02 Ağustos 2021 17:19

Saldırıya uğrayıp gözaltına alınan gazeteciler: "Gazeteciyiz" dedikçe darbedildik

İstanbul Kasımpaşa’da haber takibi sırasında bir grubun saldırısına uğrayan ve gözaltına alınan gazeteciler Enes Sezgin ve Taylan Öztaş yaşadıklarını Evrensel’e anlattı.

Fotoğraf: Hayri Tunç

Paylaş

Eylem NAZLIER
İstanbul

İstanbul Kasımpaşa’da haber takibi sırasında bir grubun saldırısına uğrayan ve gözaltına alınan Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Enes Sezgin ve Özgür Gelecek muhabiri Taylan Öztaş yaşadıklarını Evrensel’e anlattı. Hem saldırgan grup tarafından hem de polis tarafından darbedilen gazeteciler, “Vazgeçmeyeceğiz, gerçekleri halka ulaştıracağız” dedi.

"BOZKURT İŞARETİ YAPIP SALDIRDILAR, BASINIM DEMEME RAĞMEN LİNÇ GİRİŞİMİNDE BULUNDULAR"

Konya'da yaşanan ırkçı katliama yönelik İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri'nin Taksim Tünel Meydanı'nda gerçekleştirdiği açıklama sonrası Kasımpaşa'ya yürüyen kitlenin bir grubun saldırısına uğradığını söyleyen MA muhabiri Enes Sezgin, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yürüyüşü takip etmek üzere ben de kitle ile birlikte gittim. Polis yürüyüşe geçen kişileri engellemeye çalıştı. Kitle polisin bariyerlerini aşıp, 'HDP halktır halk burada', 'Direne direne kazanacağız' sloganları eşliğinde yürümeye devam etti. Tam bu esnada Kasımpaşa'da bulunan bir ırkçı grup 'bozkurt' işaret yaparak yürüyüş yapan kitlenin üzerlerine yürüdü ve saldırdı. Orada iki grup birbirilerine su şişesi gibi maddeler fırlattı. Burada sadece yürüyüş yapan gruba saldırmadılar, haberi takip eden gazetecilere de saldırdılar. Irkçı gruptan bazı kişiler benim üzerime yürüdü ve bana şiddet uyguladı. 'Ben basınım' dememe rağmen linç girişiminde bulundular.”

"KARANLIK ALANA ÇEKEREK İŞKENCE YAPTILAR, ÇIPLAK ARAMAYA MARUZ KALDIM"

Haberi yazmak için bir parka geçtiğini söyleyen Sezgin, “Haberi yazdığım esnada bir vatandaş, polislere parmağıyla benim bulunduğum alanı işaret etti. 3-4 polis bulunduğum alana geldi. Kısa sürede 20-30 polis ve bekçi alanı ablukaya aldı ve kimlikleri istedi. Orada yürüyüş yapan kitleden de 4 kişi vardı. GBT uygulaması yaptılar. Sebebini sorduğumda ise 'Hakkınızda şikayet var' cevabını aldım. Şikayet ne üzerine sorusunu yönelttiğim de ise 'Her türlü şikayet var' denildi. Daha sonra polis aracıyla ben ve yürüyüşte katılan 4 kişi Kasımpaşa Karakolu'na götürüldük. Gider gitmez 5-6 polis, karanlık ve kamerasız bir alana çekerek bizlere işkence uyguladı. Orada çıplak aramaya maruz kaldım. Defalarca kez polis şiddetine maruz kaldık. Bir tane polis, ‘Amirin özel emri var. Bunların suratını yıkamaya fırsat vermeyeceğiz' dedi ve bizlere çok ağır işkenceler yapıldı. Aynı zamanda polisler, ‘İstiklal Marşı'nı biliyor musunuz? Bilmeyenlere öğretin. Pislikler' gibi ırkçı söylemlerde bulundu. Hastaneye götürüldüğümüz polis aracının içerisinde de işkenceye maruz kaldık. Kafamıza, belimize, karnımıza, durmadan vuruldu” diye konuştu.

"TERS KELEPÇEYLE GÖZALTINA ALINDIM"

Kasımpaşa'da yaşanan saldırının sonrası, darp raporu almak için Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesine gittiğini söyleyen Taylan Öztaş ise “Hastaneye birkaç gazeteci arkadaşımla birlikte gittim. Çünkü orada da bize saldıran grubun olduğunu biliyorduk. Hastaneye gittiğimizde saatlerdir kendisinden haber alamadığımız MA muhabiri Enes'in de orada olduğunu gördük, yoğun işkence görmüştü. Bulunduğumuz sürede de işkence devam ediyordu. Ben de buna itiraz ettim, tepki gösterdim, ‘Gazeteci’ dedim. Daha sonra polisler bana küfür etmeye başladılar. Bir gerginlik oldu, daha sonra duruldu. Daha sonra amirlerine söylemişler, amirleri ‘Sen de oradaydın biliyorum, fotoğrafın var’ diyerek herhangi bir gerekçe göstermeden ters kelepçe yaparak gözaltına aldı” dedi.

"BİZE SALDIRANLAR MÜŞTEKİ, BİZ SUÇLU OLDUK"

Hastanede asansöründe yaklaşık 7-8 polisin kendisini tekmelediğini anlatan Öztaş, “Gözaltı aracının içerisinde de yoğun darp ve işkenceye maruz kaldım. Taksim’de bulunan karakola girdiğimizde ben ve Enes’le birlikte toplam 6 kişiydik. Beklediğimiz süre içerisinde darp devam etti. Yaklaşık iki saatlik beklemenin ardından sözde bir teşhis yapıldı saldırıyı yapanlar tarafından. Onlar müşteki, biz suçlu konumuna alındık. Ama onlar saldırmıştı gruba. Bu hiç göz önüne alınmadı. Onların ifadeleri üzerinden bize dosya açıldığını öğrendik” ifadelerini kullandı.

"İŞKENCE DEVAM ETSİN DİYE YOLU BİLE UZATTILAR"

Taksim’deki karakolun ardından Vatan’a götürüldükleri, gözaltı aracında da işkencenin devam ettiğini söyleyen Öztaş yaşadıklarını şöyle aktardı:

“Gözaltı aracının içerisinde yarım saat boyunca tekmeler yumruklar, ters kelepçeyle bekletme, ters kelepçeyi yukarı doğru kaldırıp bileğimizi kıstırdılar. Bu yüzden bileğimde çok fazla deformasyon var. Bileğim şişti, parmaklarımı hissetmiyorum. Aldığım darbeler yüzünden sırtımda boynumda çok hasar var. Boynumu oynatamıyorum, sırtımda ağrıyor. Vatan'a gidene kadarki o yarım saatlik süreç bizim için çok ağır geçti. İşkence devam etsin diye yolu bile uzattılar. Bunu yapan polis ve bir tane de bekçi vardı.”

"BİZE SALDIRAN GRUBUN İFADELERİYLE DOSYA AÇILDI"

Üzerlerine atılı suçların komik olduğunu söyleyen Öztaş, “Ellerinde belge, görüntü hiçbir şey yokken sadece bize saldıran o grubun ifadeleri üzerine dosya açıldı. Vatan'da sabaha kadar bekletildik ve Çağlayan Adliyesine götürüldük. Çağlayan'da da savcı ifade işlemlerini yaptı, biz dosyanın boş olduğunu, bizim gazeteci olduğumuzu, herhangi bir şekilde slogan atmadığımızı söyledik. Çünkü bize yöneltilen suçlamalar slogan attığımız, örgüt propagandası yaptığımız, Türk bayrağına saldırdığımız yönündeydi ama bunların hiçbirisi yaşanmadı esasında. Birinin bıçakladığı söylendi, bıçak ortada yok. Bıçaklanan kişiyi hiç görmedik ortalıkta. Savcıya da bahsettik ama bizi tutuklamaya sevk etti. Daha sonra mahkemeye çıktık ve olanı anlattık. Aslında mağdurun biz olduğumuzu, darp raporu almak için gittiğim hastanede gözaltına alındığımı bunun hukuksuz olduğunu orada anlattım. Yurt dışı yasağıyla serbest bırakıldım” diye konuştu.

Gazeteciler üzerinde yoğun bir baskı olduğunu söyleyen Sezgin ve Öztaş, “Biz bu baskılara karşı sahada olmaya ve gerçekler halka ulaştırmaya devam edeceğiz, bundan bir adım bile geri adım atmayacağız” dediler.

ÖNCEKİ HABER

Motosikletin arkasına bağladığı köpeğe eziyet eden sürücü yakalandı

SONRAKİ HABER

Çiğli ve Narlıdere’den ırkçı saldırılara karşı ortak mücadele çağrısı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa