24 Temmuz 2021 06:16

Siyasetin ayrıştırıcı dili ve cezasızlık ırkçı saldırıları artırıyor

İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, ırkçı saldırılara karşı yargının bir tutum alması gerektiğini belirtirken HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dede, cezasızlık politikasını eleştirdi.

Fotoğraflar: MA

Paylaş

Berivan ALTAN

Artan ırkçı saldırıları ve cezasızlık konusunu İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin ile HDP Hukuk ve İnsan Haklarından Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dede değerlendirdi. 

SİYASET DİLİNİN YANSIMALARI

Aynı zamanda İHD Irkçılık ve Ayrımcılıkla Mücadele Komisyonu’nda da çalışmalar yürüten Keskin, ırkçı saiklerle işlenen cinayet ve saldırıları yakından takip ettiklerini belirtti. Yapılan birçok saldırı ve yaşanan ölümlü vakalarda mahkemelerin ve savcıların ırkçı saik konusunu tartışmadığının altını çizen Keskin, yaşananların “adli vakalar” haline getirildiğini söyledi. Son günlerde saldırıların korkutucu boyuta ulaştığını hatırlatan Keskin, “Bu çok tehlikeli bir şey. Siyaset dilinin ayrıştırıcı ve ötekileştirici olması bu saldırıların artmasına neden oluyor. Bu kadar ayrıştırıcı dil kullandığında insanlar bu tür saldırıları kendilerine hak olarak görüyorlar” dedi.

“IRKÇI SAİK ESAS ALINMALI”

Irkçı saiklerle işlenen saldırılara karşı yargının artık bir tutum alması gerektiğini vurgulayan Keskin, “Bu tür saldırılardaki ırkçı nitelik yargı tarafından ciddiye alınıp, araştırılmadıkça bu tür saldırılar devam eder. Deniz Poyraz’ın katledilmesi gibi. Onu da adli bir vaka gibi gösteriyorlar. Irkçılığın cinayet ve saldırı nedeni olarak ele alınması gerekiyor. Bu Türkiye’nin iç hukukunda da altına imza attığı uluslararası sözleşmelerde de var. Ama asla uygulanmıyor. Bu konuda savcılara esas görev düşüyor. Bu tür soruşturmalar gerçek nedenleri ve hukuka bağlı kalınarak, ele alınmalı. Maalesef yargı bağımlı olduğu için yargıdan beklentimiz yok. Biz İHD olarak, bu konuda duyarlılık çağrısı yapmaya çalışıyoruz” diye belirtti.

CEZASIZLIK CESARETLENDİRİYOR

Irkçı saldırıların temelinde iki neden olduğuna dikkati çeken HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dede de birincil sebebin iktidar ve onu destekleyen siyasi partilerin, ırkçı, tekçi, ayrımcı nefret söylemleri olduğunu belirtti. İkinci olarak da yargıdaki cezasızlık politikasının, bu saldırıları gerçekleştiren kişilere cesaret verdiğini ve adeta teşvik ettiğini dile getiren Dede, “Hem soruşturmaların etkin bir şekilde yürütülmemesi hem de yargılamaların adil olmaması, saldırganların hem kolluk hem de yargı mensupları tarafından korunması, kayırılması nefret suçu kapsamındaki saldırıları gerçekleştiren faillere cesaret veriyor” dedi.

FAİL KORUNUYOR

Irkçı saldırılara parti olarak da maruz kaldıklarını vurgulayan Dede, İzmir ve Marmaris saldırılarını anımsattı. Dede, “Saldırıların kesinlikle nefret suçu kapsamında değerlendirilmesi ve etkin bir şekilde kınanması gerekirken, saldırıların hemen akabinde iktidar partisinin sözcüleri ve bürokratlar, olayın adli bir vaka olduğu yönünde algı yaratmaya ve böylece daha ilk andan itibaren failleri koruma çabası içerisinde oluyor. Öte taraftan, caydırıcı ve önleyici tedbirler alması gereken kolluk, soruşturmayı yürüten savcı ve kovuşturma aşamasında yargı da bu tür saldırıları adli vakalar olarak görerek, önleyici ve caydırıcı bir süreç işletmek bir tarafa, faili koruyan kollayan, faillere cesaret veren bir yargı süreci işletiyorlar” diye konuştu.

AYRIMCILIĞA KARŞI MÜCADELE 

Dede, bu tür saldırılara karşı siyasetçilerin çok daha yapıcı ve toplumda ayrıştırmayı ve kutuplaştırmayı önleyecek bir dil kullanması gerektiğinin altını çizdi. Sürecin hem hukuken hem de siyaseten takipçisi olacaklarını da dile getiren Dede, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu mesele aynı zamanda toplumsal bir mesele. Ayrımcılıkla mücadele ancak toplumda bir arada yaşama bilincinin arttırılmasıyla sağlanabilir. Siyasi iktidar ve ortakları toplumda; ayrımcılığı, kutuplaştırmayı körüklemeye çalışırken bizlerde demokrasi, özgürlük ve hak savunucuları olarak bizler, tüm farklılıklarımızla bir arada, birlikte yaşamı inşa etmenin dilini ve eylemini ısrarla savunacak ve geliştirecek, tekçi, ayrımcı, kutuplaştırıcı zihniyetin bu topraklardan silinmesi için mücadelemizi ısrarla sürdüreceğiz.” (İstanbul/MA)

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Mevsimlik işçiler 5 gündür susuz: Ayrımcılık yapılıyor

SONRAKİ HABER

Haziran ayından bu yana Kürtlere ve HDP'ye yönelik gerçekleşen ırkçı saldırılar

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa