Sağlıkçılardan radyoloji düzenlemesi talebi: Sağlığımızdan vazgeçmeyeceğiz

İstanbul Tıp Fakültesi önünde bir araya gelen sağlık ve meslek örgütleri 25 Haziran’da Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile radyoloji çalışanlarının haklarını düzenleyen, radyoloji departmanlarının ve röntgen cihazlarının sahip olması gereken standartları ve özellikleri düzenleyen Radyoloji Radyom ve Elektrikle Tedavi Müesseseleri Hakkında Nizamname’nin yürürlükten kaldırılmasını yaptıkları açıklamayla protesto etti.

July 16, 2021

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, İstanbul Tabip Odası, Dev Sağlık-İş ve Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği çağrısıyla yapılan eylemde konuşan SES Aksaray Şube Eş Başkanı Yasemin Bakır Boğaziçi direnişini selamlayarak sözlerine başladı.

İki hafta önce radyoloji teknikerlerinin çalışma usullerini belirleyen kanunlardan birinde değişiklik yapıldığını hatırlatan Çakır, “Aldığımız duyumlara göre yeni düzenleme çalışanlar ve halk sağlığı için ciddi tehditler içeriyor. Biz sağlık ve meslek örgütleri olarak takipçisi olacağız” dedi.

"YENİ BİR NİZAMNAMEYE İHTİYAÇ VAR"

İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip de radyasyonun güvenli koşullarda, güvenli ortamlarda uygulanmadığı durumda insan ölümlerine, kalıcı hasarlara neden olabilecek bir tedavi aracı olduğunu vurguladı. Saip, “Bu nedenle çok önemli kıstaslar getirilmiştir, hangi koşullarda çalışılmalı, çevreyle izolasyonu nasıl olmalı, bugüne kadar iyi bir şekilde uygulanmaktaydı. Güvenli çalışma koşullarını sağlayan nizamname ortadan kaldırıldı. Yerine yenisi konulmadı. Bu nedenle uzmanlık derneklerinin, hekim derneklerinin, meslek örgütlerinin, sendikaların radyoloji ile ilgili çalışma yürüten derneklerin mutlaka görüşleri alınarak güvenli çalışma koşullarının oluşturulacağı, yeterli iznin sağlanacağı sağlıklı bir ortamda sağlık çalışanlarının güvenliğini alacak yeni bir nizamnameye tekrar ihtiyaç vardır” diye konuştu.

"HUKUKSUZLUK EN AZ RADYASYON KADAR TEHLİKELİDİR"

Eylemde meslek örgütleri adına açıklamayı Tüm-Rad Der Başkanı Heybet Aslan yaptı. Aslan “Bildiğiniz üzere yaklaşık 1.5 yıldır pandemi ile mücadele ediyoruz. Bu mücadelenin ön saflarında yer alan radyoloji teknisyenleri diğer tüm sağlık emekçileri gibi bizler bir alkıştan daha fazlasını beklerken ekonomik ve sosyal haklarımızda, çalışma koşullarımızda iyileştirilme beklerken bütün bu özverili çalışmalar yok sayılarak kanunlarla düzenlenmiş haklarımızın elimizden alınmak istendiği, hatta bazı haklarımızın alındığı bir süreci yaşıyoruz. Bizler özverili çalıştıkça hep hak kayıplarına, yöneticilerin şiddetine ve mobbingine maruz kaldık. Radyoloji ve laboratuvar teknisyenlerini personel eksikliğinden dolayı fazla nöbet tutmaya zorladılar. Bizler tüm özverimizle sağlık hizmetlerinde aksama yaşanmasın diye az personel ile çalıştırıldık” dedi.

25 Haziran’da bir gece yarısı Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile radyoloji çalışanlarının haklarını düzenleyen, radyoloji departmanlarının ve röntgen cihazlarının sahip olması gereken standartları ve özellikleri düzenleyen Radyoloji Radyom ve Elektrikle Tedavi Müesseseleri Hakkında Nizamname’nin yürürlükten kaldırıldığını belirten Aslan “Meslek örgütlerine, derneklere ve sendikalara haber vermeden radyasyon alanında çalışan radyoloji teknisyeni, radyolog hekim, medikal fizikçi, nükleer tıp uzmanı, radyoterapi teknikeri, radyoterapi uzmanlarından ve hemşirelerden oluşan 60 bin civarında sağlık emekçisinin özlük haklarını düzenleyen bir mevzuatın yürürlükten kaldırılarak yerine bir mevzuat konulmamış olması Sağlık Bakanlığının ısrarlarımıza rağmen tek bir açıklama yapmaması kaotik bir durum oluşmasına sebep olmuştur” diye konuştu.

"ŞUA İZİNLERİNİN KALDIRILMASI DAHA FAZLA RADYASYONA MARUZ KALMAK DEMEK"

Radyasyon ortamında çalışan sağlık emekçilerinin hak kaybına uğramasını kabul etmediklerini ifade eden Aslan, “Bu yönetmeliği mevcut haliyle kesinlikle onaylamıyoruz. Her mevzuat değişikliği ile haklarımızın bir kısmı elimizden alınıyor. Radyasyon riski altında ve personel eksikliğine rağmen yoğun bir şekilde çalışan radyoloji çalışanları kanser dahil birçok hastalıklarla karşı karşıya kalmaktadır. Önce 2010 yılında çalışma saatlerimizi artırdınız. Radyasyon ile çalışan personelin yıpranma denilen fiili hizmet sürelerini 90 günden 60 güne düşürerek özlük haklarını tırpanladınız” dedi. Sağlık çalışanlarının endişeli olduğunu da belirten Aslan şöyle devam etti: “Çünkü her bir mevzuat değişikliği ile birçok hakkımız ya kısıtlanıyor ya da tamamen kaldırılıyor. Sağlık meslek ve emek örgütleri olarak konuyu çok yakından takip ettiğimizi ve radyoloji çalışanların ve haklarını geriletecek, kısıtlayacak her türlü uygulamaya karşı olacağımızın bilinmesini istiyoruz.”

TALEPLER

Radyoloji çalışanlarının talepleri şöyle sıralandı:

• Sağlık Bakanlığı ivedilikle yürürlükten kaldırılan bu mevzuatın yerine tüm tarafların (radyologlar, radyoloji teknisyenleri, fizikçiler, nükleer tıp uzmanları, sendikaları ve meslek örgütlerinin) görüşlerini alarak  yeni bir düzenleme yapmasını,
• Radyasyon ile çalışan sağlık personelinin “şua” izinleri, fiili hizmet ve çalışma süresi gibi kanunlarla düzenlenmiş haklarının aynen korunmasını,
• Tüm taraflarıyla birlikte radyoloji teknisyenlerinin görev yetki ve sorumluluklarını belirleyen düzenlemenin ivedilikle hazırlanmasını,
• Radyoloji, nükleer tıp ve radyoterapi alanında personel eksikliğini gidererek iş yükünü azaltacak şekilde istihdam yapılmasını talep ediyoruz.

ŞUA İZNİ NEDİR?

Sağlık kuruluşlarının radyolojik ışınlara maruz kalınan veya maruz kalma riski yüksek olan bölümlerinde çalışan sağlık çalışanlarına, sağlık hakkını dikkate alarak yıllık izin hakkına ek olarak dört hafta tatil hakkı veren izindir. (İstanbul/EVRENSEL)