İkizköylüler, hem yangına hem de santrale karşı direnişlerine devam ediyor
Akbelen Ormanı’nın linyit ocağına dönüşmesini istemeyen İkizköylüler, hem yangına hem de santrale karşı direnişlerine devam ediyor.
Pınar ÇETİNKAYA
Eda AKTAŞ
Muğla
Muğla’nın Milas ilçesindeki Akbelen Ormanı’nda kurulmak istenen linyit maden ocağına karşı bölge halkının nöbet eylemi yangınlara rağmen ediyor. 22 gündür direnişe devam eden İkizköylüler, yangının Akbelen Ormanı’na yaklaştığını ve ormanın tehdit altında olduğunu söyledi.
Alınan önlemlerin ve özellikle havadan yapılan müdahalenin eksikliğinden kaynaklı ormanların yanmaya devam ettiğini ifade eden İkizköylüler, “Ormanlar, evler, canlılar yanıyor. Daha iyi önemler alınsaydı bu kadar orman yanmayacaktı. Akbelen Ormanı her şeyimiz. Burayı ne yangına ne de termik santrale vermemek için direneceğiz” dedi.
‘YANMAYAN ORMANLARI KESMEK İSTİYORLAR’
İkizköylü olan ve direnişin başından beri alanda bulunan Melihat Çulfa, “Çam ağaçlarını kestirmemek için buradayız, doğamızı koruyoruz. Zeytinimizi her şeyimizi zaten aldılar, doğumuzu bitirdiler. Termik santrale kömür vermek için çamlarımızı kesmek istiyorlar. Bizden alıp onlara vermelerine izin vermeyeceğiz. Köylerimiz gitti, doğamızı korumak için direnmeye devam edeceğiz. Yanmayan ormanları da kesmek istiyorlar, buna izin vermeyeceğiz” diye konuştu.
Melihat Çulfa | Fotoğraf: Evrensel
‘AKBELEN ARTIK DAHA ÖNEMLİ’
İkizköy’de yaşayan, tarım ve hayvancılıkla uğraşan Nejla Işık da 17 Temmuz’da ağaçların kesildiğini duyar duymaz alana gelerek direnişe katılanlardan. “17 Temmuz günü çocuklarımla ormanda ağaçların kesildiğini duyduk. 20-30 ağaç kesildi artık bir tane daha kesilmesin diye buradayız” diyen Işık, yanan ormanlara üzüldüğünü, Muğla ve Türkiye için Akbelen Ormanı’nın artık daha da önemli bir yer olduğunu söyledi.
Nejla Işık | Fotoğraf: Evrensel
‘TERMİK SANTRALE VERMEYECEĞİZ’
Işık, “Bir sürü köy ve ev, ormanda canlılar zarar gördü, bu kadar canlıyı bu kadar ağacı göz göre göre katlettiler. Artık buradan dönüş yok. Toprağımız için, suyumuz için, havamız için mücadele ediyoruz. Burayı termik santrale vermeyeceğiz. Burası da yanmasın, kesilmesin diye gözümüz gibi bakıyoruz. Akbelen Ormanı her şeyimiz, burası için yaşamaya devam edeceğiz” dedi.
‘ORMAN YANGINLARI AKBELEN’İ TEHDİT EDİYOR’
Direniş alanında bulunan Deniz Gümüşel ise, termik santrallere ilişkin bilgi vererek, “Santral için kömür çevresinden çıkartılıyor. Yani Gökova Körfezinden içinde bulunduğumuz İkizköy’ün Akbelen mevkiine kadar uzanan neredeyse 15 kilometrelik bir açık kömür maden sahasından söz edebiliriz. Bunun çoğunluğu orman alanı. İkizköy’e gelene kadar dört köy bu şekilde tamamen yok edilmiş durumda” diye konuştu.
Deniz Gümüşel | Fotoğraf: Evrensel
Yaklaşık 6 gündür devam eden orman yangınlarının Akbelen mevkiine çok yaklaşmış durumda olduğunu söyleyen Gümüşel, “Sabah erken saatlerinde yoğun bir kömür dumanı altında kaldık. Maskesiz nefes alamıyoruz. Nereden geldiğini tespit edemedik. Yangın kuş uçuşu 6-7 kilometre uzaklıkta maalesef. Yani Akbelen’e doğru bir tehdit söz konusu. En çok termik santrallerin kömür deposunun bu yangına olan uzaklığını merak ediyoruz. Bu konuda açıklama yapılmadı” dedi.
Gümüşel, “İkizköylüler artık daha fazla santrale ve madene verecek toprağımız yok diyerek mücadeleye başladı. Tek bir ağacımız daha yok olmasın diye direnmeye devam ediyoruz. Etrafımızı çevreleyen yangına rağmen bu ormana bir şey olmasın diye nöbetimize devam ediyoruz. Son ana kadar, yangın bizi kuşatana kadar ormanı savunacağız” diye konuştu.
