"İstanbul Sözleşmesi’nden çekilenler Fatma’nın katledilmesinden sorumludur"
İstanbul'da kadınlar, katledilen Fatma Akdeniz için bir araya geldi: "Tek adamın kararı ile 'çıktık ve bitti' diyenler, İstanbul Sözleşmesi aileyi yıkıyor diyenler bu cinayetlerin azmettiricileridir"
İstanbul’un Eyüpsultan ilçesine bağlı Güzeltepe Mahallesi’nde Tekin Akdeniz, evli olduğu Fatma Akdeniz’i katletmesine karşı Nurtepe ve Güzeltepeli kadınlar Güzeltepe Meydanı’nda açıklama yaptı. Kadınlar yaptıkları açıklamada “Dün gece mahallemizde,hergün gördüğümüz, konuştuğumuz, ekmeğimizi bölüştüğümüz kız kardeşimiz Fatma Akdeniz evli olduğu erkek Tekin Akdeniz tarafından katledildi. Fail cinayeti işledikten sonra mahallemizde cinayeti işlediği silahıyla elini kolunu sallayarak, havaya ateş ederek çekip gidiyor. Her gün, her saat mahallede cirit atan polisler, bizi durdurmak için başımızda bekçi koyanlar nerede? Bu cinayet neden engellenmedi?" diye sordu.
Açıklamada "Bizler bu mahallede yaşayan kadınlar olarak kız kardeşimizin öldürüldüğü bu meydanda İstanbul Sözleşmesi yaşatır, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmek faillere ön açmak demektir, kadın cinayetleri politiktir, bir kişi daha eksilmeye tahammülümüz yok diye bağırdık. Kadınların mücadelesinden korkanlar her açıklamamızda, eylemimizde onlarca polisle bizlere müdahale ederken Fatma Akdeniz öldürürken neredeydi?" dedi.
POLİS KADINLARI ENGELLEMEK İSTEDİ
Kadınlar “Bir kişi daha eksilmeyene dek, haklarımızın, hayatlarımızın hesabını soracağız. Bu davanın takipçisi olacağız” derken açıklamadan sonra Fatma Akdeniz’in evinin önüne karanfil bırakmak istemeleri ise polis tarafından engellendi.
Kadınlar engellenmeye karşı yürüyüşe devam ederek, Nurtepe metronun önüne gitti. Burada sloganlar atarak eylemlerine son verdi.
Kadınların açıklamasının tamamı şöyle:
"BAŞIMIZA BEKÇİ KOYANLAR BU CİNAYETİ NEDEN ENGELLEYEMEDİ?"
“Dün gece mahallemizde,hergün gördüğümüz, konuştuğumuz, ekmeğimizi bölüştüğümüz kız kardeşimiz Fatma Akdeniz evli olduğu erkek Tekin Akdeniz tarafından katledildi.
Fail cinayeti işledikten sonra mahallemizde cinayeti işlediği silahıyla elini kolunu sallayarak, havaya ateş ederek çekip gidiyor. Her gün, her saat mahallede cirit atan polisler, bizi durdurmak için başımızda bekçi koyanlar nerede? Bu cinayet neden engellenmedi?
Bizler bu mahallede yaşayan kadınlar olarak kız kardeşimizin öldürüldüğü bu meydanda İstanbul Sözleşmesi yaşatır, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmek faillere ön açmak demektir, kadın cinayetleri politiktir, bir kişi daha eksilmeye tahammülümüz yok diye bağırdık. Kadınların mücadelesinden korkanlar her açıklamamızda, eylemimizde onlarca polisle bizlere müdahale ederken Fatma Akdeniz öldürürken neredeydi?
İstanbul Sözleşmesi’nden bir gece yarısı, tek adamın kararı ile “çıktık ve bitti” diyenler, İstanbul Sözleşmesi aileyi yıkıyor diyenler bu cinayetlerin azmettiricileridir.
"HÜKÜMETİN ERKEK EGEMEN POLİTİKALARI HAYATLARIMIZA KASTEDİYOR"
Bir gecede aldığınız kararın, uygulamadığınız yasaların sonucunu biz hayatlarımızla ödüyoruz. 2021’in ilk 6 ayında erkekler en az 180 kadını katletti, kadın cinayetlerinin çoğu şüpheli ölüm olarak yansıtıldı. Bu arada Musa Orhan, Ümitcan Uygun gibi katillere rahatça gezme rahatlığını veren erkek yargı bir yandan Ali Ay gibi katillere de cesaret verdi. “Bana bir şey olmaz” ülkesi haline gelen bu ülkede her gün en az 3 kadın katlediliyorken kimsenin ve hiçbir kurumun yalanlarını dinlemeye tahammülümüz yok!
İstanbul Sözleşmesi’nin ilk imzacısı olan Türkiye, sözleşmeyi uygulamanın aksine kadın derneklerini nasıl kapatırım, kadın kurtuluş mücadelesi verenleri nasıl engellerim diye kolları sıvamış durumda.
Hayatını hakkını savunan kadınları engelleyenler, LGBTİ+larıdüşmanlaştırıp hedef gösterenler açıkça suç işliyorlar. Hükümetin erkek egemen, kadın düşmanı, homofobik, ötekileştirici politikaları her gün hayatlarımıza kastediyor.
İçişleri Bakanı kadın cinayetleri azaldı yalanının üstüne bir de faili meçhul cinayet yoktur diye açık açık yalan söylüyor. Çürümüş sisteminizin her yerinden kadın cinayeti, şiddet, istismar, yolsuzluk, riyakarlık akıyor.
"ŞİDDET FAİLİ ERKEKLER, KATİLLER SERBEST BIRAKILIYOR"
Bu ülkede yaşayan bütün kadınlar her an şiddetle, tehditle karşı karşıya. Toplumun hangi kesiminden olursa olsun kadınlar, erkek şiddetine karşı savunmasız bırakılmak isteniyor.
Failler serbest bırakılırken; pandemi bahane edilerek çıkarılan infaz yasasıyla şiddet faili erkekler, katiller serbest bırakılıyor. Ama Nevin Yıldırım, Aylin Işık, Gülşen Bilgi gibi hayatlarını, kendileri korumak zorunda olan kadınlar hâlâ hapishanedeler. Hayatımızı savunmak, Haklarımızı sahip çıkmak suç değildir!
Suç; erkek yargının fail erkeklerin sırtını sıvazlamasıdır, bir kereden bir şey olmaz demektir, hayatını korumak için öz savunma uygulayan kadınlara ceza vermektir, kadınlar yüzünden işsizlik artıyor demektir, Gülistan Doku’yu 554 gündür bulmamaktır, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmektir, 6284’ü uygulamamaktır.
"HAKLARIMIZIN, HAYATLARIMIZIN HESABINI SORACAĞIZ"
Bizi öldürenleri serbest bırakan, istismarı normalleştiren, erkek şiddetini yargılamayıp serbest bırakan erkek egemen yargınıza da bu zihniyetinizede kurumlarınıza da tahammülümüz yok. Kadın cinayetleri politiktir. Bir kişi daha eksilmeyene dek, haklarımızın, hayatlarımızın hesabını soracağız. Bu davanın takipçisi olacağız. Yaşam alanlarımızda, mahallede, evde, sokakta, kampüste, iş yerinde güvende olmak istiyoruz. Bunun için kadın dayanışmasını büyütmeye tüm kadınları mücadeleye çağırıyoruz.” (EKMEK VE GÜL)