İhsan Çaralan: İlk tanıdığım günkü kadar genç bir devrimciyi kaybettik!
İhsan Çaralan, hayatını kaybeden Ali Büyükyiğit’i yazdı: "Aramızdan ayrılan sahici, insan canlısı, mücadelenin saflarında çoğaltılmasını istediğimiz özellikleri taşıyan Ali'dir."

Fotoğraf: Evrensel
İLGİLİ HABERLER

Emek Partisi Adana İl yöneticisi Ali Büyükyiğit hayatını kaybetti

Ömrünü sosyalizme adamış bir devrimci: Ali Büyükyiğit

Ali Büyükyiğit neden çok zengindi?
İhsan ÇARALAN
Ali Büyükyiğit’i kaybettik!
Üzüntümüzü, acımız anlatmak için, “Ali Büyükyiğit’i kaybettik” demekten başka nitelemelere gerek yok!
Benim için en zor yazılar; ister kalleş bir pusuda, ister cinayet gibi “kazalar”da, isterse “amansız bir hastalık”la olsun, hayatını kaybeden yoldaşlarım arkasından yazdığım yazılar oldu. Çünkü bir mücadele yoldaşını kaybetmenin acısı ayrı, bir dostu, bir iyi insanı kaybetmenin acısı ayrı yakıyor insanın içini.
Böyle durumlarda da ne yazsan ne söylesen kifayetsiz geliyor!
Hele söz konusu kişi Ali gibi, dokunduğu her kişide unutulmaz bir anı bırakan bir kişiyse, bu kifayetsizlik daha da bunaltıyor insanı.
Evet, ölüm karşısında ne kadar çaresiz olduğumuz herkesin bildiği bir gerçek. Burada tek teselli edici olan ise devrim ve sosyalizm mücadelesinin bir insanın ömrüyle sınırlı olmayıp kuşakların birbirine devrettiği bir mücadele olmasıdır. Partilerin, her devrimci militanın çabası bu mücadele içinde anlamlanır.
Ali bu mücadele içinde birlikte çalıştığı mücadele arkadaşlarında unutulmaz izler bırakmış bir kişi olarak, hem yoldaşlarının hem de partisinin hafızasında silinmez izler bırakmış bir kişi olarak yaşayacaktır.
****
Gazetemizde Barış ve Halil arkadaşlarımız, Ali’nin mücadele içindeki çabalarına; çalışkanlık, kararlılık, atılganlık, parti işleri karşısındaki alçak gönüllülük,... gibi, sınıf partisinin her üyesinde olması istenen hasletlerine tanıklıklarıyla dikkat çektiler.
Ben de Ali ile aynı dönemde, sınıflar mücadelesinin aynı tarafında, dahası aynı sınıf partisinin saflarında olmaktan hep onur duydum. Ama daha somut olarak Ali’yle gazetemizin kuruluş yıllarında pek çok yönüyle ağır koşullarda daha yakın bir mücadele yoldaşlığım oldu.
Ali gazetedeki çalışması sırasında; aldığı her görevi önüne arkasına bakmadan, görev olarak üslendiği işleri kararlılıkla yapmanın ötesine geçerek, “arkada kalan” her işe koşan örnek bir parti militanının nasıl çalışması gerektiğini göstermiştir.
Ali’yi, kendi gençlik yıllarında tanıyan bu iki yoldaşımızın söyledikleri, onun gençler tarafından nasıl görüldüğünü, nasıl anlaşıldığını gösteriyor.
Kanımca Ali’yi uğurlarken dikkat çeken önemli meziyetlerinden birisi de gençlere kurallar, kaideler dayatmadan onları anlayan bir yaklaşım göstermesidir. Ve bu ilişkinin sonucu olarak gençler de Ali’yi anlamışlar, onunla kendi yaşıtlarıymış gibi bir rahatlıkla ilişki kurabilmişlerdir. Buna Ali’nin gazetemizde çalıştığı yıllarda bizzat da tanık oldum.
****
Ali benden sekiz yaş küçük. Yanılmıyorsam onu 1975’te, Niğde Cezaevi’ne gittiğim bir ziyaret sırasında tanıdım. Çok genç gözleriyle gülen, ilk anda bile insanda iç rahatlığı uyandıran bir gençti. Son gördüğümde ise 2020’nin kışıydı. Ağır bir ameliyat geçirmişti. Midesi ve yemek borusu alınmıştı. Ama o yine de Adana’dan geçen her yoldaşını, hatta her tanıdığını karşılayıp sohbet eden, birlikte vakit geçirmeyi ihmal etmeyen Ali’ydi!
Sanki hiç ağır bir ameliyat geçirmemiş, hayati riski yüksek olan bir tedavi gören o değilmiş gibi!
İlk gördüğüm Ali ile son gördüğüm Ali arasında 45 yıl geçmişti ama her iki Ali’nin de gözlerinde aynı canlılık, yüzünde güzel ve iyi bir genç duygusu uyandıran, karşısındaki insanı rahatlatan gülümseme aynıydı!
Hayır abartmıyorum!
Her gördüğümde içimden “Bir insan hiç mi yaşlanmaz yahu” diye geçirirdim. Bazen bunu yüzüne de söylerdim.Yanıtı da hep muzip bir gülümseme ile “Yok yahu kocadık artık” olurdu!
Aramızdan ayrılan işte böyle sahici, insan canlısı, mücadelenin saflarında çoğaltılmasını istediğimiz özellikleri taşıyan Ali’dir.
Onu, izinden yürüdüğü sayısız yoldaşlarının yanına, insanlığın sınıfsız-sömürüsüz-savaşsız bir dünya mücadelesinin kalbindeki yere defnettik. Mücadele sürdükçe yaşayacak!
Bugün üzüntümüz, acımız onu gözleriyle gülen dost yüzünü artık göremeyeceğimizden, bizi bu kadar erken terk ettiğindendir!
Onu mücadelemizde yaşatmaya devam ettirmek sözümüzdür!
Evrensel'i Takip Et