02 Ağustos 2021 12:07

TTD: Ciğerimiz yanıyor! Paris Antlaşması’nı yürürlüğe koymaya davet ediyoruz

Türkiye ile birçok Akdeniz ülkesinde orman yangınları görülürken, Türk TORAKS Derneği, DSÖ'nün, 21.yy'da iklim değişikliğinin küresel sağlık için en büyük tehdit olarak değerlendirdiğine dikkat çekti

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Türkiye'nin 30 farklı ilinde son 4 günde 107 ormanın yanı sıra İtalya, İspanya, Yunanistan, Tunus ve Lübnan’da da orman yangınları görülürken, Türk TORAKS Derneği (TTD), Dünya Sağlık Örgütü'nün, 21.yüzyılda iklim değişikliğinin küresel sağlık için en büyük tehdit olarak değerlendirdiğine dikkat çekti.

Türkiye, Paris İklim Antlaşması’nı imzalamasına rağmen hala yürürlüğe koymazken Türk TORAKS Derneği, "Tüm canlılar ve geleceğimiz ve çocuklarımız için Türk Toraks Derneği olarak iklim krizine karşı etkin politika üretmeye, Paris Antlaşması'nı yürürlüğe koymaya davet ediyoruz" çağrısında bulundu.

YANGINLARIN FELAKETE DÖNÜŞMESİNDE HÜKÜMETLERİN ÖNLEMLERİ ETKİN

İklim krizinin orman yangınlarının çıkmasında belirleyici rol oynasa dahi yangınların kontrol edilmesinin hükümetlerin önlemleri ile alakalı olduğunu belirten TTD Çevre Sorunları ve Akciğer Sağlığı Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Ali Kocabaş "Ormanlarımız, topraklarımız derelerimiz, denizlerimiz, atmosfer ve ekosistemimiz neoliberal politikaların ve şirketlerin yağma planlarına feda ediliyor. Ormanlardaki maden ve taş ocakları, arazi yağması, turizm ve enerji tesisleri üzerinden yürüyen rant çılgınlığı yaşamımızı yok ediyor. Kalkınma adına yürütülen bu çalışmalar yaşam hakkımızı tehdit ediyor. Musilaj, sel felaketleri, orman yangınları, Salda Gölü tahribatı, flamingo faciası ve yüzlerce diğer doğa tahribi aynı yaklaşımın sonuçlarıdır. Orman yangınlarının çıkmasında iklim krizi belirleyici bir öneme sahipken, yangınların birer felakete dönüşmesinde hükümetlerin orman yangınlarını önlemek için aldıkları önlemlerin düzeyi ve etkinliği de büyük öneme sahiptir. İklim krizinin tetiklediği sıcak dalgaları ve kuraklık orman yangınlarının temel nedenleri arasındadır" dedi.

KARBONDİOKSİT ORANI GİTTİKÇE YÜKSELİYOR

Dünya Sağlık Örgütü, 21. yüzyılda iklim değişikliğinin küresel sağlık için en büyük tehdit olduğunu belirtirken Prof. Dr. Kocabaş atmosferdeki karbondioksit oranının arttığına vurgu yaparak şunları söyledi "Sanayi devriminden itibaren gezegenin doğal yapısını, kaynaklarını tahrip edip tüketmekteyiz. Uygarlık tarihi boyunca iklim değişikliğine yol açan atmosferdeki karbondioksit 2000 yıl süreyle 270 – 285 ppm (milyonda bir partikül) arasındayken, sanayi devrimi sonrası hızla artış göstererek 1985 yılında 350 ppm, 2020 Temmuz ayında 417.62 ppm olmuştur. Son olarak bu değer 2021 Temmuz ayında 417.70 ppm’e yükselmiştir. Küresel iklim krizine neden olan en başta karbondioksit gibi sera gazlarının atmosferdeki oranlarının bu süreçte de yükselmeye devam etmesi, iklim krizi ile mücadelenin çok daha uzun vadeli ve geniş kapsamlı tedbirlerle sürdürülmesi gerektiğinin en somut göstergesi olarak önümüzde durmaktadır. Paris Anlaşması, 2016 yılından beri yürürlüktedir. Tarihin en büyük katılımıyla imzalanan Paris İklim Anlaşması’nda belirlenen hedef, 2100 yılına kadar küresel sıcaklık artışının “2°C’nin olabildiğince altında tutulması, mümkünse bu artışın 1,5°C’nin altında kalması olarak planlanmıştır. İklim krizi ile birlikte tüm canlılar, habitat ve ekolojik sistem değişmektedir. Sera gazı emisyonlarının en önemli kaynağı insan faaliyetleridir. Bu insan kökenli kaynaklar fosil yakıt kullanımı, ormanların kıyımı, sentetik gübre kullanımı, endüstriyel prosesler ve hayvancılıktır. Dünya antropojenik nedenlerle giderek ısınmaktadır. Şekil 1’de yıllara göre (1880-2020) dünyadaki ısı değişiminin grafiği görülmektedir.

grafik

İKLİM KRİZİ AFETLER, YÜKSEK GIDA FİYATLARI VE SUSUZLUK GETİRİYOR

İklim krizi nedeniyle gıda fiyatlarının yükselmesi, susuzluk ve yangınların dışında şu anda öngöremediğimiz birçok sorunun bizi beklediğini belirten Prof. Dr. Kocabaş, Paris İklim Antlaşması'nın yükümlülüklerini de yürürlüğe koyması için dernek olarak çağrıda bulunduklarını belirterek sözlerini şöyle noktaladı "Ülke olarak iklim krizi sorunu gündeme almalı ve fosil yakıtların olmadığı bir geleceği inşa etmeliyiz. İklim krizi bugün ülkemizde yaşanan yangın felaketi gibi afetlerle, yükselen gıda fiyatlarıyla, susuzlukla, altyapı sorunlarıyla ve öngöremediğimiz birçok başka sorunla tüm canlıları ve insanlığı etkileyecek ve bunu durdurmak için şimdi harekete geçmemiz gerekiyor. Çıkan orman yangınlarına karşı ise etkin bir mücadele stratejinin hayata geçirilmesini, erken müdahale sistemlerinin oluşturulmasını ve bunun için gerekli teknik araç-gereç ve personel istihdamının yapılmasını istiyoruz. Artan kuraklık ve iklim krizi nedeniyle oluşan afetlerle mücadelede yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşlarıyla beraber ortak eylem planı hazırlanmasını istiyoruz. Kamu otoritesinin de bu eylem planları doğrultusunda lojistik desteğin olaylar olmadan önce yerine getirmesi erken, hızlı ve etkin müdahalenin çok kritik olduğunun öneminin altını bir kez daha çiziyoruz. Şu anda yaşanan orman yangınlarından etkilenen ve mağdur olan halkın desteklenmesi, alandan bilimsel öneriler eşliğinde oradaki ekolojik yapının canlandırılması talep ediyoruz. Ağaçları savunmak için, Akbelen Ormanı’nı, Eskence Vadisi’ni, Kazdağları’nı korumak için, İkizdere’de, İkizköy’de, ülkemizin her yanında mücadele sürdürülürken içindeki tüm canlılarla birlikte binlerce dönüm ormanın, tarım alanları ve yaşam alanlarının kül olması canımızı yakıyor. Ciğerimiz yanıyor! Daha fazla canlımız, ağacımız, evimiz, barkımız, kuşumuz kurdumuz ve bördü böceğimizin kaybına engel olmak için. Tüm canlılar ve geleceğimiz ve çocuklarımız için Türk Toraks Derneği olarak iklim krizine karşı etkin politika üretmeye, Paris Antlaşması'nı yürürlüğe koymaya davet ediyoruz." (HABER MERKEZİ)

 

ÖNCEKİ HABER

Êzidîlerin Şengal’de yaşadıklarının soykırım olarak tanınması için kanun teklifi

SONRAKİ HABER

Kılıçdaroğlu, Yeni Şafak Yazarı İbrahim Karagül'e 100 bin TL'lik tazminat davası açtı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa