İnsanca yaşam, güvenceli iş ve güvenli gelecek için omuz omuza verelim
Daha fazla bedel ödemek istemiyorsanız gelin hangi sendikanın üyesi olursak olalım hep birlikte insanca yaşam, güvenceli iş ve güvenli gelecek için omuz omuza verelim.
Bursa | Fotoğraf: Evrensel
Yaşar POLAT
Haber-Sen Ankara 2 No’lu Şube Başkanı
2022 ve 2023 yıllarını kapsayacak 6. dönem toplu sözleşme pazarlığı 2 Ağustos 2021 tarihinde başlayacak. Bundan önceki dönemlerde hayal kırıklığına uğrayan memurlar ve memur emeklileri yine bundan önceki dönemlerden farklı bir zam pazarlığı olacağı düşüncesinde değiller. Yaptığımız işyeri örgütlenme ziyaretlerinde emekçilerin çoğunluğu, hükümetle masaya oturacak yetkili konfederasyonun gerçek anlamda tatmin edecek bir zam artışına imza atamayacaklarını, hayal kırıklığına uğrayacaklarını söyledi. Bundan önceki tüm toplu görüşmeleri göz önüne getirdiğimizde her dönem oynanan orta oyunu, bu dönemde de masaya oturacak sendikalar tarafından hükümetten bağımsız bir şekilde hareket etmeyerek oynanacak. Emekçilerden yana tavır almayacakları ve hükümetin verdiği zam oranlarına imza atacakları aşikar. Masaya oturacak yetkili konfederasyonun yöneticilerinin aldıkları uçuk maaş ücretlerine bakarsak bile onların kamu çalışanları ve emeklilerinin özlük ve mali haklarını iyileştirmesini beklemek abesle iştigal olur.
ARTIK EMEKÇİLER KARAR VERMEK ZORUNDA
Ülkedeki bu ekonomik koşullarla insanlar kıt kanaat geçinmeye çalışırken; çarşı, pazar yerleri fahiş fiyatlarla alev alev yanarken, gerçek enflasyon her ay çarpık oranlarla açıklanırken, çalışan memurların ve emeklilerin ek zamlara olan ihtiyacı daha da ortaya çıkıyor. KESK’in ve KESK'e bağlı sendikaların önceki dönem toplu sözleşmelerinde alınan artışların ekonomik koşullar nedeniyle yitirildiğini söylemesine rağmen kulak tıkayan yandaş sendikaların, önümüzdeki dönemde Türkiye halklarını rahatlatacak ekonomik anlamda refah düzeyini yükseltecek bir zamma imza atmaları beklenemez. Bundan önceki yıllarda memur zam pazarlığında hükümet ile yapılan görüşmelerde imza atılan maaş artışı oranlarına baktığımızda yine aynı senaryolar hayata geçirilecek. Bu konuda karanlık sicilleri olanlar 6. toplu sözleşme döneminde de hayal kırıklığı yaratacaklardır.
Ülkenin şaha kalktığını, tüm dünya ülkelerinin bizi kıskandığını söyleyen AKP Hükümetinin ve her türlü ekonomik gelişmenin sağlandığını basında, televizyonlarda dillerinden düşürmeyen hükümet yetkililerinin Ağustos ayında yapılacak zam pazarlığında kamu emekçilerine, emeklilerine verecekleri değeri göreceğiz. Şaha kalkmış bir ülkenin halkına verdiği değeri test etmiş olacağız. Birileri 3 maaş, 4 maaş alırken emeğiyle geçinen insanların neler yaşadığını neler çektiğini bildiklerini iddia eden milletvekillerinin, bakanlarının vicdanını göreceğiz. Artık emekçiler karar vermek zorundalar.
SADAKA DEĞİL İNSANCA YAŞAYACAK BİR ÜCRET
Gerçek toplu sözleşme ve grev gerçek sendikalarla yapılır ve bu gerçeğin farkına artık kamu çalışanları varmak zorundadır. Toplu sözleşmedeki her kayıp maaşlarımızın, haklarımızın geriye gitmesi demek. Her gün yeni zamlarla, yeni hayal kırıklıkları ile uyanmak zorunda kalmak demek. 3.5 milyon kamu emekçisi, emeklileri ve aileleri açısından yoksulluğun giderek artması demektir.Yönetenler en iyi şekilde yaşamlarını sürdürürken halka yoksulluğu reva görüyorlar. Bizler kamu çalışanları ve emeklileri olarak sadaka değil insanca yaşayacak bir ücret istiyoruz. Ekonominin büyüdüğünü her seferinde dile getiren hükümetten bu büyümeden pay istiyoruz.
HAKLARIMIZ İÇİN OMUZ OMUZA VERELİM
Taleplerimiz net; kamu emekçileri olarak insanca yaşayacak bir ücret,halktan yana bir kamu hizmeti, temel gelir güvencesi, güvenceli istihdam, demokratik adil bir çalışma yaşamı, gerçek bir toplu pazarlık, maaşlardaki tüm ek ödemelerin emekliliğe yansıtılmasını, mevcut emekli maaşlarının yoksulluk sınırı baz alınarak artırılmasını, haksız hukuksuz bir şekilde kamudan ihraç edilen kamu emekçilerinin tekrar işlerine dönmelerini, sendikal hak ve özgürlüklerin önünün açılmasını sendikal ayrımcılığa son verilmesini, beş milyon emekçi ve kamu emeklisinin ortak ekonomik, sosyal özlük ve mesleki hak ve çıkarları temel alan, iktidarın hem işveren olarak tarafı hem hakemi olmadığı, her sendika ve konfederasyonun kendi üyeleri adına masaya oturabildiği, kadın kamu emekçilerinin kendi talepleri ile masada temsil edildiği, başta ILO sözleşmeleri olmak üzere uluslararası sözleşmelerle, evrensel sendikal hak ve özgürlüklerle uyumlu, grev hakkı ile tamamlanmış gerçek bir toplu sözleşme temel talebimizdir. Bugüne kadar toplu sözleşme adı altında varılan mutabakatların kaybedeni hangi sendikanın üyesi olursa olsun tüm kamu emekçileri ve emeklileri olmuştur. Bu endişelerden kurtulmak, yıllardır süren bu kabustan uyanmak sizin, bizim, hepimizin elinde. Daha fazla bedel ödemek istemiyorsanız gelin hangi sendikanın üyesi olursak olalım hep birlikte insanca yaşam, güvenceli iş ve güvenli gelecek için omuz omuza verelim.