23 Temmuz 2021 09:45
/
Güncelleme: 12:46

BM: Son 50 yılda 1 milyondan fazla insan sel ve kuraklıktan yaşamını yitirdi

BM Meteoroloji Teşkilatı'na göre iklim değişikliği son 50 yılda bir milyondan fazla insanın ölümüne neden oldu. Örgüt iklim değişikliğinin ekonomiye zararını da ortaya koydu.

Birleşmiş Milletler dünya genelinde doğal felaketlerin, iklim değişikliğinin artan olumsuz etkileri nedeniyle çoğaldığına dikkat çekti. Son 49 yıldaki ölüm verilerini açıklayan BM, iklim değişikliğinin bilançosunu sergiledi.

DW Türkçe'de yer alan habere göre BM'ye bağlı Dünya Meteroloji Teşkilatı (WMO) Genel Sekreteri Petteri Taalas Cuma günü Cenevre'de yaptığı açıklamada, kuraklık, fırtına, sel ve mevsim normalinin üzerinde hava sıcaklıkları nedeniyle dünya genelinde bir milyonun üzerinde kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı.

YERKÜRE GİTTİKÇE ISINIYOR

Taalas, "Şiddetli yağışlar genellikle iklim değişikliğinin bir işareti. Atmosfer ısınmaya devam ettikçe daha fazla nem birikiyor ve bu da fırtınalarda daha fazla yağış olması ve sel ihtimalinin artması anlamına geliyor" dedi.

Taalas açıklamasında, 1970-2019 yılları arasında dünya genelinde 650 bin kişinin kuraklık nedeniyle öldüğünü ifade etti. Fırtınalar nedeniyle 580 bin kişi hayatını kaybederken, sel felaketlerinde yaklaşık 59 bin kadın, çocuk ve erkek yaşamını yitiridi. Mevsim normalleri dışındaki sıcaklık derecelerinin de 56 bin kişinin hayatına mal olduğu bilgisi verildi.

Dünya genelinde fırtınalar, ekonomik açıdan en fazla zararı getiren doğal afet oldu. Toplam zararın yaklaşık 440 milyar avro olduğu tahmin ediliyor. Fırtınaları sel takip ediyor ve su baskınlarının faturası yaklaşık 100 milyar avroya ulaşıyor. Avrupa'da son 50 yılın en büyük ekonomik faturasına sahip doğal felaketi 2002 yılında Almanya Elbe'deki sel oldu. (HABER MERKEZİ)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

İhyanın aslı

İhyanın aslı

Maraş depremlerinin ardından geçen iki yılda ne yiten on binlerce canın hesabı sorulabildi ne de kalanların bir derdine derman olundu. İki yıl sonra iktidar, ”Asrın İhyası” sloganıyla toplumu aldatmaya çalışıyor. Oysa asıl ihya ihaleler, inşaatlar, rezerv alan ilanları, teşvikler, vergi indirimleriyle, depremi gerekçe eden siyasi baskılarla geldi.

Teslim edilen konut sayısı ihtiyacın 3'te biri.

Deprem bölgesinde 'rezerv alan' kılıfıyla halkın evleri, arsaları gasbedildi.

Deprem işçiye yoksulluk, sermayeye 'fırsat' oldu.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Sezgin Tanrıkulu: "Depremin maliyetini en aza indirmek için her ay vergi veriyoruz. Nereye harcandığını bilmiyoruz"

Evrensel'i Takip Et