Dersim Hozat'ta mermer ocağına karşı dayanışma: Doğal mirasımıza sahip çıkacağız
Dersim’in Hozat ilçesinde yapılmak istenen mermer ocağına karşı bir araya gelen vatandaşlar mücadele çağrısı yaptı.
Fotoğraf: Evrensel
Yusuf Akın
Dersim
Dersim’in Hozat ilçesi Altınçevre köyü civarında yapılmak istenen mermer ocağına karşı çevre köylerde yaşayan halk, Yenidoğdu (Kilise) ve Altınçevre köylerinde bir araya gelip nasıl yol izleyeceklerine dair toplantı yaptılar. Toplantıya Yenidoğdu, Kardelen, Çağlarca muhtarları, Dersim Barosu ve Emek Partisi (EMEP) Dersim il örgütü katıldı. Toplantıda konuşan Baro başkanı Kenan Çetin, yapılmak istenen bu mermer ocağının halkın çıkarına olmadığını, sadece bir kişinin çıkarına olduğunu dile getirdi.
İşletme ruhsatının alındığını söylendiğini ama her şeyin henüz bitmediğini söyleyen Çetin, “Çünkü usulsüz işlemler olabilir, ayrıca işletme ruhsatı sonrasında belediyeden itfaiye raporunun alınması lazım çünkü orada sulu alanda mermer çıkarma için sulu göletlerin yapılması lazım. Bunda en önemli şey belediyeden hem yangın olursa diye müdahale hem de itfaiye raporu gibi birçok işlem yapılması gerekiyor. İki köy muhtarımız cuma günü baromuzun çevre komisyonuna vekaletlerini verdiler. O vekalet süreci ile ilgili işlemleri başlatacağız. Biz cuma günü Batın mermerin yapmış olduğu işlemler ile ilgili hem il özel idaresine hem çevre ve şehircilik il müdürlüğüne hem de maden tetkik arama genel müdürlüğüne yazıları yazdık. Bu belgeler bize ulaştıktan sonra ekleriyle birlikte buranın ruhsatı gelecek. Biz 4 kişilik bir heyet oluşturduk; 2 kadın avukat 2 erkek avukatımızın olduğu bir komisyonla yine mimar ve mühendislerle birlikte önümüzdeki hafta içi görüşerek teknik olarak bu araştırmayı yapıp hukuki anlamda takibini yapacağız.” dedi.
"BİRLİK OLMALIYIZ"
Buna benzer, doğalarına zarar veren projelerin daha ileriye gitmeden engellenmesi gerektiğini dile getiren Yenidoğdu köyü muhtarı Erdem Ulaşçevik, “Bizim köyde ve diğer çevre köylerde bu mermer ocağına karşı büyük bir tepki var. Bu ocak yapılacak fakat yapılmaması için üreticilerin tepki göstermesi lazım. Şimdi burada ne yapabiliriz? Biraz önce arkadaşların da söylediği gibi en önemli şey; birlik olacağız. Çünkü bu talan doğamızı etkileyecek, köylünün birçoğu hayvanla uğraşıyor hayvanları ciddi anlamda etkilenecek. Bu olay olunca hepimiz bu sorunu yaşayacağız komşu köylerimizle birlikte. Biz komşu köylerimizle birlikte bu sorunu yaşamak istemiyoruz. Bu konuyla ilgili ne yapabiliriz? Nasıl hareket edebiliriz? Burada bulunan arkadaşlarla birlikte bunu burada tartışmalıyız.” dedi.
"BİZE DÜŞEN SAHİP ÇIKMAK"
Doğaları ve yaşadıkları yerlerin yok olmasına karşı insanların susmayıp tepki göstermesi gerektiğini söyleyen Yenidoğdu köyü sakini Yeter Deniz, “Birlik ve beraberlik içinde köyler hepsi birbirine sırt versinler ve bir şeyler yapsınlar. Barajlar yapılıyor buna karşı insanlar eylem yapıyorlar bizim de harekete geçmemiz lazım. Baraj yapsın diyorlar, ya barajı niye yapsın! benim bu güzelim ziyaretlerim, taşım, toprağım, suyum, çiçeğim, neden suyun altında kalsın ya da bu yapılacak mermer ocağından dolayı neden yok olsun. Şimdiye kadar bizim dedelerimiz, nenelerimiz 38’den beri bunlara çeper oldular, toprağını kimseye vermediler, baş kaldırdılar, bize mirasını bıraktılar. Şimdi bizim insanımızın üzerine düşen büyüklerimizden bize kalan bu mirasa sırt çevirmek değil ona sahip çıkmaktır.” dedi.
"ASIL GÜÇ HALKIN İRADESİDİR"
Yapılmak istenen bu mermer ocağının engellenmesinin çözüm yolunun köylülerin itirazlarını her yoldan denemesi olduğunu belirten EMEP İl Başkanı Ergin Tekin, “Elimizden geleni yaparız ederiz, dava açarız tekrardan iptal olur ama bunlar vazgeçmeyecektir. En ücra köşelere kadar elden geldiğince sömürmeye çalışırlar. Bu düzen böyle bir düzen, sömürü düzeni üzerine kurulu. Son zamanda gördüğümüz bu yangınlar meselesinde de öyledir, bu kuraklığın sebebi bunların getirdiği ranttır. Biz şu yolu kullanacağız; hukuki olarak elimizden geldiğince o yolları imkanları kullanacağız. İmza da toplayacağız, muhtarlar toplantı da yapacak ama asıl şey halkın bir arada olması. Örneğin daha önce Dersim’ de yapılmak istenen barajlar niye durdu? On binlerce insan yürüdü yoksa sadece mahkemeyle olmuş bir şey değil bu. Evet mahkeme erteledi ama asıl korku buralardan halkın buna tepki göstermesiydi. Bu bizim hakkımız, burada bir yaşam alanımız var, bu yaşam alanımızı bunlara bırakmamamız lazım.” dedi.