20 Temmuz 2021 18:15

Milyarderlerin uzay yarışı

Dünya’daki kaynakların tükenmesi, üretimi, dolayısıyla sermaye üretimini kısıtlamış olacak. Sermaye üretimini kısıtlayacak bu durumun çözümü için uzaydan elde edilecek kaynakların temini planlanıyor.

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

Ozan MERDİN
ODTÜ

11 Temmuz 2021, uzay araştırmaları açısından bir hayli söz getiren bir gün oldu. 11 Temmuz, Sir Richard Branson tarafından kurulan Virgin Galactic firması tarafından ilk uzay turizmi uçuşunun yapıldığı gün olarak kayıtlara geçti. Yeryüzünden 95 km yukarısına çıkabilen, uzayda ise 4 dakika kadar durabilen “Unity 22” adlı hava aracı ile yapılan uçuş, 9 gün sonrasında Amazon’un sahibi olan Jeff Bezos’un “Blue Origin” firmasının yapacağını uzay uçuşundan önce yapılmış oldu. Art arda gelişen bu uzay deneyimleri ister istemez uzay ve havacılık meraklılarını heyecanlandırmış durumda. Ayrıca Elon Musk’a ait olan “SpaceX” firmasının yapacağı projeler de konuşuluyor.

UZAY TURİZMİ, YENİDEN KULLANILABİLİR UZAY ARAÇLARI VE SERMAYE

Uzay araçları açısından yeniden kullanılabilirlik, aynı roket motoru ve gövdesi ile uçuşlarının yeniden kullanımının bir ölçütüdür. Yeniden kullanılabilirlik hem uzay çalışmalarının maliyetini düşürüyor hem de geçerli kaynakların daha etkili kullanımını sağladığı söylenebilir. Klasik anlamda kullanılan uzay araçlarında bu durum söz konusu değildi. Uzaya gönderilmesi gereken uzay gemilerini taşıyacak tek kullanımlık roket sistemlerinin ve uzay gemilerine uzayda yön verecek, uzay gemisine gömülü uzay itki sistemlerinin bulunduğu bir durum vardı. Ek olarak uzay çalışmaları büyük oranda devlet destekli bir şekilde yapılıyordu fakat günümüz açısından farklı bir tablo söz konusu. Devlet kuruluşlarının yanında özel sermaye kuruluşlarının da uzay çalışmalarında bulunduğu, hatta bazı şirketlerin füze gönderme çalışmalarına başladıklarını biliyoruz. Burada kayda değer birkaç firma arasında Virgin Galactic, Blue Origin, SpaceX ve niceleri bulunmakta.

Peki burada genel olarak kapitalizmin ve özel olarak uzay araştırma şirketlerinin amaçladıkları nedir? Yapılan uzay çalışmaları ile yeni buluşlar, büyük oranda yörünge ve alt yörünge uzay uçuşları için yapılmakta. Tabii ki bu uçuşların uzun vadeli olup olmayacağı, uçuş planının niteliklerini belirlemektedir. Kısa vadeli olanlar büyük oranda uzay turizmi için yapılmakta. Bu çalışmalar içinde en belirgin ve günümüz açısından bilinirliği en yüksek olanın “Virgin Galactic”in yürüttüğü çalışmalar olduğu şüphesiz bir gerçek. Uzun vadeli çalışmalar arasında bulunan yörünge uzay uçuşları ise gelecekte yapılacak uzay çalışmalarının altyapısı olarak nitelendirilebilir. Buradaki gelecek çalışmalar birçok alanı kapsayabilir. Bu çalışmalar arasında Mars ve Ay özelinde inceleme ve yerleşme planları, asteroid madenciliği, uydu fırlatmalarının yapılması vb. bulunmakta.

Uzay çalışmalarına ayırılan bütçenin dünya genelinde, özellikle de Amerika Birleşik Devletleri’nde, gözle görünür artışı söz konusu. Firmaların yürüttükleri bu projelerin desteklenmesi sadece uzaya karşı duyulan ilgiden dolayı değildir. Bu ilginin temel nedeni, uzay çalışmalarından elde edilecek hammaddelerin (gümüş, altın, çinko, bakır, platin ve radyum) üretilmesidir. Dünya’daki kaynakların tükenmesi, toplumsal üretimi, dolayısıyla da sermayenin üretimi kısıtlanmış olacak. Dünya’daki kaynakların aşırı kullanımı, doğanın kullanımının bir yağma boyutuna ulaşması sermayenin durmadan büyüme temposunu karşılayamayacağı da bir gerçek. Sermaye üretimini kısıtlayacak bu durumun çözümü için uzaydan elde edilecek kaynakların temin edilmesi planlanıyor. Diğer bir deyişle, sermaye kendi büyümesi uğruna insanlığa bir kaynak krizi yaratıyor.

ÇÖZÜM BUNUN NERESİNDE?

Uzay çalışmalarının hız kazanması elbette ki teknik gelişim açısından güzel bir haber olabilir fakat uzay çalışmalarının sermayenin yaratmakta olduğu kaynak krizinin merhemi olarak sunulmakta. Oysaki sermayenin üretimi yerine, yani karlılığın sağlanması için insanların ve doğanın sömürüsü yerine; insanlığın ihtiyaç duyduğu kaynakların üretimi öncelenmiş olsaydı, gelmekte olan kaynak krizi ile yüz yüze gelmemiş olacaktık. Fakat günümüz koşulları açısından doğanın yağmalanmasına karşı verilecek mücadelenin, yenilenebilir kaynakların ekolojiye zarar vermeyecek bir şekilde kullanımının talep edilmesi, Marmara Denizi’nde yaşanan müsilaj ve Tuz Gölü’nde yüz yüze geldiğimiz sorunlarda gördüğümüz üzere yaşanan kirlilik örneklerinin kökten engellenmesi için çıkarılacak sesin önemi büyük. Belirtilen sorunların kısa vadeli ve uzun vadeli çözümleri, istediğimiz teknik gelişme için ayıracağımız kaynaklar ve olanaklar için de ilerletici bir role sahip olacaktır. Uzay çalışmalarını da toplumun ihtiyaçlarının üretilmesine destek verecek, yeni teknik gelişmelere kapı açacak bir anahtar olarak düşünmekte fayda var.

ÖNCEKİ HABER

Cizre 49.1 dereceyle sıcaklık rekoru kırdı, kentte elektrikler kesildi

SONRAKİ HABER

Karabük'te eşini bıçaklayarak katleden erkek tutuklandı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa