CHP'li Karaca: Hayvanları Koruma Yasası değil, Hayvan Hakları Yasası istiyoruz
Bu yüzden mücadele bitmedi bitmeyecek, eksik ve yanlışları ortadan kaldıracak, hayvan hakları yasasını hep birlikte çıkaracak günleri gecikmeksizin kucaklamak dileğiyle mücadeleye devam…
Fotoğraf: DHA
Gülizar Biçer KARACA*
Çok boyutlu hak ihlallerinin her geçen gün arttığı, çürümenin hakim olduğu bir Türkiye’de gündemde onca “önemli!” konu varken “Bir de hayvanların hakları eksikti” diyebilen türcü yaklaşımlara, hayvanlar üzerinden para kazanmayı iş edinenlerin çıkarcılığına teslim olanlara, STK’lerin “gönlünü alırız” diye yola çıkarıp yarı yolda bırakanlara dek tartışmalı “Hayvanları Koruma Yasası” sürecini yakından takip eden bir hayvan dostu samimiyetiyle yazmak istiyorum. Hayvan hakları; günübirlik politikalara; oy kaygısıyla, vaatlere rağmen sözünden dönen iktidar politikacılarına teslim edilemeyecek kadar vazgeçilmez öneme sahip…
ÖZNE’YE HAKLARINI TESLİM EDEN YAKLAŞIM ESAS ALINMALI
Türkiye’nin hayvan hakları mücadelesi uzun soluklu bir mücadele… Koruma indirgemeci yaklaşımların vücut bulduğu alanlardan biri de hayvan hakları… Kadınları, çocukları, engellileri, dezavantajlı grupları, hayvanları yani kısacası eşitsizliğin, şiddetin, cinayetlerin mağduru olan, hakları ihlal edilen grupların “Korunması, kollanması” ile sınırlı bir anlayış ne yazık ki eşitlikçi ve haklarının öznelerine teslim edileceği bir bilinçten çok uzak… Bu yüzden bizler, öncelikle korumacı bir anlayışla sınırlılık yerine “hak öznesi” olarak hayvanların “mal/eşya” değil “can” olarak tanımlanmasını, yasanın da hayvanları koruma değil hayvan hakları yasası olmasını en temel kıstas olarak kendimize ilke edindik. Sonda söyleyeceğimizi başta söyleyelim; ne yazık ki yasanın adı dahi hayvan hakları yasası olmadı, olamadı, oldurulmadı!
Hayvan hakları mücadelesinde önemli adım 24.6.2004 tarihinde kabul edilen Hayvanları Koruma Kanunu ile atıldı. Ancak kanun; hayvanları korumak şöyle dursun hayvana eziyet ve kötü muamelede bulunan failleri caydırmak yerine; sanki ne şartlarda hayvanlara bu fiillerde bulunacağını anlatıyor gibiydi. Caydırıcı olmayan para cezaları, hayvanları öldürme, hayvana cinsel saldırı gibi suçlara hapis cezası belirlenmemesi ile kanun sözde kalmıştı. Hayvanların en çok zarar gördüğü, sirkler, hayvanat bahçeleri, yunus parkları gibi işletmeler kapatılmamış; pet shoplarda satışlar yasaklanmamıştı.
İMZALARININ ARKASINDA DURMADILAR
O tarihten beri süren mücadele, 27. yasama döneminde “Hayvanların Haklarının Korunması ile Hayvanlara Eziyet ve Kötü Muamelelerin Önlenmesi İçin Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi” amacıyla verilen araştırma önergelerinin 20.02.2019 tarihinde TBMM Genel Kurulunda kabul edilmesi ile araştırma komisyonu kurulmasıyla hayvan hakları aktivistlerini, can dostları için yıllardır bekleyen hayvanseverleri, hak mücadelesinin bir bütün olduğuna inanan savunucuları umutlandırdı. Komisyonun CHP adına üyesi olarak komisyonda aktif olarak yer aldım. Akademisyenler, uzmanlar, STK’ler gibi çok çeşitli kesimleri dinledik, yerinde ziyaretler gerçekleştirdik. Bu komisyonun öneminin altını ısrarla çizmemiz gerekiyor, zira aylar süren çalışma sonucunda komisyondaki tüm siyasi partilerin temsilcisi milletvekillerinin imzasıyla 50 maddelik çözüm önerilerini içeren raporumuz ekim 2019’da 132 sıra sayısı ile TBMM Başkanlığı’na sunuldu, kamuoyuyla paylaşıldı ve büyük destek gördü. Bu rapor; ortak akıl, sivil inisiyatiflerin katkı ve önerileri ile uzlaşıyla geçmiş olması nedeniyle toplumun beklentisini karşılar nitelikteydi ve çıkarılması planlanan hayvan hakları yasasına, yasa hazırlama tekniği açısından demokratik ve çok iyi çalışılmış bir zemin sunmaktaydı. Ne acıdır ki, imzalarının arkasında durması için komisyon başkanına ve üyelerine yaptığımız çağrılara rağmen, 50 maddeden uzak, komisyon raporunu ve önerilerini yok sayan haliyle yepyeni bir AKP dayatması yasanın getirilmesi, kırılma noktası oldu.
UZUN SOLUKLU BİR MÜCADELE
1 Temmuz 2021’de Kanun TBMM’ye sunuldu. Adı yine “Hayvanları Koruma Kanunu”ydu. Teklif metni ne kapsayıcı ne failler için caydırıcı ne hayvan tacirleri için kısıtlayıcı idi… Evet hapis cezaları getirilmişti teklifle ancak 3 yıl sınırının altındaydı cezalar. Ne demek 3 yıl altında? Bir kişi 3 yıl ve altında ceza alırsa bu cezalar hükmün açıklanmasının geri bırakılması uygulaması ile hapiste yatmadan dışarı çıkabilmekte… Yani hayvan istismarcıları elini kolunu sallaya sallaya aramızda dolaşmaya devam edecek. Bizim talebimiz ise HAGB sınırının üstünde cezalar belirlenmesiydi. 19 maddelik kanun ile 2 kanunda hayvan hakları bağlamında değişiklikler yapıldı. Ancak ne değiştirdi esas olarak hiçbir şey… Belediyelere sorumluluk yüklenmesi, yerel yönetimlere ve il özel idarelerine merkezi bütçeden pay ayrılması, apartman idare planında kat mülkiyeti kanununda değişiklik yapılması, kamu lojmanlarında hayvan beslenmesinin yasaklanmasının ortadan kaldırılması, görevini ihlal eden belediye başkan ya da yardımcıları hakkında cezai yaptırım getirilmesi, hayvan bakımevlerinde 24 saat çalışan kamera sistemi kurulması, taşınabilir kısırlaştırma ünitelerinin kaldırılması, STK’lere davalarda müdahil olma hakkı tanınması, sahipli-sahipsiz hayvan ayrımına dair düzenleme yapılması, sirklerin, yunus parklarının yasaklanması, Hayvan Suçları Soruşturma Ofisi kurulması komisyon raporumuzda da önerdiklerimizden bir bölümü… Yok sayan anlayışla yasa getirenlerin samimiyetsizliği ortaya çıktı. Bu yüzden mücadele bitmedi bitmeyecek, eksik ve yanlışları ortadan kaldıracak, hayvan hakları yasasını hep birlikte çıkaracak günleri gecikmeksizin kucaklamak dileğiyle mücadeleye devam…
*CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Denizli Milletvekili