Enflasyonu bir kere de halkın cebine göre hesaplasınlar!
Resmi enflasyon 18 yılın rekorunu kırdı, 18.95 oldu. Emekçiler ise gerçek enflasyonun yüzde 30'un üzerinde olduğunu söylüyor.
Eren ERGİNE
Murat UYSAL
İstanbul
İstanbul Avcılar Firüzköy mahallesi semt pazarında enflasyonu sorduğumuz yurttaşlar açıklanan rakamlara inanmıyor. Gerçek enflasyonun yüzde 30’un üzerinde olduğunu belirten Gürsel, “Alım gücü düşük; fiyatlar yüksek, pazar bomboş. Satıcı da halk da dertli. Halkın enflasyonu ayrı devletin enflasyonu ayrı” derken, devletin enflasyon oranlarını kendi cebine göre hesapladığını dile getiren Sevinç ise, “Bir de halkın cebine göre hesaplayıp da söyleseler. Bir de gelip bizim pazarı çarşıyı dolaşsalar” ifadeleriyle sitem ediyor.
‘MEYVENİN YANINDAN GEÇİLMİYOR, SEBZE BÜTÇEYE GÖRE ALINIYOR’
Meyvenin yanından geçilmiyor, sebze ise ihtiyaca göre değil bütçeye göre alınıyor. Pazarcı Celil 2 ay içinde değişen fiyatları şöyle özetliyor: “Ispanağın kilosu 2 ay önce 2 liraydı bugün kilosu 4-5 lira, limonun kilosu 3-4 liraydı bugün oldu 8-10 lira, göbeğin kasası 2 ay önce 6 liraydı bugün 13 lirayı geçiyor. Roka en çok zamlanan ürünlerden biri 6 ay önce kasası 6 liraydı bugün olmuş 15-20 lira. Tanesi ise 3 lirayı geçiyor. Bu zamların sebebi bizler de değiliz köylü de değil. Aracılar fiyatı artırıyor. Meyvenin yanından geçilmiyor ateş pahası, bugün poşetin kilosu olmuş 20 lira. Yazık günah değil mi bu millete?”
BİBERİ SAYIYLA ALDI
Surcihan ise pazara gelip ihtiyaç listesini alamadan evin yolunu tutanlardan. Kayısının kilosunun 15, şeftalinin kilosunun ise 12 lira olduğunu belirten Surcihan, “Pazar pahalı alamıyoruz. Biraz salatalık aldım yumurta aldım. 10 yumurtaya 10 lira para verdim. Mesela biberi sayıyla aldım çok kötü durumlar. Elimde 3 poşet var, 20 lira. Daha meyve falan almadım. Markete gidiyorsun şu anda 100 liraya bir şey alamıyorsun” dedi. Temel tüketim maddelerinden kısarak yaşadıklarını da ekleyen Surcihan ‘’Peynir mesela 1 kg alacağıma yarım kilo alıyorum, kilosu 50 lira 20 liralık alıyorum. Bu sene çok pahalı bayramdan sonra iyice zamlandı her şey. ‘Porsiyonları küçültelim’ diyorlar, biz zaten yeterince tasarruf yapıyoruz , bunun daha ötesi yok ne yapalım? Hiç mi bir şey yemeyelim. Çevremizde aileler var 3 ekmek alması gerekirken 2 ekmek alıyor, insanların durumu çok kötü” diye konuştu.
‘SARAYDA YAŞIYOR, EJDER MEYVESİ YİYOR’
Vatandaşın derdinin geçim olduğunu belirten emekli Ali Musa Aydın ise 58 yaşında olmasına rağmen hâlâ pazarda çalışıyor. Asgari ücrete işaret eden Aydın, “İnsanlar alışveriş yapamıyor. 2 bin 830 lira para alıyor, kirasına bile yetmiyor, çocuğunu okutamıyor. Ben emekliyim pazarda gündelik çalışıyorum. Çünkü yetmiyor emekli maaşı. Halk meyveyi alamıyor, meyve lüks oldu, sebzeyi bile zor alıyorlar. 1 kilo alacakken yarım kilo alıyor meyve tezgahını es geçiyorlar. Akşam oldu mu gelin görün buraları, tezgahın altından topluyor insanlar, çarık çürük götürüyorlar. ‘’ dedi.
Aydın Bahçelievler Soğanlı’da yaşıyor. 1200 lira kira verdiğini ve geçinemediği için sabahın köründe çalışmak için yollara düştüğünü belirterek şöyle devam ediyor: “Halkın yüzde 90’ı perişan, madem insanların durumu iyi ben emekliyim neden çalışıyorum. Sabah 06.00’dan beri buradayım. Arkadaşım gece 02.00’de başlıyor çalışmaya, halden mal getiriyor.”
Gerçek enflasyonun yüzde 30’larda olduğunu da belirten Aydın, “Porsiyonlarınızı küçültün diyenler sarayda yaşıyor, ejder meyvesi yiyor. Biz ise burada 30 sene emek verip emekli oluruz yine çalışmaya devam ediyoruz. Hayat böyle, Türkiye’nin gidişatı kötü değişmesi lazım, halkın iktidara gelmesi lazım. O zaman belki Türkiye rayına girer. 68 yaşındayım bir yere gidemiyorum çalışıyorum. Yetmiyor geçmediğim otoyoldan uçmadığım havaalanından benden niye para kesiyorsun bir fatura geliyor doğal gaz 400-500 lira, elektrik geliyor 200-250 lira bunları düşünmeleri lazım. 19 yıldır yönetiyor günahıyla sevabıyla şimdi bir daha ‘Bana oy verin ben düzelteyim’ diyor 19 yıl düzeltmemişsin şimdi neden benden oy istiyorsun” diyerek sitem ediyor.
‘PAZARCI DA YURTTAŞ DA DERTLİ’
Fiyatların yüksek olduğunu pazarın boş olmasından anlarsınız diyen Gürsel, “10 liradan aşağıya bir şey yok. Alım gücü düşük, herkesin her şeyi alması gerekiyor. Pazarcı da yurttaş da dertli. Enflasyon oranları inandırıcı değil. Halkın enflasyonu ayrı devletin enflasyonu ayrı. Gerçek enflasyon bana göre yüzde 30’un üzerindedir, devlet ise yüzde 14, yüzde 15 gösteriyor ama bu rakamlar doğru değil” diyor. Semt pazarında karşılaştığımız Mahmut Yıldırım ise, “Pazarda durumlar normal, pandemi vurdu ekimler azaldı fiyatlar ona rağmen aşırı yüksek değil, düşük de değil. Vatandaş 2 kilo almaz 1 kilo alır, 1 kilo almaz yarım kilo alır çok da öyle uçuk değil fiyatlar. Kahvaltılıklar biraz pahalı, sebze meyve ucuz. Sadece bizim ülkede değil diğer ülkelerde de durum aynı süslü püslü laf ediyorlar ama diğer ülkelerin durumu berbat” dedi.
‘’DEVLET ENFLASYONU KENDİ CEBİNE GÖRE BELİRLİYOR’’
Pazarda çarşıda fiyatlar el yakıyor, peynirin kilosu 30-40 liradan başlıyor, 10 liradan aşağıya meyve bulmak için ise pazarı tavaf etmeniz gerekiyor. 12 liraya şeftali, 15 liraya kayısı tezgaha özenle dizilmiş fakat fiyatını görenler yolunu değiştiriyor. Geçen hafta pazarda 22 liraya satılan yumurtanın kolisi ise bu hafta 27 lira olmuş. Dert yananlardan biri de Sevinç, bugün aldığını yarın aynı fiyata alamamaktan yakınarak başlıyor söze. “Orman yangınlarından sonra fiyatlar daha da arttı. Salatalık bu zamanda 3-4 lira olması gerekirken, şimdi 10 lira. Vallahi yarım kilo salatalık bir de yumurta aldım gidiyorum. Cebe yansıyor zamlar, kavun sordum tanesi 20 lira. Eve 5 bin lira gelse de yetmez şu durumda” dedi. Fiyatların aşağı yukarı bütün pazarlarda aynı olduğunu ucuz meyve sebze almak için pazarı iki kere gezdiğini belirten Sevinç, “Kayısı alıp dolaba koyamadık, kiraz mesela 20 lira biz birde tarım ülkesiyiz, bir meyve 20 lira olur mu şu anda. Çoluk çocuğa meyve yiyin şunu yiyin bunu yiyin diyorlar, neyle nasıl yiyelim? İyi ki kalabalık değilim diyorum bazen, iyi ki 3 kişiyiz yoksa nasıl geçinirdik. Her şeye zam markete gidiyorum bugün aldığımı yarın alamıyorum. 20 liraya aldığım peynir bir hafta sonra 24 lira olmuş. Neye göre zam yapıyorlar ne diyelim biz vatandaş olarak yemeye mecburuz. Tarımı hayvancılığı her şeyi öldürürsen olacağı bu, ekmek almaya gidiyorum ertesi gün başka fiyat. 6 ayda ekmeğe 4 kere zam gelir mi ne diyelim ki” diye konuştu. Devletin enflasyonu kendi cebine göre belirlediğini de belirten Sevinç şöyle devam etti: “Bir de halkın cebine göre hesaplayıp da söyleseler. Bir de gelip bizim pazarı dolaşsalar. Emekçiye zam yapıyorlar ama diğer yandan da hortumluyorlar. Eşim emekli, ev hanımıyım evim var tamam ama 2 bin 500 lira ile nasıl geçineyim. Geçen ay 200 lira geldi elektrik bu ay da 25 lira zamlı gelmiş. Klima yok bir şey yok nasıl yapacağız bilmiyorum.”