YTÜ öğrencileri: Dayanışma tüm üniversitelere umut oldu
YTÜ öğrencileri Boğaziçi direnişini değerlendirdi: "Öğrenciler ve akademisyenlerin bu süreçte pes etmeyip direnişe devam etmesi birçok insan için umut kaynağı oldu”
Fotoğraf: Can Candan
Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri ve öğrencilerinin sürdürdüğü direnişin ardından atanmış Rektör Melih Bulu’nun istifasının yankıları diğer üniversitelerde sürüyor. Son dönemlerde kampüsüne “millet bahçesi” yapılmasıyla gündeme gelen Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) öğrencileri Boğaziçi ve diğer üniversitelerdeki gelişmeleri, rektör atamalarını ve yaşadıkları sorunları değerlendirdi.
YTÜ Endüstri Mühendisliği Öğrencisi Serhan, Melih Bulu’nun görevden alınmasını “Zaten sonunun böyle olacağı belliydi. Bu sefer en azından okul bileşenleri içinden ama yine de kendilerine yakın birini rektör atarlar. Geçen 6 ayda ders çıkarılabilecek pek çok şey oldu diğer insanlar için. Öğrenciler ve akademisyenlerin bu süreçte pes etmeyip direnişe devam etmesi birçok insan için umut kaynağı oldu” dedi.
"YENİ BİRİNİN ATANMASI PROBLEM"
YTÜ Biyomühendislik 3. Sınıf Öğrencisi Sacit ise, “Okulların açılmasının protestoları devam ettireceğini düşünüyorum. Rektörün görevden alınmasının da bence bununla bir ilgisi var. Direnişin devam etmemesi için ‘sus payı’ olduğunu düşünüyorum. Sonuçta yeniden birini atayacaklar, bence bu büyük problem” dedi.
"DİRENİŞ BAŞARI GETİRDİ"
YTÜ İktisat Bölümü 2. Sınıf Öğrencisi Ayşegül ise, “Melih Bulu’nun gidişi yalnızca; ‘6 ayda bitecek’ dediği ve gücünün farkına varamayıp küçümsediği öğrencilerin değil; akademisyen, mezun ve demokratik olmayan kayyumluğa karşı çıkan herkesin emeği ve dayanışması sonucunda gerçekleşti. Ev hapsi cezaları, yurt dışına çıkış yasakları, KYK bursu kesintileri, akademisyenlerin görevlerine son verilmesi gibi birçok yönteme başvurularak dayanışma bozulmaya çalışıldı. Yılmadan dayanışmaya devam edilmesi sonucu alınan bir başarıdır bu” dedi.
"SİSTEM TÜMÜYLE DEĞİŞENE KADAR VAZGEÇMİYORUZ"
Geri adıma rağmen saldırıların devam ettiğini ifade eden Ayşegül, “Can Candan gibi Boğaziçi ile bir olmuş ve öğrencilerine karşı desteği asla bırakmamış bir akademisyen ve kendisi gibi daha niceleri tamamen yok sayılıp, silinmeye çalışılıyor. Kayyumlar gitse de yerine getirilen yeni kayyumlarla baskıyı sürdürüyorlar. Öğrenci ve öğretmeni yok sayan bu sistem sadece Boğaziçi’de değil Türkiye’deki tüm üniversitelerde yıkılana kadar dayanışmanın devam etmesi gerekiyor. Bu sistem yıkılana kadar kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz” ifadelerini kullandı.
"KAYYUM YÖNETİMİNE SON VERİLSİN"
Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Öğrencileri Buse ve Berkan ise “İktidarın üniversiteleri siyasi baskısının birer oyun alanı olarak kullanılmakta, tek adam rejiminin ego tatmin aracı görülmektedir. Atanan kayyumlar, YTÜ kampüsüne yapılan millet bahçesi, yemekhanelerde yapılan özelleştirmeler, el konulan fakülteler... Ülkenin dört bir yanında kendini benimsetemeyen iktidar, kayyumlar aracılığı ile ülkeyi ele geçirmeye çalışmaktadır” dedi.
Boğaziçi direnişinin tek adam rejiminin Melih Bulu üzerinden uygulanmasına engel olduğunu söyleyen öğrenciler, “Vekil rektörün icraatları göz önüne alındığında iktidarın, siyasi erkin üniversitelerde olmaya devam edeceğini görmekteyiz. Kayyumlar yönetimine son verilmeli, akademi özerkliğine kavuşmalıdır” dedi. (İstanbul/EVRENSEL)