Sağlık örgütleri: OHAL değil, demokrasi istiyoruz!
Sağlık örgütleri AKP tarafından hazırlanan torba yasaya dair ortak açıklamada, OHAL düzenlemelerini uzatan maddelere itiraz edildi.
Sağlık örgütlerinin logoları
Türk Tabipleri Birliği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası, Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği ve Ankara Dişhekimleri Odası, AKP'nin hazırladığı torba yasa teklifine dair açıklama yaptı. Açıklamada TBMM Genel Kurulu’nda cuma ve cumartesi günü görüşülecek olan yasanın, antidemokratik ve insan hakları ihlalleri içeren hükümlerinin kabul edilmemesi istendi.
Açıklamada teklfite yer alan 7. maddenin sağlık hizmetlerinde götürü bedelle hizmet sunulmasının sonrasında kurumlara fatura ve dayanağı belge gönderilmemesinin denetimden kaçırılma işlemi olduğu ve bu hizmetlerde yolsuzluğun önünü açan bir madde olduğu vurgulandı.
OHAL düzenlemelerini uzatan Madde 12 ve 22 ile hukuksuzluğun üç yıl daha dayatılmak istenmesi eleştirilen açıklamada, "Yıllarca mağdur edilmenin önünü açacak bu hukuksuzluğa TBMM Genel Kurulu’nda izin verilmemesini talep ediyoruz" denildi.
Ortak açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"15 Temmuz tarihi, Demokrasi ve Millî Birlik Günü olarak ilan edilmiştir. Darbeci zihniyetin yarattığı, kanlı 15 Temmuz darbe girişimini fırsat bilen hükümet; darbe girişiminden darbe üretmiş ve haksız, hukuksuz işlemleri 5 yıl boyunca tesis etmiştir. Bu yasa tasarısındaki iki madde ile bu hukuksuzluğu üç yıl daha uzatmak istemektedir. Darbenin yıldönümünde TBMM’ye getirilen bu torba yasa tasarısı demokratik değildir. Yasa tasarısı; sivil toplum örgütleri, meslek örgütleri ve sendikaların görüşleri alınmadan biçimlendirilmiştir.
"DENETİMDEN KAÇIRILMA İŞLEMİ YASAMADA TESİS EDİLMEMELİ"
Yasa maddeleri arasında 7. madde, sağlık hizmetlerinde götürü bedelle hizmet sunulmasının sonrasında kurumlara fatura ve dayanağı belge
gönderilmemesi, bu hizmetlerde yolsuzluğun önünü açan bir ibaredir. Denetimden kaçırılma işlemi yasamada tesis edilmemelidir.
Madde 12, gözaltı sürelerinin uzatılması yetkisini içermektedir. 31 Temmuz 2021 tarihinde sona erecek olan yasama maddesinin üç yıl daha uzatılmasının gerekçesi bellidir. Halihazırda meşruiyeti sorgulanan iktidarın yasama ve yargı gücünü de kullanarak korku ikliminde 2023 seçimlerine veya bir erken seçime girme telaşı vardır.
Bir tarafta yargı reformu ve ileri demokrasi söylemi, diğer taraftan OHAL döneminden kalan bir hukuksuzluğun üç yıl daha uzatılması çelişkidir. Gözaltı süreleriyle insanlar mağdur edilmektedir, uzun süre gözaltında kalanlar genel sağlık sorunları yaşamaktadır. Uzun süre gözaltı, işkence uygulamalarına dönüşmekte ve bu uygulamaların cezasız kalmasına yol açmaktadır.
"HUKUKSUZLUĞA TBMM İZİN VERMEMELİ"
Aynı çelişki 22. maddede de vardır. “Terör örgütleriyle mücadele kapsamında kamu görevlilerinin görevden uzaklaştırılması, ihracı, rütbelerin geri alınması, mesleğe ilişkin unvanların kullanılmaması gibi ihtiyaç duyulan birtakım tedbirlere ilişkin düzenlemelerin süresi ihtiyaca binaen 31/7/2021 tarihinden itibaren üç yıl uzatılmaktadır” gerekçesi hukuksuzluğun bir üç yıl daha dayatılmasıdır. Bu karar uyarınca mağdur edilen binlerce kamu çalışanı mahkeme kararlarıyla aklanmış ve görevlerine geri dönmüş veya dönmeyi beklemektedir. Yıllarca mağdur edilmenin önünü açacak bu hukuksuzluğa TBMM Genel Kurulu’nda izin verilmemesini talep ediyoruz.
Sağlık emek-meslek örgütleri olarak pandemiyle mücadelede binlerce meslektaşımızın mağdur edildiği bu ortamın üç yıl daha uzatılmasına
itirazımız vardır" (HABER MERKEZİ)