Enerji işçileri: İşçi patron sendika, herkes pay çıkarmalı
Tes-İş'in 3 yıllık sözleşmeye ve yüzde 9 zamma imza atmasını tepkiyle karşılayan enerji işçilerinin bir kısmı sendika değiştiriyor.
Fotoğraf: Evrensel
Murat UYSAL
İstanbul
EnerjiSA’daki toplu iş sözleşmesi sürecinde işçilerin üyesi olduğu Tes-İş’in 3 yıllık sözleşmeye ve yüzde 9’a imza atmasının ardından yaptıkları eylemlerle sendikal bürokrasiye ve patrona tepki gösterirken, sonrasında İstanbul, Ankara, Adana ve Zonguldak’ta işçilerin bir bölümü toplu bir şekilde DİSK’e bağlı Enerji-Sen’e geçti. Elektrik işçileri “İpleri elimize alıyoruz” derken, Enerji-Sen Genel Başkanı, “Tes-İş’in devamı gibi bir model izlersek bizden de istifa etmelerinin iki dakikalarını almayacağının farkındayız. Başka bir sendikal anlayışı beraber inşa edeceğiz” dedi.
"BU PATRON-SENDİKA İŞ BİRLİĞİNE TEPKİDİR"
İstanbul’da AYEDAŞ bünyesinde çalışan bir işçi, “Tes-İş sözleşme süreci başlarken ortada yoktu. İş bırakma eylemleri işçilerin ortak kararıyla gerçekleşti. Sendika işçilerin kararlılığını görünce yanımıza gelmek zorunda kaldı. Eylemler esnasında aman işten atılırsınız daha ileriye gitmeyelim diyerek işçilerin önüne taş koymaya başladılar. Sendikanın işverenle yaptığı görüşmelerden ya çok geç haberdar oluyorduk ya da bize hiç söylenmiyordu. Nitekim sözleşmeyi de bu şekilde işçiye danışmadan imzaladılar” dedi. Sendika değişikliğiyle maksatlarının patrona ve sendikalara tepkilerini göstermek olduğunu ifade eden Ali, “Sendika değişiklikleri hızla ve olumlu bir şekilde gerçekleşiyor. İşçiler öfkeli, bu öfkeyi kontrol etmek de güç. Bu toplu değişiklikten herkesin kendine pay çıkarması gerekiyor. Bugün elektrik dağıtım işçileri ülkenin dört bir yanında patron sendika iş birliğine tepki gösteriyor. DİSK/Enerji-Sen’in de buradan öğreneceği çok şey var. İşçiyi hesaba katmadığı her harekette kendisinin ne olacağını bilerek göreve geliyor” diye konuştu.
BİZİMKİ EKMEK KAVGASI
Ankara ve Zonguldak’taki Başkent Elektrik bünyesinde çalışan elektrik dağıtım işçileri de İstanbul ile aynı anda Enerji-Sen’e geçtiklerini söyledi. Ankara’da çalışan bir işçi, “İşçilerdeki bu geçiş hareketini başlatan ne Enerji-Sen oldu ne de başka bir dış müdahale. İşçiler kendi birlikleri ile doğru bildiğini yaptı” dedi. 2 günde 1500’ün üzerinde işçinin Enerji-Sen’e geçtiğini söyleyen işçi, “Bunların içinde dincisi de ülkücüsü de solcusu da vardı. İşçiler siyasi görüş fark etmeksizin ekmek kavgası diyerek Enerji-Sen’e geçti” ifadelerini kullandı. Tes-İş’in attığı imza ile gelecek zamların yetmeyeceğini dile getiren işçi, “6 ay sonra asgari ücrete zam gelecek o zamla beraber asgari ücretle aramızda 200-300 lira fark olacak. Bunu bile bile imzayı attılar. Ben koyu sağcıyım ama DİSK’i destekliyorum. Hâlâ Tes-İş’i savunanlar var, ‘Paralar komünistlere gidecek’ diyorlar. Bunu diyenlerin hangi maksatla dediğini biliyoruz. Bizimkisi ekmek kavgası, siyasi görüşe bakmaksızın tepkimizi koyuyoruz” dedi.
"BU RİSKLE ÇALIŞAN İŞÇİNİN AY SONUNU DÜŞÜNMEMESİ GEREK"
İşçilerin asıl olarak şeffaflık istediğini söyleyen işçi, “Tes-İş sözleşmeyi her zaman 3 yıl götürüyor, baştan patronu koruyarak masaya oturduğunu belli ediyor. Enerji-Sen’in 2 yıllık sözleşmede ısrar edeceğini, bize karşı şeffaf olacaklarını biliyoruz. Onlar da şeffaf olmadıkları takdirde hesap soracağımızı biliyor” dedi. Çok tehlikeli şartlarda çalıştıklarını anlatan işçi, “Eylemler sırasında maaş bordrosunu paylaşan sosyal medyadan destek olan bir işçi geçenlerde yaşamını yitirdi. Ailesine bir poşetin içinde teslim ettiler, çocuk erimiş. Bu şartlarda çalışıyor bu işçiler ve bu öfkeyle geçiyoruz Enerji-Sen’e. 50 bin 100 bin wattın içine girerken, hangi meyveyi alırım, ay sonu gelir mi diye düşünmemesi gerekiyor işçinin” dedi. Özelleştirmelerin çalışma koşullarını ağırlaştırdığını söyleyen işçi, “Eskiden işçi trafoya girerken mühendisi teknisyeni bir arkadaşı daha hep beraber girerdi ki bir şey olduğunda anında müdahale edilebilsin. Şimdi personel sayısı düşürüldü, patronun hırsı yüzünden tek başına giriyor” diye konuştu.
ARTIK ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK
Zonguldak’ta Enerji-Sen’e geçen Başkent Elektrik bünyesinde çalışan elektrik dağıtım işçisi de “Taze kan her zaman iyidir. 4 kere toplu sözleşme yaptık, hiçbirinde işçinin isteği yerine getirilmedi. Tek çare olarak işçiler sendikayı değiştirme kararı aldılar. Artık eskisi gibi olmayacak. Yeni sendikayla da her şey düzelmeyecek ama toplu bir şekilde gösterilen bu tepkiyle bu defa işçiler ipleri eline alıyor” ifadelerini kullandı. Elektrik dağıtım işçilerinin çalışma ve yaşam koşullarından bahseden işçi, “İşçiler sabah evden çıkarken eşinden çocuğundan helallik alarak çıkıyor. Tehlikenin nereden nasıl geleceği belli olmuyor. Pandemi sürecinde ücretlerin nasıl eridiğini gördük. Aldığımız ücretler yaptığımız işin asla karşılığı değil. Hele ki bu sözleşmeden sonra dağıtım işçilerinin geçimi daha da zorlaşacak. Elektrik işçisi yine elinde sefer tası ile işe gidecek” dedi.
ENERJİ-SEN: BAŞKA BİR ANLAYIŞI BERABER İNŞA EDECEĞİZ
İşçilerin Enerji-Sen’e geçişini değerlendiren Enerji-Sen Genel Başkanı Süleyman Keskin, “İşçiler özelleştirmelerle beraber sarı sendikalara mahkum edilmişti. Şimdi işçiler o kabukları kırıyorlar. İşçiler diğer sendikanın tutumuna karşı istifa edip sendikamıza üye oldular ama bir taraftan da Enerji-Sen’in mücadeleci tavrı geçmişi işçilerin tercihini belirledi. Tes-İş’in devamı gibi bir model izlersek bizden de istifa etmeleri iki dakikalarını almayacaktır, bizler bunun farkındayız. Biz işçilere sendikayı beraber yönetme sözü veriyoruz. İstedikleri şeffaflığı burada bulacaklar. Başka bir sendikal anlayışı işçilerle beraber inşa edeceğiz” diye konuştu. Keskin, “İşçiler iradelerini bir an önce kullanmayı tercih etti. Bizim çalışmalarımız 1 Ağustos’ta yapılacak toplu geçişlere yönelikti. Eğitim programlarıyla emekten yana tavır emekten yana sendikacılık anlayışını anlatmaya çalışacağız” ifadelerini kullandı.