TTB'den aşı ve rehavet uyarısı: Yeni bir pik olabilir
TTB Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut, "Toplumsal bağışıklık için en az halkın yüzde 70’i iki doz aşı yapmalı. Tedbirlerin kaldırılması sonrası yaşanan rehavet yeni bir piki tetikleyebilir" dedi.
İstiklal Caddesi'nde yürüyen kalabalık | Fotoğraf: DHA
Sağlık Bakanlığının açıkladığı verilere göre, 10 Temmuz itibarıyla Türkiye'de 37 milyon 558 kişiye birinci doz, 16 milyon 931 bin 649 kişiye ise ikinci doz aşı yapıldı. Verilere göre Ardahan, Dersim, Siirt, Iğdır, Bitlis gibi bölge illerinde aşılama oranı ortalamanın çok altında.
Bölgeler arası eşitsizliği Mezopotamya Ajansı'na (MA) değerlendiren Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut, bölge kentlerinde aşıya dair tereddüt yaşandığını kaydetti. Bulut, yaşanan tereddüdün nedenini şöyle açıkladı:
“Aşıya ulaşamamaktan ya da ana dilde sağlık hizmetinin olmamasından kaynaklanıyor olabilir. Ama artık mobil üniteler kuruldu. Yurttaşlar nerede ulaşabiliyorsa, ilk ulaştıkları yerde muhakkak aşılarını olsunlar. Aşılama, Türkiye’deki salgın krizini aşmamızı sağlayacaktır. TTB olarak biz hep ‘tereddütte olma aşı ol, sağlıklı ol’ diyoruz.”
"İNGİLİZCE OLAN KAMPANYA, NEDEN KÜRTÇE OLMASIN?"
Ana dilde sağlık hizmetinin önemine değinen Bulut, “Sağlık Bakanlığı, salgınlarla ilgili İngilizce yaptığı bir kampanyayı neden Kürtçe ya da Arapça yapmasın? Bu ülkede başka diller konuşan yurttaşlar da var. Özellikle Kürt illerinde yaşayan yurttaşlar hikayelerini Türkçe anlatamıyor. Hekimliğin en önemli ritüellerinden biridir; önce hastanın hikayesini anlar sonra fiziki muayene yapar. Bölge illerinde başka dillerde de broşürlerin asılması gerekiyor. Bu konuda bakanlık yardım isterse TTB olarak yardımı yapabiliriz. Bu konuda tüm meslektaşlarımız yardıma hazır” dedi.
TOPLUMUN EN AZ YÜZDE 70’İ AŞILANMALI
Ülke genelindeki aşılama oranına da değinen Bulut, rakamın toplumsal bağışıklığın elde edilmesi için gerekli olan yüzde 70'i karşılamadığını ifade etti. Bulut, “İkinci doz aşı yapan kişi sayısı 16 milyon. Bu 16 milyonun tamamı bağışıklık kazanmış olmuyor. Aşıların koruyuculukları yüzde 92, 95, 82. Farklı aşılar var. Sağlık Bakanlığı bu verileri şeffaf paylaşırsa eğer biz de rakamları hesaplayarak, bağışıklık kazanan kişi sayısını tespit edebiliriz” dedi.
"EKONOMİK KAYGILARLA ALINAN AÇILMA KARARI YENİ PİK YARATABİLİR"
Temmuz ayında pandemi nedeniyle alınan tedbirlerin kaldırıldığına dikkat çeken Bulut, “Yaz aylarında olduğumuz için turizm ve ekonomik kaygıyla yapılan bir açılma dönemi oldu. Bu açılma sonbaharda tekrar yeni bir piki tetikleyebilir. Yurttaşların hâlâ maske, mesafe ve hijyene dikkat etmesi gerekiyor. Ama en önemlisi aşı tereddüdü yaşamamalı. Aşıların yan etkileri konusunda abartılan ve özellikle sosyal medyada gezen bilgilere aldırmasınlar. Çünkü kovid-19 öldürücü bir hastalık. İleride kovid-19’u geçirdikten sonra hangi hasarların kalacağını yıllar içerisinde göreceğiz. Böbrek, kalp ve diğer organlarda hasar bırakıp bırakmadığı gibi durumları yıllar içerisinde görebileceğiz. Bu nedenle böyle bir risk almaktansa aşı olmaları ve aşı olduktan sonra da kurumdan ilk 30 dakika ayrılmamaları yeterli olacaktır. Kolda ağrı olması ya da biraz ateşin olması gibi yan etkiler beklenen yan etkilerdir” diye konuştu.
"KÜRESEL SORUN KÜRESEL ÇÖZÜMLE AŞILABİLİR"
Birinci ve ikinci doz SinoVac aşısı yapan kişilerin mutlaka üçüncü doz aşıyı da yaptırmaları gerektiğini vurgulayan Bulut, “Çünkü Delta varyantında özellikle SinoVac aşısının koruyuculuk oranı yüzde 20’ye kadar düşüyor. Delta varyantı yüzde 60 daha bulaşıcı ve kliniği ağır seyrediyor. Bu nedenle de bir doz da yüzde 70’in üstünde koruyuculuk sağlayabilen bir diğer aşının olmasında yarar var” diye belirtti.
Bulut, son olarak 49 ülkeye hiç aşı ulaşmadığına işaret ederek, “Aşının tüm dünyaya yayılmasında yarar var. Dar gelirli ülkelere de aşı gönderilmesi lazım. Böylece küresel bir sorunu küresel bir çözümle aşabiliriz” dedi. (HABER MERKEZİ)