Orman Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Bilge: Yangınlarda koordinasyon yetersiz

Ramis SAĞLAM
İzmir 

Ülkemizi de bir süredir etkisi altına alan orman yangınlarına her an yenileri ekleniyor. Kontrol altına alındığı düşünülen orman yangınları bir süre sonra tekrar başlarken resmi istatistikler, orman yangınlarının her yıl daha fazla alanda etkili olduğunu gösteriyor. Orman yangınlarına yönelik tartışmalar sürüp giderken, 2019 yılının en büyük yangını 18 Ağustos’ta İzmir’de yaşandı. Kayıtlara göre Karabağlar Tırazlı Mahallesinde çıkan yangında 6 bin 648,5 hektar alan zarar görmüştü. Bu yangın İzmir’de kayıt altına alınmış en büyük orman yangını olarak tarihe geçti. 2019’dan bugüne İzmir yangınını TMMOB’ye bağlı Orman Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Orman Yüksek Mühendisi Sabahattin Bilge ile konuştuk.

EKİPMAN YETERSİZLİĞİ 

2019’da yaşanan o büyük yangına müdahaleyi değerlendiren Bilge, İzmir Orman Bölge Müdürlüğünün yangına arazöz, helikopter, dozer ve diğer iş makineleri ile müdahale ettiğini söyledi. 2019’daki orman yangınlarında hava aracı olarak uçak kullanılmadığını hatırlatan Bilge, “Böyle büyüklükteki bir yangında 8 ton su ve kimyasal atabilen uçakların yer ekipleri ile koordineli olarak kullanılması gerekirdi” dedi.

Orman yangınlarından sorumlu kurumun Orman Genel Müdürlüğü olduğunu hatırlatan Bilge, o dönem İzmir Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere diğer belediyelerin de yangın anında lojistik destek ve servis sağlama faaliyetinde bulunduğunu söyledi.

Yangının ardından yanan alanda değerlendirilebilecek ağaçların kesilerek sahadan çıkarıldığını söyleyen Bilge, “Üzerinde yeterli miktarda kozalak bulunan fertlerin olduğu bölümlerin doğal yollarla diğer bölümlerin ağaçlandırma yolu ile gençleştirilmesi için planlama yapıldı. Yaklaşık 3 bin hektarlık bölüm doğal yolla geriye kalan 3 bin 648,5 hektar alana ise ağaçlandırma yolu ile orman tesis edildi” diye konuştu.

UÇAK KULLANIMI YİNE YETERSİZ

Yangına müdahalede hava aracı olarak uçakların az sayıda kullanılmaya başlandığını söyleyen Bilge, “Yangına müdahale konusunda yine yetersiz kalındığı görülüyor. Özellikle bazı yer ekiplerinin sayıları henüz tam kapasitede değil. Yerel yönetimlerin yapabilecekleri müdahaleler sınırlı. Son yıllarda sıkça gündeme gelen küresel iklim krizi de dikkate alınarak önümüzdeki dönemden itibaren başta arozöz ekip sayıları ve hava araçları olmak üzere bütün güçler ve olanaklar gözden geçirilerek eksiklikler hızla tamamlanmalıdır” dedi.

DOĞAL YOLLARLA GENÇLEŞTİRME

Yanan orman alanını değerlendiren Bilge, orman alanındaki ağaçların yaşlı bireylerden oluştuğunun altını çizerek, “Yanan ağaçların üzerinde kozalak bulunuyorsa bu alanlar doğal yollarla gençleştirmeye uygun alanlardır. Bu alanlar yangından sonra hızla boşaltılıp boşluklara kozalaklı dallar serilerek koruma altına alınırsa doğal yolla gençleşir. Üzerinde tohum tutma yaşına gelmemiş genç bireylerden oluşan orman ise ağaçlandırma yolu gençleştirilir. Üzerinde boylu orman olmayan makilikler olduğu gibi bırakılır. Bu alanlar 1 yıl sonra kendiliğinden eski halini alır” dedi.

YANAN ALANLAR NE OLACAK?

Yanan alanların Anayasanın 169. maddesi gereği yeniden ormanlaştırılmasının zorunlu olduğunu ve başka amaçlarla tahsis edilemeyeceğini belirten Bilge, yanan alanlarda yapılaşmaya izin verilemeyeceğini ifade etti. Buna karşın 28 Temmuz 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7334 sayılı kanuna da dikkat çeken Bilge, “Orman içi mesire yerlerine turizm bölgesi içinde kalıp kalmadığına bakılmaksızın kamu yararı gerekçesi ile konaklamalı tesis yapılabilecektir. Bir başka ifade ile ormanlık alanda yapılaşma kolaylaştırılmış durum” dedi.