Büyük Menderes İnisiyatifi Bileşenleri: Kuraklık ve kirlilik kader değildir
Büyük Menderes İnisiyatifi, bir basın açıklaması yaparak nehirde ciddi boyuta ulaşan kirliliğe dikkat çekti.
Fotoğraf: Metin Aydın
Aydın, Muğla, Denizli ve Uşak illerinde bulunan çevre derneklerinin bir araya gelmesiyle oluşumu sağlanan Büyük Menderes İnisiyatifi, son günlerde kirliliği ve kuraklığı ile gündem olan Büyük Menderes Nehri için Aydın Kent Meydanı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi.
Germencik Çevre ve Doğa Derneği, Kızılcaköy Derneği, Aydın Ekoloji ve Yaşam Platformu adına açıklamayı Dr. Metin Aydın okudu.
Havza üzerinde sanayileşmenin artmasıyla nehrin hızlıca kirlenmeye ve tükenmeye başladığını belirten Aydın, havzada su kaynaklarının, miktar ve kalite açısından birçok sorunla karşı karşıya olduğunu ifade etti.
“BÜYÜK MENDERES NEHRİ TÜRKİYE’NİN EN KİRLİ ÜÇÜNCÜ NEHRİ”
Orman ve Su İşleri Bakanlığının raporlarında havzadaki su kitlesinin risk altında olma oranının 2018 yılı rakamlarıyla yüzde 85 olarak açıklandığını hatırlatan Aydın, “Büyük Menderes Nehri yıllardır evsel atık sular, sanayi kuruluşlarında oluşan endüstriyel atık sular, yanlış gübre ve pestisit kullanımı, jeotermal akışkanlar, zeytin karasuyu ve maden atıkları nedeniyle kirletilmektedir. Bu kirliliğe bağlı olarak nehir Türkiye’nin en kirli üçüncü nehri durumundadır. Su kalitesi, tarımsal sulamada kullanılmaması gereken ‘4. Sınıf su’ haline gelmiştir. Nehir adeta ‘atık alıcı ve atık taşıyıcı ortam’ olarak işlevini sürdürmektedir” dedi.
“HAVZADA EKOLOJİK YIKIM ÇOK HIZLANDI”
Büyük Menderes Nehri’nin kirlenme dışında ayrıca büyük bir sorunla daha karşı karşıya olduğunu aktaran Aydın, “Toprakların kentleşmeye, yapılaşmaya, sanayileşmeye, otoban yapılarına açılması tarım dışı alan kullanımını arttırmış, sulak alanların azalması ve kirlenmesi sonucunu doğurmuştur. Neredeyse her çay ve derenin üzerine gölet ve baraj kurulması, ormanların azalması, maden sahalarının artması, karbondioksit salınımına sebep olan jeotermal santrallerin aşırı miktarda yapımı ve hiçbir kurala uymayan çalışmaları havzada ekolojik yıkımı çok hızlandırmıştır” diye konuştu.
“KAÇAK, RUHSATSIZ KUYULAR ACİLEN DURDURULMALI”
Nehrin kurtarılması için acilen harekete geçilmesi gerektiğini belirten Aydın, “Kentsel ve endüstriyel atık su kaynakları denetlenmeli ve izlenmelidir. Arıtma sistemleri kapasite ve içerik yapısı olarak yeniden dizayn edilmeli, jeotermal santrallerin olumsuz etkilerine ve deşarj facialarına acilen çözüm getirilmelidir. Ortak su yönetim politikaları benimsenmeli, çiftçiler bilinçlendirilmeli, vahşi sulama yöntemleri bırakılmalıdır. Kaçak, ruhsatsız kuyular acilen durdurulmalı, su kaynakları ve sulak alanlar korunmalı, su yönetiminde çok başlılığa son verilmelidir. Nehrin kurumasını önlemek amacıyla nehrin besleyici kolları üzerine göl, gölet, baraj, HES yapılmasına asla izin verilmemelidir. Havzanın tamamında susuzluktan kaynaklanan yanlış su yönetimi sonucunda oluşmuş tarımsal zarar ve ziyanın tespit edilmesi bununla birlikte tazmin koşullarının yaratılması sağlanmalıdır” dedi.
BÜYÜK MENDERES İÇİN İMZA KAMPANYASI
Nehirde canlı yaşamının yeniden canlandırılması amacıyla yaygın bir imza kampanyası başlattıklarını ifade eden Aydın, “Aşağı ve Yukarı Menderes Havzasında köy köy dolaşarak, kapı kapı giderek imzaları toplayacağız. Bölgenin tamamında tüm il, ilçe, köy ve beldelerden; nehrin tek tek tüm komşularından imza talep ediyoruz. 13 Temmuz 2021 tarihinde başlatmış olduğumuz bu kampanya doğrultusunda TBMM’de bir komisyon oluşturulmasını, Büyük Menderes Nehrinin Kurtarılması Acil Eylem Planı adıyla yasal düzenlemelerin yapılmasını talep ediyoruz. Bugünden itibaren başladığımız bu kampanya ile canlı yaşamını sonuna kadar savunacağımızı, Büyük Menderes Nehrinde yaşam hakkı ihlallerine her zaman karşı duracağımızı bir kez daha bildirmek istiyoruz. Yasa ile düzenleme yapılıncaya ve önlemler tek tek uygulanıncaya kadar Büyük Menderes’te suyun, ağacın, toprağın, doğanın savunucusu olacak, talan ve kirlenmenin her daim karşısında duracağız. Büyük Menderes Havzasında kuraklık ve kirlilik kader değildir. Çaresiz olmayacağız! Doğanın tüm güzelliklerini havzada yeniden yeşertebilmek için tüm kapıları birer birer çalacağız” dedi. (Aydın/EVRENSEL)