Shuvam Banerjee: Hindistan’da da dünyada da kapitalizm virüsle başa çıkamadı

Bütün Hindistan Öğrenci Federasyonu Ulusal Başkanı, Hindistan Komünist Partisi Ulusal Konsey Üyesi Shuvam Banerjee ile ülkedeki durumu ve sağcı Naredna Modi hükümetinin salgın politikalarını konuştuk.

20 Temmuz 2021 17:05
Paylaş

Ekim KILIÇ
İstanbul

Hindistan salgının ikinci dalgası, her gün yüz binlerce kişinin kovid-19’a yakalandığı, günde ortalama 3 bin kişinin yaşamını yitirdiği, insanların sokaklarda can verdiği mayıs-haziran aylarından sonra etkisini, en azından şimdilik, azaltıyor görünüyor. Ancak rakamlar hâlâ yüksek.

Pazartesi günü virüs nedeniyle 374 kişi hayatını kaybetti. Son bir günde 30 bin 93 yeni vaka tespit edilirken hâlâ 406 bin 130 hastanın tedavisi sürüyor.

Ülkede şu ana kadar 31 milyon 174 bin 322 kişi virüse yakalandı, can kaybı sayısı 414 bin 482’ye çıktı. Şu ana dek 411 milyon 846 bin 401 doz aşı yapıldı. Nüfusu 1.4 milyara yaklaşan ülkede aşılama henüz salgını durdurabilecek düzeye ulaşmadı.

Hindistan’ın Batı Bengal eyaletinde yaşayan Bütün Hindistan Öğrenci Federasyonu Ulusal Başkanı ve Hindistan Komünist Partisi Ulusal Konsey Üyesi Shuvam Banerjee ile ülkedeki durumu ve sağcı Naredna Modi hükümetinin salgın politikalarını konuştuk. Hükümetin salgın karşısında bilim yerine hurafelere başvurduğuna ve bunun da kitlesel ölümleri artırdığına dikkat çeken Banerjee, “Dünyanın durumuna bakarsak, toplam kapitalist modelin bu krizle mücadele etmediğini biliyoruz. Dolayısıyla Hindistan da benzer şekilde bu kovid ile başa çıkamadı” dedi.

Hindistan’daki salgında neler olduğunu anlatabilir misiniz? Özellikle gözlemlerinizi merak ediyoruz.

Hindistan’daki ikinci pandemi dalgası ilk dalgadan çok daha kötü. İlk dalgada maksimum yeni vaka sayısı 90 bin civarındaydı. Ancak ikinci dalgada 1 günde maksimum yeni vaka sayısı 400 bine kadar ulaştı ve 6 Mayıs 2021’de zirveye çıktı. 6 Mayıs’tan itibaren zirve aşağı inmeye başladı. O zamandan beri günlük enfeksiyon sayısı düşüyor. Ama şunu söyleyebilirim ki hükümet bu durumda hiçbir şey yapmadı.

BJP tarafından yönetilen Modi liderliğindeki hükümet tarafından yönetiliyoruz. Başbakanımız Narendra Modi herkesin terasına gitmesi gerektiğini ve ardından koronavirüsü durdurmak için zil çalmalarını söylemişti. Ve terasınıza gidip zil çalarsanız koronavirüs geçecekti. Ne kadar geri ve batıl bir inanış! İşte Hindistan’ı mantığa ve bilime inanmayan, dini ön yargılara inanan böyle bir hükümet yönetiyor.

Bu yüzden geçtiğimiz bir buçuk1.5 yılda hükümet hiçbir sorumluluk almadı, hükümet özel kovid koğuşları oluşturmak için hiçbir girişimde bulunmadı. Bir kovid hastası için gerekli olan acil ilacı ücretsiz sağlamak için herhangi bir girişimde bulunmadı. Ama ne dediler, mum yakmalısınız, zil çalmalısınız dediler. Böyle bir dini anlayış getirdiler. Bu yüzden Hindistan’da durum daha da kötüleşti.

Birçok arkadaşımızı kaybettik. Birçok insan yakınlarını, akrabalarını kaybetti. Ve şimdi, doğal olarak enfeksiyon oranı düşüyor. Üçüncü bir dalga tekrar gelirse Hindistan’ın ne durumda olacağını hayal edemiyoruz.

Sağlık sisteminin durumu nedir? Hindistan aşıların üretildiği bir merkez aynı zamanda...

Hindistan vatandaşlarının hizmet alabileceği asgari yeterlilikte sağlık tesisleri yok. Hastane eksik, tedavi eksik, özel kovid koğuşları yok, ilaç eksik, aşı eksik… Hindistan’da her şey eksik. Bu süre içinde Hindistan hükümeti tarafından tek bir hastane inşa edilmedi.

Ve aşı sürecinden bahsedersek, Hindistan hükümeti aşı üretmesi için sadece iki özel şirkete izin verdi. Bharat Biotech ve Hindistan Serum Enstitüsü. Serum Enstitüsü, Covishield olarak bilinen aşıyı üretti. Bu aşı, AstraZeneca ile aynı ve Hindistan Serum Enstitüsü tarafından üretildi. Covaxin ise Bharat Biotech şirketi tarafından üretiliyor. Bunların ikisi de özel şirketler ve Modi hükümetine yakınlar. Ve Modi hükümeti, aşı üretebilen başka hiçbir şirkete izin vermedi.

Hindistan vatandaşlarının büyük bir kısmı aşı bulamıyor. Modi hükümeti, genç nesle de ücretsiz olarak aşı vereceğini duyurdu. Ancak hepimiz Modi’nin vaatlerde bulunmak ve söylevler vermekle ünlü olduğunu biliyoruz. Ama sözünü hiç tutmadı.

Modi iktidara geldiğinde yılda 20 milyon kişiye istihdam sağlayacağına söz verdi ve Hindistan’ın her vatandaşına Hindistan para biriminde 1.5 milyon rupi para vereceğini… Ama kimse hesabına bu rupileri almadı. Yani söz vermekle ünlüdür ama sözünü asla tutmaz. Aynı şekilde bugün de Hindistan’daki her gencin, her bireyin ücretsiz aşı alacağına dair söz verdi. Ama biliyoruz ki bu sefer de verdiği sözleri tutmayacak.

Bu durumda, halk muhalefeti ne yapıyor? Siyasi örgütler, sendikalar ve demokratik güçlerin duruma ilişkin genel bir yönelimi ve/veya planı var mı?

Parlamenter sistemimiz hakkında konuşursak, Hindistan Ulusal Kongresi ana muhalefet gücüdür. Ancak Kongre ciddi bir liderlik kriziyle karşı karşıya. Dolayısıyla Kongre, muhalefet partisi tarafından yapılması gereken özel bir plan oluşturmadı. Ama diğer sol partilerin iyi iş çıkardığını söyleyebilirim. Hindistan Komünist Partisi (CPI) ve Hindistan Komünist Partisi-Marksist’in (CPI-M), Lok Sabha’da (Hindistan ulusal parlamentosunun alt kanadı) iki ve üç milletvekili var. Çok az sayıda temsilcimiz var. CPI ve CPI(M) birlikte Hindistan parlamentosunda yalnızca beş üyeye sahiptir. Yine de elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz.

Sol partiler, hükümete, Hindistan’ın her vatandaşının ücretsiz aşı alması için baskı yaratmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Ve bildiğiniz gibi Hindistan’ın güney kesiminde Kerala olarak bilinen bir eyalet var. Kerala komünist hükümet tarafından yönetiliyor. Bu yıl bile, komünist parti Kerala seçimlerini büyük bir farkla kazandı. Yani Kerala herkese ücretsiz aşıların yanı sıra temel ilaçlar da veriyor. Ve ulusa ve tüm ülkeye örnek olmaya çalışıyorlar.

Ayrıca Hindistan’ın komünist partileri ve sol partileri de iktidardaki BJP hükümetine baskı yapmak için ellerinden geleni yapıyorlar.

Komünist ve sol partilerin Hindistan parlamentosunda ve meclislerinde güçlerini artırmaları gerektiğini kuvvetle inanıyoruz. Çünkü bu kovid durumu; kapitalist hükümetin veya kapitalizmin tamamen başarısız olduğunu açıkça ortaya koydu. Dünyanın durumuna bakarsak, toplam kapitalist modelin bu krizle mücadele etmediğini biliyoruz. Dolayısıyla Hindistan da benzer şekilde bu kovidle başa çıkamadı. Dolayısıyla hepimiz ve Hindistan’ın ilerici demokratik halkı için solun gücünü artırması, örgütsel olarak oy kullanması ve parlamento içinde ve meclislerde oy kullanması gerektiği açıktır.

Yani sol güçlenirse, sol daha çok eyalette iktidara gelir. Kerala’da hükümet komünist partiler tarafından yönetiliyor. Kerala, kovid durumuyla mücadelede çok başarılıydı. O halde, daha fazla eyalette komünist partiler veya sol partiler iktidarda olsaydı veya parlamentoda daha fazla temsilci olsaydı, durum birdenbire bu kadar kötüleşmezdi. Hindistan’ın ilerici ve demokratik kamuoyu, güçlerinin hem parlamentonun içinde hem de dışında arttığını hissediyorlar.

ÖNCEKİ HABER

Kovid-19 vakaları yeniden 9 bine dayandı, 46 kişi yaşamını yitirdi

SONRAKİ HABER

Basın meslek örgütlerinden Suruç anmasında polisin basına yönelik müdahalesine tepki

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa