"Boğaziçi Üniversitesi kazanmıştır, eylem tüm üniversitelere örnek olmalıdır"
Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği, Melih Bulu'nun görevden alınmasına ilişkin yaptığı açıklamada "Boğaziçi Üniversitesi mücadelesi diğer üniversitelere örnek olmalıdır" dedi.
Fotoğraf: Mürsel Ç.
Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği Yönetim Kurulu, Melih Bulu'nun göreve geldiği şekilde görevden alınmasına ve vekaleten yerine getirilen Naci İnci'nin akademisyen Can Candan’ın görevine son vermesine dair açıklama yaptı.
Can Candan'ın görevine son verilmesine dair "Rektör vekilinin Boğaziçi Üniversitesi teamüllerini yok sayması kabul edilemez" denilen açıklamada Boğaziçi Üniversitesinin mücadelesinin diğer üniversitelere örnek olması gerektiği vurgulandı.
Açıklamanın tamamı şöyle:
"Boğaziçi Üniversitesi’ne atanmış rektör Melih Bulu göreve geldiği şekilde görevden alındı.
Nöbetçi rektör vekilinin ilk icraatı tepeden aldığı talimatı uygulamak oldu ve Boğaziçi Üniversitesi direnişinde etkin rol oynayan Can Candan’ın görevine son verdi. Rektör vekilinin Boğaziçi Üniversitesi teamüllerini yok sayması kabul edilemez.
Bu süre içinde Boğaziçi Üniversite bileşenleri, kendi teamülleri gereği kısa sürede demokratik bir seçim ile adayını belirlemeli ve YÖK'e başvurusunu sağlamalıdır. Seçtikleri adayın atanması konusunda hem muhalefet partileri hem demokratik kitle örgütleri hem Boğaziçi Üniversitesi bileşenleri baskı unsuru oluşturmalıdır. Demokratik/özerk bir üniversite mücadelesi için olmazsa olmaz koşullardan biri yönetsel özerkliktir. Akademik özgürlükler üniversitenin vazgeçilmez kriterlerindendir. Boğaziçi Üniversitesi mücadelesi diğer üniversitelere örnek olmalıdır.
Boğaziçi Üniversitesi’nde tepeden açılmış fakülteler, enstitüler kapatılmalıdır. Bu fakülte,yüksekokul enstitülerde tepeden atanmış dekan, müdür ve diğerleri hemen istifa etmelidirler. Boğaziçi Üniversitesi’nde tepeden kararlar ile kapatılmış birimler derhal açılmalıdır. Güvenlikçi politikalardan vazgeçilmeli öğrenciler üzerindeki baskılar hemen kaldırılmalıdır.
Siyaset/din/cemaat/sermayenin kıskacındaki üniversitelerin özgürleşebilmesi için, demokratik/özerk yapı için tepeden atama sistemine karşı çıkılmalıdır. Bu sistemde bile YÖK başkanını üniversitelerin belirlemesi vazgeçilmezdir. YÖK koordinasyon kurulu haline dönüştürülmeli, rektör yetkileri kurullara devredilmelidir.
Tüm üniversitelerde demokrasiden, özerklikten, bilim/eğitim/araştırma özgürlüğünden, akademik özgürlükten yana olan akademisyenler, demokratik/özerk bir üniversite sistemi için, YÖK'ün bir koordinasyon kurulu olması için bu anlamlı demokrasi mücadelesine destek vermelidirler. Bu destek ülkenin geleceği açısından vazgeçilmezdir." (HABER MERKEZİ)