Kadın örgütleri: İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyeceğiz

Fırat TOPAL
Diyarbakır

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 20 Mart’ta İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı aldı. Karar 1 Temmuz’da yürürlüğe girdi. Kadınlar mart ayından bu yana söz konusu kararı protesto ediyor. Evrensel’e konuşan kadın örgütü yöneticileri, İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyeceklerini dile getirdi.

KADINLAR KORUNMUYOR

Rosa Kadın Derneği yöneticilerinden Berfin Polat, “İstanbul Sözleşmesi Türkiye tarafından çekincesiz olarak imzalanmıştı. İmzalayan ilk ülkelerdendi. Haksız bir şekilde kadınların kazanımlarına yönelik bu sözleşmeden çekildi. Sözleşme yürürlükteyken bile kadınlar yeterince korunmuyordu. Uzaklaştırma kararı alınıyordu ama bu sadece evrak üzerinde kalıyordu. Koruma mekanizmaları yeterli düzeyde yoktu. Sözleşme’nin yürürlükten kaldırılmasıyla birlikte her türlü şiddet vakası, kadın cinayetinde fail bizzat devlet de olacaktır” dedi.

MÜCADELEYİ GERİLETEMEZLER

Kadının kazanımıyla elde edilen sözleşmeden tek bir kişinin kararıyla vazgeçmeyeceklerini dile getiren Polat, “Gerek 1 Temmuz’dan önce gerek 1 Temmuz günü birçok şehirde basın açıklamaları, yürüyüşler yapıldı. Derneğimizin dahil olduğu yürüyüş engellendi. Çünkü kadınlardan korkuyorlar. İstanbul Sözleşmesi aileyi yok etmiyor. Biz Türkiye’de her yerde ortak basın açıklamasıyla, yürüyüş ve eylem yapmak istediğimiz yerlerde engellerle karşı karşıya kaldık. İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyeceğimizi söyledik. Bu mücadeleyi geriletemezler asla. Kadın olmak zor iken Kürt kadını için daha da zor oluyor. Çünkü farklı öteki kimlikleri bir arada barındırmak şiddetin ağırlığını ve yoğunluğunu da arttırabiliyor. Dolayısıyla gerek Bölge, gerek Türkiye’nin her yerinde buna ilişkin mücadele devam ediyor. 20 Mart’tan itibaren de bunu sokaklarda, meydanlarda, işyerlerinde kadınlar dile getiriyorlar. Bu haklı bir mücadeledir, her zaman da arkasında duracağız” dedi.

KADINLAR SÖZÜNÜ SÖYLEMEKTE ISRARCI

Dersim Yenigün Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Çağla Yolaşan ise, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının ardından Bölge illerindeki eylem yasaklarına rağmen kadınların sokağa çıkarak tepkilerini dile getirdiklerini belirterek, “1 Temmuz gününde başta Dersim, Antep, Malatya, Elazığ, Diyarbakır, Mardin ve Urfa olmak üzere pek çok merkezde sokakta olma ısrarıyla protesto edildi. Mardin’de Valilik tarafından konulan eylem yasağına rağmen kadınlar sokağa çıkarak sözünü söylemekte ısrarcı oldu. Diyarbakır’da ise kadınlar adeta polis ablukasına alındı. Pek çok kentte 1 Temmuz öncesi Valilikler tarafından eylem ve etkinlik yasağı konulması, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması kararına karşı yapılmış hamleler olarak hayat buldu. Ancak kadınların sözleşmeyi savunmadaki ısrarının önünde duramadığını ifade etmek gerekiyor. Kürt kadınları, şiddetin farklı görünüşlerine maruz kalıyor olması ve bunun bilincinde olarak şiddetle mücadelede devlete düşen görevleri hatırlatıyor ve talep ediyor. Bunu yaparken İpek Er’in,  Fatma Altınmakas’ın fotoğraflarını meydanlara taşıyor olması da 1 Temmuz eylemlerinin önemli yönlerinden bir tanesi olarak görünüyor” dedi.

İrade yok, bütçe yok, planları izleyecek etkili mekanizma yok!