Başkale'de peş peşe üçüncü sel | "Afet bölgesi ilan edilsin halkın zararı giderilsin"
Van Başkale'de bir haftada üçüncü kez sel meydana geldi. Perişan hale gelen bölge halkı devlet görevlilerinin kendileriyle ilgilenmediğini söylerken HDP, afet bölgesi ilan edilmesi çağrısı yaptı.
Fotoğraf: Behçet Dalmaz/DHA
Fırat TOPAL
Diyarbakır
Van Başkale’de etkili olan sağanak yağış sonucu meydana gelen selde onlarca ev ve ahır yıkıldı. Bir hafta içerisinde ilçede üçüncü kez sel baskının yaşandığı köylerde HDP heyeti incelemelere devam ederken selden zarar gören yurttaşların mağduriyetlerin giderilmesi çağrısında bulundu. Evrensel’e konuşan HDP Van Milletvekili Muazzez Orhan, sel felaketinin göz göre göre yaşandığını ifade ederek mağduriyetin iktidarın rant politikaları sonucu olduğunu söyledi. Orhan, “Afet bölgesi ilan edilsin, vatandaşın zararı giderilsin” dedi.
Van'ın Başkale ilçesinde dün etkili olan sağanağın ardından gelen sel nedeniyle 5 evin yıkıldığı Esenyamaç Mahallesi'nde bugün devam eden yağışlar, yeniden sele neden oldu. Bugün devam eden çalışmalar sırasında yağışın tekrar başlaması üzerine ekiplerin çalışması durduruldu, jandarma ekipleri de vatandaşların da hayvanlarıyla güvenli noktalarda beklemeleri uyarasında bulundu.
Öğle saatlerinde başlayan sağanağın ardından gelen sel nedeniyle birçok ev ve araç su altında kaldı, bazı vatandaşlar evlerinin damına ve yüksek yamaçlara çıkarak selden korunmaya çalıştı.
"ÖNLEM ALINMAYARAK HALK GÖÇE ZORLANIYOR"
HDP Milletvekili Muazzez Orhan, henüz felaketin yaşandığı köylerde incelemelerin devam ettiğini belirterek maddi manevi ciddi mağduriyet yaşandığını söyledi. Orhan, ilçede yaşayan halkın dere yataklarının ıslahı ve önlemleri için çok kez talepte bulunduğunu fakat sorunun çözümüne dair bugüne kadar herhangi bir adımın atılmadığını ifade ederek “Bazı köyler dere yataklarının ıslahı için hem DSİ’ye hem belediyeye defalarca dilekçe verdiği halde belediye DSİ’ye havale ediyor. DSİ bu duruma dair henüz bir adım atmamış. Bununla ilgili Meclise önerge verdik, konuştuk, geri dönüş olmadı. Burada bu tür önlemler alınmayarak aslında halk göçe zorlanıyor. Başka geçim kaynağı olmayan insanlar göç etmek zorunda kalıyor, deprem sonrasında da yüzlerce aile yine kent merkezine ya da başka illere göç etti” dedi.
HALKIN ZARARLARINI KARŞILAMAK YERİNE YİNE HESAP NUMARASI
Daha önce de yaşanan sel felaketlerinde hükümet tarafından halkın mağduriyetlerinin giderilmediğine dikkat çeken Orhan, iktidarın sosyal devlet anlayışından uzak bir tutum içerisinde halkı kendi kaderine terk ettiğini ifade etti.
Muazzez Orhan, “AKP iktidarı son 5 yıldır bu tür afetlerde sosyal devlet anlayışıyla halkın zararlarını karşılamak yerine tam aksine iki gün önce Manavgat’ta bakanların yaptığı açıklama gibi hesap numarası ile yine halktan toplayan ve mağdurlara ulaştırmayan bir yaklaşımda bulunuyor. Burada da ne hâlâ depremzedelerin ihtiyaçları karşılanmış ne de iki yıla aşkın yapılacak denilen TOKİ’ler yapılmış durumda, insanlar konteynerde yaşıyorlar. Dolayısıyla bu sel felaketinde de geçen yıl olduğu gibi yine onlarca ev hasar gördü, binlerce hayvan öldü ama maalesef halkın zararını karşılamaya yönelik bir adım yok. Zaten daha önceki sel felaketinden biliyoruz, sigortalı olmayanın hiçbir zararı karşılanmıyor. Yardım adı altında borçlandırarak kredi imkânı sunuluyor, onu da zaten vatandaşın ödeme durumu yok. O yüzden borçlanıp daha fazla mağdur olmak istemiyor vatandaşlar” dedi.
"İKTİDAR AFETLERİ BİLE SİYASİ RANTA DÖNÜŞTÜRÜYOR"
Başkale’nin afet bölgesi ilan edilmesi gerektiğini söyleyen Orhan, iktidarın önlem almayarak siyasi rant elde etmeyi amaçladığını belirtti. Orhan, “Bir sel felaketi yaşandı, iktidarın 'aç bırak, muhtaç bırak' siyasetinin sonucudur. Afetleri bile siyasi ranta dönüştürüyorlar. Bu aslında bölgeye dair uygulanan bir siyasettir ancak son dönemde batı illerinde de aynı siyasetin uygulandığını gördük. Amaç halkı bu şekilde kendine muhtaç bırakıp kendine siyasi rant devşirmektir. Bunu Van depreminde de gördük. Başkale halkının büyük tepkisi var, 'Devlet yetkilileri gelmedi, bizimle görüşülmedi' şeklinde. Halkla dayanışarak yaralarını sarmaya çalışacağız. Olması gereken bu değil, devlet afet durumlarında halkın zararlarını karşılamak için vergi alıyor ancak hizmet yok. Halka vermek yerine halktan alıyorlar. Bu rantçı, ayrımcı politikaların kimseye faydası yok. Bir an önce bu siyasetten vazgeçilmeli. Ülkenin her yerinde afetlerden dolayı zarar gören halkın zararı karşılanmalı. Başkale Afet bölgesi ilan edilerek vatandaşın zararı giderilmeli” dedi.