncay Akça, Teoman Ayık ile Ahmet Arıman çağrıldıkları her etkinliğe katılıyor, anılarını anlatıyor, Adile Sultan Kasrı’nda kamera karşısına geçtikleri ilk günün heyecanıyla… Halkın ilgisinden oldukça mutlu olan üçlü, en çok da halkın kendilerini ailelerinden birisi gibi görmesinden dolayı mutlu olduklarını ifade ediyorlar.