16 Temmuz 2021 23:39

Şebnem Aslan: Bu kanun, hiçbir tür hayvanı korumayacak

TBMM’de kabul edilerek yasalaşan Hayvanları Koruma Kanunu'nu yetersiz ve göstermelik bulan Hayvan Hakları Yasama İzleme Delagasyonundan Şebnem Aslan ile yasayı konuştuk.

Şebnem Aslan: Bu kanun, hiçbir tür hayvanı korumayacak

Fotoğraf: DHA

Seçil SİNANOĞLU
İstanbul

TBMM’de kabul edilerek yasalaşan Hayvanları Koruma Kanunu ile Türk Ceza Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun önceki gün Resmi Gazete’de yayımlandı. “Hayvanlar bir ‘mal’ ve ‘eşya’ olmaktan çıkarılıp canlı statüsüne getirilecek”, “Yunus parklarının işletilmesi yasaklanacak” gibi olumlu görünen başlıklar var. Kanunu yetersiz ve göstermelik bulan hak savunucuları teklifi AYM’ye taşıyacaklarını ifade etmişti. Hayvan Hakları Yasama İzleme Delagasyonu ise önce İstanbul’da ardından Ankara’da yasaya karşı ulusal buluşma eylemleri düzenledi. Yasanın katliam yasası olduğunu belirten delegasyon yasanın veto edilmesi ve geri gönderilmesi için Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da çağrıda bulundu fakat bu karşılık bulamadı. Delegasyondan Şebnem Aslan ile süreci konuştuk.

Öncelikle Hayvan Hakları Yasama İzleme Delegasyonundan bahseder misiniz? Nasıl kuruldu, hangi çalışmaları yapıyor?

Delegasyonumuz 2018 yılında, fikir birliğindeki 5 derneğin bir araya gelmesi ile Meclisteki kanun yapım aşamasında müdahil olma ve hayvanlar yararına bir kanuni düzenleme yapılmasına katkı sunmak amacıyla oluşturuldu.  Delegasyon bünyesine daha sonra 400’e yakın STK, platform ve grup girdi. 2018 yılında basına verdiğimiz demeçler ve Meclis görüşmeleri neticesinde o yıl, Tarım Orman Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü (DKMP) tarafından hazırlanan ve içinde hayvanlar için birçok tuzak ve sakıncalı madde olan kanun taslağının geri çekilmesini sağladık.  Daha sonra kanun yapıcı Ak Partililerle toplantılar başladı.  Bu toplantılarda tüm tür hayvanlarla ilgili sunumlar yaptık, dosyalar hazırlayıp verdik.

Şebnem Aslan komisyon toplantısında.

Fotoğraf: Şebnem Aslan'ın kişisel arşivi

TEKLİF TAMAMEN DEĞİŞTİ

Meclis Hayvan Hakları Araştırma Komisyonu ile çalışmalarınız nasıl başladı? Şu an onaylanan yasaya kadar gelen süreçte neler yaşandı?

Meclis Hayvan Hakları Araştırma Komisyonu talebimiz üzerine 5 partiden 12 milletvekilinin bir araya gelmesi ile kuruldu.  3 aylık çok sıkı bir çalışma sonrasında çok ayrıntılı ve bizlerin de yüzde 90 mutabık kaldığı, eksikleri olsa da kanun yazım aşamasında bu eksikliklerin giderileceğini düşündüğümüz bir tavsiye raporu hazırlayıp Meclise sunuldu.  Bu komisyon toplantılarına da defalarca katıldık, saatlerce tüm tür hayvanlarla ilgili sunumlar yaptık, dosyalar verdik.  Taleplerimizin çoğu raporda yer buldu. Daha sonra araştırma komisyonu başkanı da olan Ak Parti Tekirdağ Milletvekili Mustafa Yel, Ak Parti adına raporla örtüştüğünü düşündüğümüz bir kanun teklifi hazırladı. Ne yazık ki o zamandan kanunun sunulup geçtiği neredeyse 2 seneye yakın zamanda bu teklif özellikle bakanlıklarda neredeyse tamamen değişti. 

HAYVANLAR ACI ÇEKMEYE VE ÖLMEYE DEVAM EDECEK

Değiştirilen yasaya katliam yasası olarak nitelendirmeler söz konusu bu konuda ne düşünüyorsunuz? Bunların sebepleri neler olabilir?

Bu kanun, hiç bir tür hayvanı korumayacak. Yeni kanunla; evde beslenen hayvan sayısına sınırlama gelecek, üretim/satış (üstelik bir mal gibi kataloglardan) devam edecek. Hapis getirmeyecek; yetersiz, caydırmaktan uzak cezalar hayvanlara yapılan şiddeti durdurmayacak, sokak hayvanlarını öldüren, ormana, çöplüğe atarak ölümüne neden olan belediyelere ceza gelmesi için kanunda yeterli altyapının oluşturulmadığını düşünüyoruz. 1400 belediyeden 1200’ünde kısırlaştırma yok, hayvanlar üredikçe gerek belediyeler gerekse vatandaş zehirliyor, öldürüyor. Bu belediyelere kısırlaştırmaya başlamaları için senelerce süre veriliyor, hayvanlar bu döngü içinde katledilmeye devam edilecek. En fazla sokak hayvanı olduğu için belediye bakımevi ve kısırlaştırma olması gereken 25 bin nüfusun altındaki yerlerde belediyelere kısırlaştırma merkezi kurma zorunluluğu yok. Hayvanlar buralarda üredikçe zehirlenmeye, vurulmaya devam edilecek. Hayvana kötü muamelede her zaman şikayetçi olabilme hakkımız elimizden alındı, ancak il ve ilçe tarım müdürlüklerine şikayet edebileceğiz. Oradaki yetkilileri ikna edebilirsek onlar şikayetçi olacak, bu da olaylara zamanında müdahaleyi önleyerek hayvanların mağdur olmalarına, ölmelerine neden olacak. Deney hayvanları, atlı faytonlar, kürk hayvanları, yük hayvanları ile ilgili bir iyileştirme yok. Yunus parkları 10 yıl sonra kapatılabilecek, o zamana kadar hayvanlar feci koşullarda acı çekmeye ölmeye devam edecek. Hayvanat bahçeleri yasaklanmıyor. Av ve av turizminde kısıtlama ya da herhangi bir yasaklama yok. Tehlike arz eden ırklar diye ‘yasaklı ırk’lara yönetmelikle yeni köpek ırkları da eklenecek, sadece köpek dövüşleri yasaklanıyor. Et, süt, yumurta çiftlikleri ve mezbahalarla ilgili en ufak bir iyileştirme yok. Durum böyleyken hayvanların yaşamlarının güvence altına alındığından bahsedilebilir mi?  Tabii ki tüm bu farklı türdeki hayvanlar acı çekmeye ve ölmeye devam edecek.

Yeni yasa ile birlikte hayvan hak ihlallerini önlemeye dönük düzenlemeler neler?

Yeni yasada bize göre, hayvan hak ihlallerini önlemeye yönelik hiç bir düzenleme yok, yapılan düzenleme tamamen insan merkezli, hayvan sömürü sektörlerinin önünü açan, sadece yapmış olmak için yapılan, kamu vicdanını rahatlatmaya yönelik bir çalışma.

YÖNETMELİK YAPIM SÜRECİNE MÜDAHİL OLMAYA ÇALIŞACAĞIZ

Yasanın geçmesi hayvan hakları açısından bir geri adım oldu.  Şimdiki süreçte neler yapmayı planlıyorsunuz? Mücadele nasıl devam edecek.

Yasa geçti ama bizim mücadelemiz tabii ki bitmedi.  Bu kanunda birçok düzenleme Tarım Orman Bakanlığı Doğa Koruma Milli Parklar Müdürlüğünün çıkaracağı yönetmeliğe bırakıldı.  DKMP neredeyse bu konudaki tek yetkili kılındı.  Biz de yönetmelik yapım sürecine mümkün olduğu kadar müdahil olaya çalışacağız.

Evrensel'i Takip Et