Elektrik işçileri: Sendikalı olmak örgütlü olmak değilmiş
Patrona ve sendikaya karşı eylem yapan EnerjiSA'ya bağlı şirketlerde çalışan işçiler deneyimlerini anlattı.
Fotoğraf: Evrensel
Halil İMREK
Adana
EnerjiSA’ya bağlı Adana’daki Toroslar şirketinde, Tes-İş’in 3 yıllık sözleşmeye ve yüzde 9’luk zamma imza atmasını öfkeyle karşılayan işçiler, günlerdir süren iş bırakma ve protesto eylemlerinin ardından pazartesi sabahı işbaşı yaptı. Birkaç günlük eylemden sonuçlar çıkaran işçiler, “Sendikalıyız diye örgütlüyüz zannediyorduk ama değilmiş” diyor. Çoğu gençlerden oluşan, örgütlenme düzeyi ve mücadele deneyimi zayıf olan, hazırlıksız ve kendiliğinden de eylemlere başlayan işçiler, bir araya geldiklerinde güçlerinin farkına vardıklarını ve neleri başarabildiklerini gördüklerini söylüyor.
Aldıkları ücretle geçinmenin her geçen gün zorlaştığını ve hoşnutsuzluğun artığını söyleyen işçiler, “Geçim ve çalışma koşulları giderek ağırlaşıyor. Tes-İş’in resmi enflasyonun yarısına imza atması öfkemizin patlamasına yol açtı. Eylemle birlikte bizdeki güvensizlik, umutsuzluk yerini güven duyma, beraber mücadele etme ve birleşme duygusuna bıraktı. Gücümüzün farkına vardık. Sendikacıları ayağımıza getirdik” dedi.
TİS 9 TEMMUZ CUMA GÜNÜ İMZALANMIŞ
Tes-İş’in örgütlü olduğu EnerjiSA’ya bağlı Adana’da Toroslar, İstanbul’da AYEDAŞ, Ankara’da Başkent Elektrik Dağıtım AŞ işçileri, Tes-İş’in 3 yıllık sözleşmeye ve resmi enflasyonun bile altında kalan yüzde 9’luk zamma imza atmasının ardından eylemlere başlamıştı.
Tes-İş Genel Merkezi daha sonra internet sitesinde sözleşmenin 9 Temmuz tarihinde imzalandığını duyurdu. TEİAŞ, EÜAŞ, Ayedaş, Tedaş, Toroslar, Başkent, şirketlerinde 2021-2023 dönemlerini kapsayan TİS görüşmelerinin kiminde imzalar atılırken bazı görüşmeler ise sürüyor.
Toroslar, Başkent, Ayedaş’ta çalışan işçilerin faydalanacağı toplu sözleşme 1 Mart 2021 tarihinden itibaren geçerli olacak. Tes-İş’in işçilere rağmen imzaladığı 3 yıllık sözleşmeye göre birinci yılın ilk 6 ayında yüzde 9 zam alınırken, ikinci 6 ayında yüzde 6 zamma imza atıldı. İkinci ve üçüncü yılın ilk ve ikinci 6 aylarında ise yüzde 4 zam artı enflasyon farkına imza atıldı.
BİRÇOK İLDE EYLEMLER YAPILDI
İstanbul Anadolu Yakası Elektrik Dağıtım AŞ, Başkent Elektrik Dağıtım AŞ, Toroslar Elektrik Dağıtım AŞ ve Zonguldak’taki elektrik işçileri çeşitli eylem ve yürüyüşlerle tepkilerini gösterdi.
Adana’da Toroslar işçileri, geçen hafta çarşamba ve perşembe günleri iş çıkışında iki gün boyunca çarşı merkezinde bulunan sendika binası önünde toplanarak alkışlar, ıslıklar, sloganlar ve yuhalamalarla Tes-İş’i protesto etti. Sendikanın açılmasını, şube başkanı ve yöneticilerinin gelip sözleşmenin imzalanıp imzalanmadığına dair açıklama yapmalarını istemişti.
İŞE ÇIKMADILAR
İşçiler, cuma günü ise Afetevler’de bulunan Toroslar EDAŞ Bölge Müdürlüğü önünde oturarak işbaşı yapmama kararı aldı. Toroslar Bölge Müdürlüğü bahçesinde toplanıp gün boyu eylem yapan ve işe çıkmayan işçiler, sürekli alkışlar ve sloganlarla tepkilerini sürdürdü. Eylem yerine gelen işyeri temsilcileri, sendika başkan ve yöneticileri, işçilere açıklama yaparak tepkileri yatıştırmaya çalıştı. Sendikacılar o gün sözleşmenin imzalanıp imzalanmadığına dair net açıklama yapmazken, işçiler ile sendika yöneticileri arasında yer yer sözlü sataşmalar ve gerginlikler yaşanmıştı. İşçiler sendikacıları işyerinden kovmaktan beter etmişti.
‘GELEN ZAMLAR ÜCRET ZAMMINI GÖTÜRDÜ’
Eylem sürecini Evrensel’e değerlendiren işçiler, alınan ücret zammının yüksek enflasyon karşısında kül olup uçtuğunu ifade etti. Ülkede 2 yıllık toplu sözleşmelerin daha yaygın olduğunu ama Tes-İş’in 3 yıllık sözleşme imzaladığını hatırlatan işçiler, “Hazirandaki rakamlara göre yıllık enflasyon yüzde 17.5. Yapılan zamlar da işin cabası. Asgari ücret açlık sınırının altında kaldı. Açlık sınırı 2 bin 865 lira, yoksulluk sınırı 9 bin 332 lira. Elektriğe yapılan yüzde 15, doğal gaza yapılan yüzde 12. Bizim cebimize para girmeden buralara gidiyor. Satın alma gücümüz günbegün eriyor. Bundan dolayıdır ki herkes çok tepkili, burnumuzdan soluyoruz. Sefalet zammına imza atılması öfkenin patlamasına neden oldu ve eyleme başladık” dedi.
‘TİS SÜRECİ BAŞLAMADAN HAZIRLIK YAPMALIYIZ’
Tes-İş’in işçilerin ne zorluklar yaşadığının farkında olmadığını ve işçileri yok saydığını belirten işçiler, “Bunun için tepkimiz sert oldu” dedi. Yaptıkları eylemlerden sonuç da çıkaran işçiler şunları söyledi: “Birlik olduk. Bir araya geldiğimizde neleri başarabileceğimizi gördük. İşveren temsilcisi, işletme müdürü gelip bizimle konuşmak durumunda kaldı. Sendikacıları ayağımıza getirdik. Taleplerimizi kendi aramızda belirledik, sendika başkanına verdik. Bizim orası için çok önemli bir işçi eylemi oldu.”
İşçiler bu süreçte fark ettikleri eksikliklerini ise şöyle anlattı: “Bir defa TİS süreci başlamadan bizim hazırlık yapmamız gerekirdi. TİS taslağını bizim sendikacılarla birlikte hazırlamamız gerekirdi. Bunu sendika yapmıyorsa bugün yaptığımız eylemleri o zaman yapmamız gerekirdi. Başından işi sıkı tutsaydık böyle olmazdı.”
‘GÜCÜMÜZÜ DE ZAYIFLIĞIMIZI DA GÖRDÜK’
Sendikalı olmanın örgütlü olmak anlamına geldiğini zannettiklerini ama böyle olmadığını da anladıklarını belirten işçiler, “3 günlük eylemlerden sonra gücümüzü, coşkumuzu gördüğümüz gibi zayıf yanlarımızı da gördük. Kopmalar oldu. Bazı işçileri öğütlemişler, ‘Bu iş hukuksuz, tazminatsız atılırız’ söylentileri yayıldı. ‘Pazartesi işbaşına gitmeyenler için tutanak tutacak, işten atılacak’ söylentileri dolaştı. Sendika, işveren ve bazı yandaşları işçi birliğini bozmaya yönelik girişimlerde bulundular. Ama her şeye rağmen çok güzel 3 gün geçirdik ve gücümüzün birliğimizden ve üretimden geldiğinin farkına vardık” dedi.
‘HAK ARAMAKTAN GERİ DURMAYACAĞIZ’
Şimdiye kadar herhangi bir örgütlülüğe ve mücadele deneyimine sahip olmadıklarını, bu yaptıkları eylemlerle sendika bürokrasisine de patrona de gerekli mesajı verdiklerini ifade eden işçiler, bundan sonrasına ilişkin ise şunları söyledi: “Artık hak aramaktan geri durmayacağız. En önemlisi birlikte hareket ettiğimizde nasıl bir etki yarattığımızı gördük. Herkesi nasıl yanımıza getirdiğimizi gördük. Artık eskisi gibi olmayacak. Sözleşme imzalandığı için artık geçerli olacak diyenler var. Ama ek protokol ek madde ile ücret artışı sağlansın talebimiz sürüyor. Sendika da güya ek protokol için başvurdu deniliyor. Birliğimizi korumaya, temsilcilik seçimlerinde, şube kongrelerinde işçilerin yönetime gelmesi için uğraşacağız. Mesele bizde bitiyor. Eğer bizim sağlam bir örgütlülüğümüz olursa o zaman istediğimizi yapabiliriz.”
ELEKTRİK DAĞITIM İŞÇİSİ ARTIK HAKKINI ARAYACAK
Toroslar işçisi
Adana
Merhaba Evrensel gazetesi emekçileri ve işçi kardeşlerim. Öncelikle Evrensel’e haberlerimizi yaptığı ve sesimizi tüm Türkiye’ye duyurduğu için bütün elektrik ve dağıtım işçileri adına teşekkür ediyoruz. Biz Adana Toroslar elektrik ve dağıtım işçileriyiz.
Birçoğumuz 2013 yılı öncesi TEDAŞ kesme-açma, endeks okuma, sayaç ve diğer birimlerde, müteahhit firmada çalışırken özelleştirme sonucu şirketin Sabancı grubuna devir işlemleri başladı. Maaşımızın daha iyi olacağını, müteahhit firmaya nazaran çalışma şartlarımızın daha iyi olacağını ve en azından bir sendikamızın olacağını düşünerek EnerjiSA’da çalışmaya başladık. Hiçbirimiz o güne kadar sendikalı değildik. O zamanlar birçoğumuz TİS’in ne demek olduğunu dahi bilmiyorduk. Üyesi olduğumuz Tes-İş bizim için TİS yapmıştı. İkinci TİS sürecinde de toplu sözleşme sürecine dair bir bilgimiz olamadığından üyesi olduğumuz Tes-İş istediği şekilde TİS sürecini götürüyordu. Sendika yöneticileri kırmızı çizgilerinden bahsederken aynı zamanda biz çalışanları nasıl oyaladığını, kapalı kapılar ardında bizim adımıza oturduğu pazarlık masasında bizleri nasıl sattığını anladığımızda birçok şeyi kaybettiğimizi anlamıştık artık.
Bu son TİS görüşmeleri başlamadan önce sendikada şube başkanı ile bir toplantı yaptık. Geride kalan son 2 yılda pandemi, ekonomik krizin yükünün biz işçilere kesildiğini söyledik. İğneden ipliğe her şeye yüzde 200’leri bulan zamlar geldiğini ve birçok arkadaşımızın evini kredi kartlarıyla geçindirmeye çalıştığını, biz çalışanların hayat şartlarının çok zorlaştığını belirttik. Çalışanlar olarak bu zor koşullarımızı iyileştirecek bir ücret artışı istediğimizi söyledik. En azından son TİS için sendikamıza bu sefer taleplerimizi iletmiştik ve patronların da insan olduğunu, kendi çalışanlarının hayat şartlarının kötüleştiğini bu sebepten dolayı bu sözleşmede insanca yaşayabileceğimiz bir ücret artışının olacağını düşünüyorduk ama bir kez daha yanılmışız.
Çalışanlar olarak üç yıl boyunca beklediğimiz bu sözleşmeden güzel haberler gelmesini umut ederken ilk yıl için birinci 6 ay için yüzde 6 ikinci 6 ay için yüzde 5 gibi komik bir teklif sunulduğu haberini duyduğumuzda şok olduk. Meğer bu komik rakamlar bizi hazırlamanın provasıymış. Sonuç olarak 3 yıllık bir sözleşme ve ilk 6 ay için yüzde 9, ikinci 6 ay için yüzde 6, diğer 2 yıldaki 6 aylık dilimler için yüzde 4 zamma imza atıldı.
BİZ BİR AİLE DEĞİLMİŞİZ
Biz elektrik dağıtım işçileri olarak çok ağır koşullarda çalışıyoruz. Sıcak soğuk demeden endeks okuruz, sayaç değiştiririz, tel kopar enerji vermek için canımızı dişimize takarız.
Ağır ve riskli bir iş yapıyoruz. Bu tehlikeli iş sınıfında bulunan enerji sektöründe birçok arkadaşımız hayatını kaybetti, sakat kaldı. Böyle hayati tehlikesi olan ve yüksek kârlar elde eden, üst üste elektriğe zam gelen bir iş kolunda bu ücretin bize reva görülmesi bir yandan bizi üzerken bir yandan da öfkelenmemize sebep oldu. Artık bu böyle gitmez, sessiz kalamayız, hakkımızı arayalım dedik. İlk olarak sendika önünde sendikayı protesto etmek için buluştuğumuzda bütün işçi arkadaşların bir hayli öfkeli olduğunu gördük. Herkes çok tepkiliydi. Bu sözleşmenin böyle düşük ücretle imzalanmasını kimse kabul etmiyordu. Ama sendika temsilcileri sözleşme daha imzalanmadı deyip bizim tepkimizi yatıştırmaya çalışıyordu.
İşçiler olarak “Tamam sendika bizim hakkımızı aramıyordu onu anladık ama işveren bu teklifi sunarken hiç mi kendi çalışanlarını düşünmedi” diye düşünüyorduk. Onların gözünde bu kadar mı değersizdik? Sonuçta anladık ki sendika bizimle el ele vermek, işçinin gücünü arkasına almak yerine işverenle el ele verip bize düşük ücret vermekte anlaşmıştı.
İşveren EnerjiSA şirketinin yöneticileri sık sık “Biz bir aileyiz” derken aslında sözde bizim aile olduğumuzu ve o ailenin bir ferdi olarak biz çalışanlarına vermiş olduğu değeri de görmüş olduk.
09 Temmuz 2021 Cuma günü sabah 08.00 gibi işyerinde toplanmaya başladığımızda birçoğumuz belki de ilk defa böyle bir eylemde bulunuyorduk. Büyük bir çoğunluğumuz ilk kez böyle bir eyleme katıldı ve o inancı görmeniz gerekirdi. Ama çok sayıda işçi olunca öncesinde bir birliğimiz olmadığından 2 gün sendika önünde 1 gün işletme önünde işe çıkmama eylemi oldu. İşveren ve sendikaya rağmen eylem yaptık, gücümüzün farkına vardık. İşletme müdürü gelip bizimle konuştu. Sendika ayağımıza geldi. 3-4 günlük süreçte çok şey öğrendik. Bundan sonraki toplu sözleşme böyle kötü olmayacak artık işçi arkadaşlar uyandı.
Gelinen noktada TİS’in imzalanmış olması, sendikanın toplanmayacağız demesi ve işyerinin “Herkesin pazartesi işinin başında olması gerekir” açıklamaları üzerine pazartesi sabahı itibarıyla işimizin başına döndük. Şimdilik herkes normal şekilde işe çıkıyor. Ancak işçi artık hakkını arayacak. Birliğini daha sağlam kuracak.