Çıplak arama mağduriyeti sürüyor
Adalet Bakanlığı'nın ve AKP yöneticilerinin ısrarla inkar ettiği, gözaltı merkezlerinde ve cezaevlerinde çıplak arama uygulaması: Gazeteci Aslıhan Gençay'ın Sivas Kadın Açık Cezaevi'nde yaşadıkları.
Fotoğraf: Eda Aktaş/EVRENSEL
Tugay BEK
Gözaltı merkezlerinde ve cezaevlerinde çıplak arama uygulaması, geçtiğimiz yıl yoğun bir şekilde tartışılmıştı. Ancak, tam olarak çözüme kavuşturulup, son verilmeden üstü örtüldü. İnsan onuruna aykırı olan bu muamelenin üzerine giden ve meselenin takipçisi olan HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu'na diş bileyen siyasi iktidar, Gergerlioğlu'nun dokunulmazlığını kaldırıp cezaevine gönderdi.
Çıplak arama uygulaması için AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin, "İnanmıyorum" derken AKP Grup Başkanvekili Cahit Özkan ise “Çıplak arama iddiası varsa belgesini getirsinler” demişti. Siyasi iktidar, bu süreçte ceza evlerinin bu "çıplak gerçeğini" inkar edip, iddiaları "terör örgütlerinin yalanı" olarak göstermek gibi bir strateji belirledi.
Oysa, ülkemizde çevre baskısı ve devletten duyulan çekince nedeni ile çıplak arama uygulamasına sessiz kalmak durumunda kalmış olan sayısız tanık, mağdur bulunmaktadır.
SİVAS'TA ÇIPLAK ARAMA RUTİN BİR UYGULAMA
Gazeteci Aslıhan Gençay'ın Sivas Kadın Açık Cezaevi'nde yaşadıkları durumun vahametini ve yargının yaklaşımını anlamamızı sağlayacak önemli bir örnektir. Aslıhan Gençay, 4.5 yıl cezaevinde kaldıktan sonra, şartlı tahliyesine bir yıl kala, yasal koşulları oluştuğu için denetimli serbestlikten faydalanabilmesi için 22 Ekim 2020'de Kayseri'den, Sivas Kadın Açık Cezaevine nakledildi. Sivas'ta görevli İnfaz Koruma Memurları “Sen çok havalısın. Bu kadar havalı olursan cezaevi idaresinin gözü üstünde olur” diyerek karşıladı kendisini.
Cezaevi girişinde Aslıhan Gençay'ın eşyaları ve üzeri detaylı bir şekilde arandıktan sonra, “çırılçıplak soyunması” istendi. Aslıhan Gençay da daha önce kalmış olduğu cezaevlerinde böyle bir uygulama ile karşılaşmadığını, bu dayatmanın hukuki gerekçesinin kendisine gösterilmesini talep etti.
Aslıhan Gençay hakkında "Teslim olduğu sırada yapılan üst aramasına direnme göstererek, görevli memurlara hakaret ve tehdit suçlarını işlediği" iddiası ile hakkında 3 gün hücre hapis cezası verildi. Almış olduğu hücre cezası nedeni ile Aslıhan Gençay'ın iyi hal durumu kaldırılarak, denetimli serbestlik hakkından faydalanması engellendi. Memurlara çıplak arama uygulamasının hukuki gerekçesini soran Aslıhan Gençay, hayatının 6 ayını daha ceza evinde geçirmek durumunda kaldı.
Aslıhan Gençay ile birlikte Kayseyi'den Sivas Açık Cezaevine nakledilen ve tanık olarak beyanı olan GÇ "Benim aramam yapılırken alt çamaşırımı indirdiler ve öyle arama yaptılar. Çamaşırımı çıkarttıktan sonra arama esnasında oturt kalk yaptırdılar. Konuştuğum diğer bazı hükümlülerde de bana yapılan aynı aramanın yapıldığını duydum. 75 yaşındaki bir hükümlü olan ES teyzeye de yapıldığını duydum" şeklinde beyanda bulundu. Aslıhan Gençay ve GÇ'nin anlatıkları, yaşı ve suç tipi fark etmeksizin Sivas Açık Cezaevi'ne giren tüm kadın mahkumlara çıplak arama uygulamasının rutin bir şekilde yapıldığını ortaya koymaktadır. Ancak benzer bir çok olayda olduğu gibi mahkemeler, makumların değil de devletin memurunun beyanlarını doğru kabul etti. Aslıhan Gençay'ın denetimli serbestlikten faydalanma hakkı elinden alınmasının yanı sıra hakkında görevli memura mukavemet suçundan dava açıldı. Mesleği gazetecilik olan Gençay'ın çıplak arama uygulamasını, Adalet Bakanlığına bildireceğini ve meseleyi kamuoyuna taşıyacağını söylemesi, tehdit yoluyla görevli memura mukavemet suçu olarak değerlendirildi.
SAVCILIK İTİRAF ETTİ
Savcılık yargılama sonundaki mütalaasında "Aslıhan Gençay'ın Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki yönetmeliğin 34 üncü maddesi uyarınca yapılmak istenen aramaya karşı çıktığı..." için cezalandırılmasını talep etti. Bu yönetmelik AKP döneminde yürürlüğe girmiş olup, 34. Madde ile çıplak aramanın hangi şartalar altında ve ne şekilde yapılacağı düzenlenmiştir. Yani Adalet Bakanlığı'nın, AKP yöneticilerinin ısrarla inkar ettiği çıplak arama uygulaması, Aslıhan Gençay'ın cezalandırılmasını isteyen Cumhuriyet Savcılığı tarafından kabul edilmiş oldu. Savcıya göre, infaz koruma memurları çıplak arama yapmak isterken mukavemet gösterilmiş olması suçtu. Aslıhan Gençay hakkında mahkumiyet kararı veren Asliye Ceza Mahkemesi, savcılık mütalasının iktidarın ve Adalet Bakanlığının çıplak aramaya yönelik inkar politikasını suya düşüreceğini görerek bir gerekçe metni oluşurdu. Mahkeme mahkumiyet kararında Aslıhan Gençay'a "Çıplak arama yapılması gibi bir durumun söz konusu dahi olmadığını, sanığın rutin arama esnasında zorluk çıkardığını.." ileri sürdü. Koşulları oluşmuş olmasına rağmen bir çok sanığın faydalanmış olduğu erteleme ve paraya çevrime seçenekleri, hiçbir gerekçe ve açıklama yapmaksızın Aslıhan Gençay hakkında uygulanmadı. Sivas 6 Asliye Ceza Mahkemesi, Aslıhan Gençay hakkında infaz koruma memurlarına karşı "Görevi yaptırmamak için direnme" suçundan 6 ay, 7 gün hapis cezası verdi. İstinaf incelemesini yapacak olan Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi ilgili ceza dairesi verilen bu cezayı onaylayacak olursa, Aslıhan Gençay yeniden ceza evine girecek. Bireyler üzerinde travmatik bir etkisi olan çıplak arama uygulamasına Aslıhan Gençay bir kez daha maruz kalacak. Çıplak arama uygulaması bir bütün olarak mevzuattan ayıklanarak, ülkemiz bu utançtan kurtarılmalıdır. Çıplak aramanın mağduru durumundaki mahkumlar değil, bu insan hakkı ihlalinde bulunan kamu görevlileri cezalandırılmalıdır.