12 Temmuz 2021 10:13

RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, Halk TV'ye verilen "Cemo" cezasını savundu

RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, Halk TV'ye verilen "Cemo" cezasını "İlgili yayıncı kuruluşun terörle mücadele noktasında kendisine düşen sorumlulukta hassas davranmadığı görülmüştür" diyerek savundu.

Ebubekir Şahin | Fotoğraf: DHA

Paylaş

Müzisyenlere destek için düzenlenen gecede Hilmi Yarayıcı'nın seslendirdiği "Cemo" türküsü nedeniyle Halk TV'ye ceza kesen Radyo, Televizyon Üst Kurulu'nun (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin, konuyla ilgili köşe yazısı üzerine Sözcü yazarı Deniz Zeyrek’e mektup gönderdi.

Şahin, Halk TV'ye verilen cezayı "İlgili yayıncı kuruluşun terörle mücadele noktasında kendisine düşen sorumlulukta hassas davranmadığı görülmüştür" diyerek savundu. Şahin'in "terör örgütüyle münasebeti" öne sürülerek yargıya taşınan şarkıyla ilgili "Yargılaması devam eden bir şarkı" demesi dikkat çekti. Zira bu açıklama, cezanın, "Cemo" hakkıında henüz kesinleşmiş bir yargı kararı olmamasına rağmen kesildiğinin itirafı niteliğinde.

Şahin ayrıca "Köşe yazınızdaki şahsıma, üyelerimize ve mesai arkadaşlarımıza yönelik olarak ‘siyasi talimatlarla hareket ediliyor' tarzı bir imayı asla ve asla kabul etmiyoruz" dedi.

Zeyrek, Şahin’in kendisine gönderdiği mektubu “Ebubekir Şahin'in açıklamasını 'cevap hakkı' çerçevesinde aynen aktarıp, kendi ifadesiyle 'yargılaması devam eden şarkı – Cemo' yüzünden kesilmiş ceza hakkındaki yorumu size bırakıyorum" sözleriyle köşesinde paylaştı.

Ebubekir Şahin’in mektubu şöyle:

“Saygıdeğer Meslektaşım;

Üst Kurulumuzun adını anarak ‘Şarkı Yasaklayan Demokratlar' başlığıyla kaleme aldığınız köşe yazınızı acı bir tebessümle okudum. Yıllarımı bu mesleğe vermiş bir kişi olarak basında yayımlanan her bir makaleyi değerli bulsam da yazınızda ifade ettiğiniz suçlayıcı görüşlerinize katılamayacağımı belirtmek isterim.

Satırlarınızın ardından son toplantımızdaki Üst Kurul kararıyla ilgili bilgi verme ihtiyacı hissettim. ‘RTÜK türkülere ceza veriyor' veya ‘türkü dinlemek de yasaklanıyor' gibi yaklaşımlarla konuyu farklı bir yöne çekmeyi doğru bulmuyorum. Zira ekranlarımızda ve radyolarımızda pek çok müzik-eğlence programı periyodik olarak yayınlanmaktadır. Yasal çerçeve içinde ortaya konulan bu yayınlarda çalınan şarkılara, türkülere biz dâhil hiç kimse müdahale etmemektedir. Ancak, konu terör propagandası olunca 6112 sayılı Yasanın RTÜK'e verdiği görev devreye girmektedir.

Tekraren altını çizmem gerekirse, Üst Kurulumuz, 07.07.2021 tarihindeki toplantısında ekranda söylenen bir şarkı yüzünden veya türküden dolayı ceza uygulamamıştır. ‘Türkü yasaklayan RTÜK' ve benzeri yaklaşımları üzücü bulduğumuzu açıkça ifade ediyorum. Kanunumuzda ‘radyo ve televizyonlarda türkü söylenmez' gibi bir yayın ilkesi ihlali bulunmamaktadır.

Ahmet Kaya, Ozan Arif, Hasan Sağındık ve Musa Eroğlu gibi değerli sanatçılarımızın dizeleri ve sesleriyle büyüyen bir kişi olduğumdan bir türkü yüzünden müeyyide uyguladığımızı yazmanıza kişisel olarak da üzüldüm.

Konunun aslı şudur. Verilen yaptırım, 6112 sayılı Kanun'un 8. Maddesinin 1. Fıkrasının (d) bendinde yer alan ‘Yayın hizmetleri,…. Terörü övemez ve teşvik edemez, terör örgütlerini güçlü veya haklı gösteremez, terör örgütlerinin korkutucu ve yıldırıcı özelliklerini yansıtıcı nitelikte olamaz' hükmünün ihlali nedeniyle kararlaştırılmıştır.

İlgili yayıncı kuruluşun terör örgütüyle münasebeti nedeniyle yargıya taşınan ve yargılaması devam eden bir şarkının, üstelik kamuoyu tarafından bilinmesine rağmen programda seslendirilmesine, öncesinde ve sonrasındaki diyaloglara müsaade ettiği, terörle mücadele noktasında kendisine düşen sorumlulukta hassas davranmadığı görülmüştür.

Üst Kurulumuzun kırmızı çizgilerinden bir tanesi de yayınlardaki olası terör ve terör propagandasıdır. Milli güvenliğimizi tehdit eden terör propagandalarına şahsım dâhil hiçbir RTÜK Üyemiz rıza göstermez, gösteremez.

Ayrıca, yaklaşık 2 yıldır Başkanlığını yürüttüğüm Üst Kurulumuzun politikası, yasal yaptırımları en son kullanmaktır. Bu durumu defalarca ifade ettik ve uygulamalarımızda da gösterdik. Yayıncı kuruluşlarımız bu ‘açık kapı iletişim' politikamızı yakinen bilmektedirler. Çeşitli iletişim kanalları aracılığıyla ya da yüz yüze önce uyarmayı tercih etmekte daha sonra Kanunda net olarak belirtilen yayın ilkesi ihlali olan yanlışların düzeltilmesini beklemekteyiz. Bu vesileyle de açıkça belirtmeliyim ki diyalog çağrılarımıza cevap vermeyen hatta zaman zaman yapmış olduğumuz çok insani uyarıları bile farklı algılayıp bunun üzerinden aleyhimizde propaganda yapan zihniyet, RTÜK'ü müeyyide uygulamaya zorlamaktadır. Bu durumda Yüce Meclis'te millet iradesiyle çıkarılan 6112 sayılı Yasayı uygulama görevi olan RTÜK'ün ikazlarını dikkate almayan, görmezden gelen, ciddiye almayan yayıncı kuruluşlara elinde var olan yaptırım argümanını kullanmaktan başka çaresi kalmamaktadır. Aksi durumda görevimizi ihmal etmiş, bizlere verilen emanete ihanet etmiş oluruz. RTÜK Başkanı ve Üyeleri malumlarınız TBMM'de seçilmektedir. Aziz milletimizin tertemiz oylarıyla TBMM Üyesi olan saygıdeğer milletvekillerimizin seçtiği bizler, bu sorumluluk bilinciyle vazifemizi yerine getirmekteyiz.

Köşe yazınızdaki şahsıma, Üyelerimize ve mesai arkadaşlarımıza yönelik olarak ‘siyasi talimatlarla hareket ediliyor' tarzı bir imayı asla ve asla kabul etmiyoruz. Yazınızda açıkça isimlerini zikrettiğiniz Ak Parti'nin önemli siyasi isimlerinin de bu iddiayı kabul etmeyeceğini net olarak biliyorum.

Üst Kurul toplantısında alınan kararı, bu minvalde tekrar düşünmenizi önemle rica ediyor, çalışmalarınızda başarılar diliyorum.”

(MEDYA SERVİSİ)

ÖNCEKİ HABER

Akademisyen Çalık: Kemal Paşa'nın dayattığı Medeni Kanun’un zina kısmını tanımıyorum

SONRAKİ HABER

EMEP, Mazgirt’te zam açıklaması yaptı: Halk yoksulluğa mahkum ediliyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa