Evliya Çelebi “Şeh-ri Bursa sudan ibaret”tir diyerek Bursa’yı tarif etmişti. Evet, Evliya Çelebi döneminde öyle idi, bugün böyle mi ve asıl yakın gelecekte nasıl olacak görmemiz gerekiyor. Bursa, dünyanın en önemli ve verimli tarım topraklarına sahipken sanayiye kurban edilmiş ve halen kurban verilmeye devam edildiği bir kent. Ve su olduğu için verimli topraklara sahipti Bursa. Peki, su ne oldu; kirletildi, tüketildi, şirketlere satıldı. Bursa’da, kontrolsüzce alınan yer altı suları özellikle 30 yıl içinde 20-25 metreden 350-400 metrelere çekildi. Kentin içinden geçen Nilüfer çayı sanayi atıkları ile zehirlendi. Uluabat gölünü besleyen suyun üzerine HES yapılarak gölün tek temiz su kaynağı çalındı. Uludağ’da verilen su izinleriyle şirketler kaynak sularının neredeyse tamamını doğadan çaldı.
BURSA SU ŞİRKETLERİNİN TALAN ALANI!
Türkiye’de şişelenmiş su sektörünün mesken tuttuğu Bursa’da birçok firma mevcut. En büyükleri olan Erikli suyun büyüme sürecine bir göz atalım. Bu firma Bursa’da kurulmuş olan ve Uludağ’ın sularını yasaların yarattığı olanaklarla doğadan çalan ve yeraltı sularını da takviye ederek büyümeye devam eden bir firma. Erikli su, Türkiye’nin en büyük 500 şirketi arasında bulunmaktadır. Erikli Su, 2006 yılında %60 hissesini Nestle Su’ya sattı. Nestle Su ise 2002 yılında Konukoğlu gurubu ile ortaklık kurup Nestle Pure Life markalı suyu çıkardı. Bu evlilikler, sermayenin suyu metalaştırıp ticarileştirmesinin ardından, sermaye birikim sürecini su üzerinden de büyüttüğünün açık bir göstergesidir. Özellikle 2009 yılında Türkiye’de Dünya su konseyinin gerçekleştirdiği Dünya su forumu sonrası hükümet eli ile sularımız sınırsızca sermayenin eline teslim ediliyor. Binlerce HES bu sürecin açık bir göstergesi. Şişelenmiş su da şirketler arasında savaşlar yaşanıyor ve küçük şirketlerin tekellerin eline verilmesi süreci hızlanıyor. İstanbul’da marketlerin 19 litrelik damacana su satışları yasaklanmaya başladı. Artık dağıtım organizasyonunu sağlayabilen şirketler piyasa da varlığını sürdürebilecek yani su tamamen tekellerin kontrolüne geçecek.
BURSA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ve SU!
Evliya Çelebi’nin değişiyle su şehri Bursa aynı zamanda Türkiye’de suyun en pahalı olduğu kentidir. Bursa Sular İdaresi (BUSKİ) 2002 yılında özelleştirilmesi için dönemin DSP’li belediyesi tarafından girişimler başlatılmış. Bu girişim şuanda ki AKP belediyesi tarafından da devam ettiriliyor. Su yapı Müh.ve Müşavirlik firması ile yapılan sözleşme ve Avrupa Yatırım Bankası kredilendirilmesi ile Atık su Projesi-Proje yönetim müşavirliği ile anlaşması yapılmış. Bu anlaşma çerçevesinde verilecek olan hizmetin maddelerinden biri aynen şöyle “ İşletmenin özelleştirilmesi sürecinde BUSKİ’ye destek sağlanması”. Yine geçtiğimiz aylarda Bursa’da yer alan billboardlarda Bursa Büyükşehir Belediyesinin hazırladığı“Bursa’da su çeşmeden içilir” afişleri yer alıyordu.
Ne oldu şimdi ne değişti? Bursa’nın suyuna siyanür mü karıştı da belediye suyu şişelemeye girişiyor.
Başbakan 12.12.12 de 112 adet açılış gerçekleştirdi. Bu açılışları yaparken çevresinde TÜSİAD üyelerinden oluşan “tatlı su” kurnazları vardı. Petrol ve gaz zengini olmadığımızı bu nedenle yerli kaynakların sonuna kadar değerlendirildiğini söylemiştir. Sözlerine takiben HES’lere ihtiyacımız var hem enerji için hem de “içme ve kullanma suyu için” bu gerekli diyerek asıl dertlerinin tüm su kaynaklarını sermaye adına kontrol altına almayı hedeflediklerini açıkça göstermiştir. Hazırladıkları su kanun tasarıyla bu sürece son noktayı koymaya hazırlanıyorlar. Nihai hedefleri, doğada bulunan tüm suları sermayenin eline teslim ederek, bu sömürü düzeninde emekçi Türkiye halklarını ve doğayı kapitalizmin birer kölesi haline getirmeyi amaçlıyorlar.
SONSÖZ
Yazımıza konu olan ve BUSKİ tarafından üretileceği söylenen suyun markası “Hüdavendigar” olarak belirlenmiş. Bursa şehri ve çevresi Osmanlı döneminde bir ara “Hüdavendigar” olarak anılmış. “Allahın Savaşçısı” anlamına da gelen Hüdavendigar ismi bir dönem 1. Murat’a da layık görülmüş. Doğa da birçok canlının hakkı olan su çalınıyor ve su çalınırken ecdat gibi dini inançlar gibi şeyler bu hırsızlığa kılıf olabiliyor ve sular ticarete konu edilebiliyor. “Allahın savaşçısı-Hüdavendigar” ismi ile birlikte piyasaya çıkarılacak olan su para karşılığında sofralarımızı süsleyeceği gün olarak 2014 yılı öngörülmüş.
Bizimde öngörümüz ya da muradımız olarak bir şey dememiz gerekirse, 2014 yılında bunları yapamasınlar demekten başkaca elimizden şimdilik bir şey gelmiyor, ama şimdilik!
*Bursa DOĞADER Yön. Kur. Üyesi
Evrensel'i Takip Et