30 Temmuz 2021 13:54

TTB, DİSK, TMMOB ve KESK: Salgın yönetimindeki yanlış, aşılamada da sürüyor

DİSK, KESK, TMMOB ve TTB'den ortak açıklama: Salgının başından beri bilimsel ve şeffaf verilerin paylaşılmaması yanlışı aşılamada da sürüyor. Bu aşı tereddüdünü artırıyor.

Fotoğraf: TTB

Paylaş

Sendika ve meslek örgütleri yaptıkları ortak açıklamayla salgından çıkışın yolunun belli olduğuna işaret ederek yapılması gerekenleri sıraladı. Ortak açıklamada konuşan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı, iktidarın ve Sağlık Bakanlığının salgının başından beri bilim ve şeffaflıktan yoksun politikalarıyla toplumda belirsizliği körüklediğine vurgu yaparak “Aynı durum aşılama sürecinde de devam etmektedir. İktidarın hâlâ bir aşılama programı ve kampanyası yok” dedi.  

DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin ortak açıklamasında konuşan TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı, 1 Temmuz’da tüm sınırlamaların kalkması ve daha bulaşıcı olduğu bilinen Delta varyantının hakim hale geldiğine dikkat çekerek “Resmi rakamlar dahi vakaların 5 kat artarak 22 bine çıktığını gösteriyor” dedi. 

"HER ÖLÜMDE SORUMLULUKLARI VAR"

İktidarın güvenlikçi aç-kapa ve şeffaflıktan yoksun politikalarının toplumda belirsizliği körüklediğine dikkati çeken Fincancı “Artan vakalar, yeterli yaygınlık ve hıza ulaşamayan aşılama, yurttaşlarımızın sağlıklı yaşam hakkını ihlal ediyor” diye konuştu.  Yükümlülüklerini yerine getirmeyip yurttaşları sorumlu olmaya çağıran tutumu eleştiren Fincancı “Salgının başından beri verileri gizleyen iktidar, emek ve meslek örgütlerini mücadelenin dışında tuttu. Yükümlülüğünü yerine getirmeyen iktidarın her hasta ve ölümde sorumluluğu vardır” ifadelerini kullandı.  

AŞIDA DA BELİRSİZLİK SÜRÜYOR

İktidarın aşılama konusunda da belirsizliği derinleştiren yaklaşımıyla toplumda aşı tereddüdüne yol açtığı ve aşı karşıtlarının işini kolaylaştırdığını belirten Fincancı “Sağlık Bakanlığı tarafından salgının başından veriler yeterince paylaşılmadı. Aynı durum aşılama sürecinde de devam etti. Aşılama başladıktan sonra aşının salgın üzerine etkisinden yan etkisine kadar aşı ve bağışıklamayla ilgili bilgiler yeterince paylaşılsaydı, toplumda oluşan aşı tereddüdü aşılabilir, aşı karşıtlarının bilgiyi çarpıtarak oluşturduğu korku iklimini yok edebilirdi” diyerek Sağlık Bakanlığının halen bir aşı programı ya da kampanya ortaya koyamadığını yalnızca atılan “tweet”lerle aşı programı yürütmeye çalıştığına dikkati çekti.  

Tüm bu süreçte ekonomik ve sosyal destek verilmeyerek insanların açlıkla salgın arasında seçim yapmaya zorlandığını hatırlatan Fincancı “Bu yüzden intiharlarda artışla, yokluğun yoksulluğun derinleşmesiyle yüzleşmek zorunda kaldık. Güvencesiz, işinden olmamak için hastalığını gizlemek zorunda kalanlar sevdiklerine hastalık bulaştırmanın yüküyle baş başa kalmaya terk edildiler” diyerek sağlık çalışanlarının ise bu süreçte yüklerinin daha da ağırlaştığı sağlık kuruluşlarında salgına uygun düzenlemeler yapılmadığı belirtildi. 

Salgınla mücadele etme yerine durumu idare etme politikalarının bu topraklarda 150 binden fazla insanımızın fazladan ölümüne, milyonlarca insanın hastalanmasına neden olduğunu söyleyen Fincancı “Üzülerek söylemeliyiz ki tüm bunların yanında kronik hastalıkların bedeli sonradan anlaşılacaktır” vurgusu yapıldı.

YAPILMASI GEREKENLER SIRALANDI

Salgından çıkışın yolunun belli olduğu belirtilen açıklamada şu öneriler sıralandı: “Bilimsel temelli bir sürveyans sistemi ve filyasyon ile hasta ve temaslılar saptanıp izlenmeli. İhtiyaç duyan hasta ve temaslılara sosyal ve ekonomik destek verilmeli. Aşılamanın hızlanması ve yaygınlaşması için etkili bir aşılama kampanyası başlatılmalı. Aşılama ve etkisi ile ilgili bilimsel bilgi gizlenmeden paylaşılmalı, yazılı görsel ve sanal medya etkin bir şekilde kullanılmalı. Maske, mesafe, hijyen, havalandırma, kapalı ve kalabalıklardan uzak durmaya devam edilmeli. Sermayenin kâr alanı kılınan sağlığın yeniden bedensel, ruhsal, sosyal ve siyasal iyilik halini koruyacak demokrasi, adalet, özgürlük ve barış temelinde kurulmalı. Salgınla mücadele, sağlık emek örgütleri ve toplum temsilcileriyle birlikte yürütülmeli.” (İstanbul/EVRENSEL) 

ÖNCEKİ HABER

İnsanca yaşam, güvenceli iş ve güvenli gelecek için omuz omuza verelim

SONRAKİ HABER

EGEÇEP: Kanal İstanbul’a değil, yangınlara müdahale için bütçe istiyoruz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa