06 Ağustos 2021 12:05

Eğitime bakan dayanmıyor, 19 yıllık AKP iktidarında 8.bakan

Eğitimdeki devasa sorunlara ve pandemide okulların kapalı kalmasının tahribatlarına dikkat çeken uzmanlar, yapısal sorunların bakan değişikliği ile giderilemeyeceğini belirtti.


Fotoğraf: Ali Balıkçı/AA

Paylaş

Eylem NAZLIER
İstanbul

Günlerdir istifa edeceği konuşulan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un istifası kabul edildi. Selçuk’un yerine yardımcısı Mahmut Özer, Milli Eğitim Bakanı olarak atandı. Okulların açılmasına sayılı günler kala bakan değişti. 19 yıllık AKP iktidarında Milli Eğitim Bakanlığında adeta dikiş tutmadı. Özer, AKP’nin 8. Milli Eğitim Bakanı olurken, bakanların ortalama görev süresi 2 yıl oldu. Eğitimdeki özelleştirme ve muhafazakarlaştırmanın süreceğine de dikkat çeken uzmanlardan “Okullarımıza, yüz yüze eğitime sahip çıkalım” çağrısı yapıldı.

MUHAFAZAKAR VE PİYASACI ANLAYIŞ SÜRECEK

Gazetemizin yazarı ve Çukurova Üniversitesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Adnan Gümüş, Ziya Selçuk'un AKP’nin eğitimde güttüğü İslamcı, dinci damara göre daha liberal politikalar yürüttüğünü belirterek “Bu değişiklikle AKP yeniden daha muhafazakar bir eğitim politikasına dönüş yapacak” dedi. İsimlerin gidip gelmesinin çok önemli olmadığını belirten Gümüş “Selçuk döneminde meslek liseleri tamamıyla tüccarlara, sermayeye devredildi. Bilimsel ve nitelikli eğitim çok büyük darbeler aldı. Okulların bir buçuk yıldır tümüyle kapalı kalması eğitime ve öğrencilere büyük darbeler vurdu. Yeni bakan bunun daha muhafazakar boyutunu, metalaştırma ve özelleştirilmeyle birlikte sürdürecek. İsim değişikliği dışında farklı bir değişiklik olmayacak. Onun için Selçuk ya da geçmiş dönemlerden farklı bir şey olacağı kanaatinde değilim” dedi.  

Eğitimde, bilgi aktarmadığımıza, çocukların doğru düzgün becerilerini geliştirmediğimize ama  bol bol din, iman, para pul aşıladığımıza dikkati çeken Gümüş “Onun için yapılan bir şey yok bozulan bir şey var. Yani eğitimi bozma, eğitimi bilim dışılaştırma için yeni bir bakan daha göreve başlayacak. Yeni bakan hem muhafazakarlaşma anlamında hem de örgün eğitimin, yüz yüze eğitimin tasfiyesi anlamında daha uygun bir isim gözüküyor” diye konuştu.

‘YÜZ YÜZE EĞİTİME SAHİP ÇIKMALIYIZ’

Okulların açılmasına kısa bir süre kala yapılan bu değişikliğin yeni bir döneme başlanırken bir oyalama ve geçiştirmeye yol açacağını düşündüğünü söyleyen Gümüş “Bu değişim bir oyalama taktiği. Selçuk niye gitti, bu kişi niye geldi? Hiçbir karşılığı yok. Selçuk da muhafazakar eğitimi savunuyordu” dedi. Tüm anne babalara, çocuklara, gençlere ve öğretmenlere okullarına sahip çıkma görevi düştüğünü belirten Gümüş “Yüz yüze eğitime;  bilimsel, eleştirel eğitime sahip çıkmalıyız. Okulları toparlayacak olan ne giden bakan ne gelen bakandır. Bunlar eğitimi bozma, metalaştırma, piyasalaştırma, özelleştirme ve eğitimi muhafazakarlaştırma bakanları. Bunlar eğitim karşıtlarıydı. Esas olarak yüz yüze eğitimi toplumun savunması lazım. 6 Eylül'de tüm okulların açılması için velilerin, öğretmenlerin hepimizin ısrarcı olması lazım. Eğer bunlara bırakırsak ne eğitim kalır ne de okul” uyarısını yaptı.  

‘YAPISAL SORUNLAR KİŞİ DEĞİŞİKLİĞİYLE ÇÖZÜLMEZ’

Eğitim Sen Genel Başkanı Nejla Kurul, Ziya Selçuk’un bakanlığının pandemiye denk geldiğini ve bu dönem okulların 3 dönem pandemi gerekçesiyle kapalı tutulduğunu hatırlatarak  “Bu süreçte okulları açık tutmak için de MEB’in çaba harcamadığı bir görüntüsü vardı” dedi. Bu süreçte eğitimde ciddi bir tahribat oluştuğuna dikkati çeken Kurul  “Çocuklarımız ve gençlerimiz öğrenme yoksulluğu yaşadılar” dedi.  Ziya Selçuk'un görevde kaldığı sürede özelleştirmelerin, dini vakıf ve derneklerin eğitim sisteminde güç kazanmalarının sürdüğüne vurgu yapan Kurul “Selçuk’un ‘Uzaktan eğitim hayatın bir parçası olacak’ söylemiyle üç dönem okulların kapalı kalması yönünde bir deney yapıldı. Eğitimdeki olumsuzluklar ve eşitsizlik arttı” diye konuştu.  

Yeni gelen yönetimden, Eğitim Sen olarak yüz yüze eğitime başlanmasını talep ettiklerini belirten Kurul “Hızlıca önlemler alınarak, yeni öğretmen atamaları ve derslik inşası tamamlanmalı. Başta öğretmenlerimiz olmak üzere 12 yaş ve üstü çocuklarımız okullar açılmadan aşılanmalı” dedi. MEB’in yapısal sorunlarının kişi değişiklikleriyle düzeltilemeyeceğini, 6 Eylül’de okulların açılmasına çok kısa süre kaldığını hatırlatan Kurul  “MEB’in görevi okulları açık tutmak için çaba harcamak olmalıdır.  Bunun için amasız, fakatsız okulları yüz yüze açma konusunda bir kararlılık olmalı. Yeni yönetimin görevi okulları hazır hale getirmek üzerine çok etkin kararlı çalışmalar yürütmektir” ifadelerini kullandı.

ÖNCEKİ HABER

Prof. Dr. Doğanay Tolunay: "Yanan alanların ağaçlandırılması yanlış"

SONRAKİ HABER

Burdur Tefenni'de çıkan orman yangını kontrol altına alındı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa